“KADINLAR DEĞİŞTİRİR, DÜNYA GÜZELLEŞİR”

Sivil toplum alanındaki çalışmalarını Soroptimist ruhunu yansıtan söyleşiyle sunan bir sivil Aktivist olan Emine Erdem açıklamasında; “Kadının ekonomiye eşit gelmesi, ekonomik küresel krizlerin çıkışının en önemli belirsizliklerinden biridir. STEM eğitimi, dijitalleşmenin ortaya çıkması ve kadın girişimciliğin desteklenmesi, sürdürülebilir kalkınma için kritik bilgiye sahiptir. Kadınların yönetim kurullarında eşit temsili, karar alma genişliğindeki genişlemede iş dünyasını güçlendirecektir.” dedi.

 

 

(HABER MERKEZİ)-Adana Seyhan Soroptimist Kulübü sosyal sorumluluk gereği görev üstlendiği, kadın ve kız çocuklarının eğitim, sağlık, ekonomik ve sosyal kalkınmalarına yönelik iyileştirici proje ve çalışmaları kapsamında yine yeniden müthiş bir etkinliğe imza atarak, “Kadınlar değiştirir, Dünya Güzelleşir” sloganıyla yola çıkıldığı belirtildi.

Seyhan Soroptimist Kulübü her yıl geleneksel hale getirdiği Kadınlar Günü kahvaltısında konuşmacı olarak Ülke ve Dünya çapında başarılı çalışmaları olan Emine Erdem’ i konuk etti.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi Üyesi olan Erdem, Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Başkanı, 2013 yılından bu yana Yönetim Kurulu Üyesi ve 2017 itibarıyla Başkanı olduğu Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Toplumsal Etki Strateji Grubu’nu yönetmiştir.

‘KADINLAR DEĞİŞTİRİR DÜNYA GÜZELLEŞİR’

Adana Seyhan Soroptimist Kulübü Başkanı Ebru Bacaksızlar; “Kadın hakları savunusu’ olarak ortaya çıkan bu mücadelemiz, cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması mücadelemize dönüşmüştür. Kadına yönelik ayrımcılık ve bunun uzantısı şiddet, bir insan hakları ihlalidir, sistematiktir. Mücadelesi de ancak sistemli ve etkin bir yöntem ve çaba ile gerçekleşebilir. Biz kadınların bir araya gelip sırt sırta verdiğimiz zaman başaramayacağımız hiçbir şey yok. Önce kendi gücümüzün farkına varmak, sonra da bu gücü güzel amaçlar için kullanmak hepimizin en başta kendi kadınlığımıza borcudur. Artık kadınlar gününü neden andığımızı unutacağımız, kadınların gündelik yaşamlarını derinden etkileyen ortak küresel eşitsizliklerin ortadan kalktığı bir ülke ve dünyaya sahip olmaktır. Yoksulluğun, sömürünün coğrafyasında adalete yer yoktur. Ne var ki; bedelini yine en fazla kadınlar öder. Ülkemizde, son yıllarda daha belirgin olmak üzere, toplumsal ve yasal düzenlemelerle kadınların toplumsal rolü annelik ve ev kadınlığına indirgenmekte, esnek çalışma adı altında kadın emeği daha da değersizleştirilip, güvensizleştirilmeye çalışılmaktadır. Sadece kadınlar için değil hepimiz için daha iyi bir geleceği eşit koşullarda sağlayabilmek ve daha güzel bir dünyada yolculuğumuza birlikte devam etmeyi diliyorum.” Açıklamalarında bulundu.

‘KADINLARIN TOPLUMDAKİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜ’

Sivil toplum alanındaki çalışmalarını Soroptimist ruhunu yansıtan söyleşiyle sunan bir sivil Aktivist olan Emine Erdem açıklamasında; “Kadının ekonomiye eşit gelmesi, ekonomik küresel krizlerin çıkışının en önemli belirsizliklerinden biridir. STEM eğitimi, dijitalleşmenin ortaya çıkması ve kadın girişimciliğin desteklenmesi, sürdürülebilir kalkınma için kritik bilgiye sahiptir. Kadınların yönetim kurullarında eşit temsili, karar alma genişliğindeki genişlemede iş dünyasını güçlendirecektir.

Yeşil dönüşüm, kadınların birleştirilmesi enerji, sürdürülebilir moda ve atık yönetimi gibi olanaklar sunarken, dijital dönüşüm de e-ticaret ve teknoloji sektörlerinde özgürlük sağlayabilir. Ancak gelirlerin bilgi ve eğitime erişiminin desteklenmesi gerekmektedir.

Esnek çalışma, kreş seçenekleri ve ebeveyn izni gibi politikalar kadınların iş değişiminin sürdürülmesini kolaylaştırmalıdır. Kadın üremesini artırmak için doğum izni süresi dikkatli planlanmalı, babalık izni teşviki kullanılmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak, ekonomik büyümeyi hızlandırarak refah düzeyini yükseltecektir.” İfadelerinde bulundu.

‘HER ŞEY EŞİTLİKLE BAŞLAYACAK’

Emine Erdem açıklamasında; “Kadınların iş eşitsizliği fırsatlarına, eşit haklara ve adil bir çalışma ortamına sahip olması, yalnızca parçayı ayıran kadınlar için değil, toplumun bütünü için kritik önemi taşıyor. Çünkü sürdürülebilir ekonomik büyümenin sürdürülmesi ve refahın artması ancak kadınların ekonomide eşit yer alması ile mümkün oldu. “Her şey eşitlikle başlayacak” sözünü ısrarla yinelemek istiyorum. Dünyayı daha yaşanır bir yer yapmak için kaybedecek zamanımız yok. Kadın ve erkek, birlikte tüm yaralarımızı saracak, ekonomimizi ve sosyal yaşamımızı birlikte olunca aydınlığa çıkartabileceğiz. Bundan böyle her alanda tam eşitlik için ayağa kalkacak, iş birliğimizi “eşitlik” üzerine kuracağız. Bu yıl çok daha güçlü, çok daha cesur, çok daha dirençli çıkacak sesimiz. Ülkemizi derinden sarsan bu depremden kurtulan kadınlarımızla kuracağımız dayanışma onlara hem büyük bir moral olacak hem büyük bir katkı sağlayacak hem de eskisinden çok daha güçlenecekleri bir sistemin temelini oluşturacak. Buna inanıyorum, çünkü biliyorum ki kadının gücü bu ülkeyi yeniden ayağa kaldıracak denli büyük. Depremden zarar gören kadınları tekrar iş hayatına teşvik ederek daha da güçlenecekleri, iş hayatındaki etkinliklerini artıracakları bir dayanışma ağı içinde olacağız.” Dedi. (BÜLTEN)

 

 

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor