60 yıl kadar olmuştur dinlemeyeli. Bir zamanlar radyolarda çok sık çalınan, dillerden düşmeyen türküsüydü. İlk dizeleri aklımda:
“Bayram gelmiş neyime?
Aman anam garibem
Kan damlar yüreğime,
Aman anam garibem.”
Hicran dolu türküyü dinleyen bazı bağrı ya da gönlü yanık kadınlar dgöz yaşlarını tutamaz, “Vallahi tam da beni anlatıyor” şeklinde yorumlar yapardı.
ŞİMDİ ZAMANI MI?
“Kim yaptı, nasıl yaptı, neden yaptı, yanlışlık mı, provokasyon mu?” gibi bir dizi sorulardan bağımsız olarak ifade etmek istiyorum. Yüreğimden beynime gidiş-geliş yapan derin ıstırap duygularının baskısı altındayım. Öyle ki, yılların gerisindeki tozlanmış, belki de çürümek üzere olan türkü gelip dilime dolandı: Bayram gelmiş neyime…
Çevremde, çok yakın akraba ve dostlarım gençlerinin işsizliğinden dolayı dertli. Bir emekli olarak, yan gelirim de olmasına karşın yaşam koşullarının ağırlığı beni de eziyor. Çok samimiyim; bazen gücüm olmasına karşın pahalı sayılabilecek yiyecek veya giyecekten uzak duruyorum. Çünkü çok iyi biliyorum ki bunları alamayacak yurttaşlarımızın, imrenerek bakan bebelerimizin sayısı oldukça kabarık.
İÇ BARIŞ SARSILMIŞ
Bir ülkede, her sabah birileri şafak operasyonu ile gözaltına alınıyor ve üst üste tutuklama kararları veriliyorsa, o ülkede iç barış sarsıntıda demektir. Ben son aylarda hukuk adı altında gerçekleşen uygulamaları haklı veya haksız diye niteleyecek durumda ve konumda değilim. Ancak bu gerçek karşısında dertliyim, üzgünüm. Üstelik iyimserlik yanım da zedelenmiş durumda.
Öğrenci hareketinin liselere kadar uzanmış olmasından dolayı endişem büyük. Merhum Baba, Süleyman Demirel, “Siyaseti camiden, kışladan ve okuldan uzak tutun” derdi. Bunun yolunu da kendince açıklardı. Tabii devir değişti. Şimdi çözüm, iktidarıyla, muhalefetiyle devlet kurumlarında. Ama her şeyden önce bağımsız yargıya güvenin mutlaka tesis edilmiş olması ve buna birey olarak inanmamız şart.
İnşallah denildiği gibi düzelmektedir. Ekonomi hakkında yorum yapmaya gerek yok. Enflasyonumuz, Avrupa ülkelerinin enflasyon toplamının da üstündeymiş dediklerine göre. Aslında herkesin bildiğini benim tekrar etmeme gerek yok. Vahameti en üst düzey yöneticilerimiz tarafından da ifade edildi ve ediliyor.
YİNE DE BAYRAMDIR
Bayram gelmiş neyime diye başlarken, her şeye karşın içimde toplum genindeki “Ramazan ve Bayram Bereketi” inancı harekete geçti. Hükümetin 9 günlük tatil kararı da barış açısından ya da kafaları boşaltmak ve bir süre mantık dairesinde değerlendirmek için fırsat olabilir. Umalım bundan sonra da başımızdaki her türlü olumsuzluk def olup gider, biz de kurtuluruz. Kimdi, anımsamıyorum, televizyondaki biri, “Bunlar doğum sancılarıdır; barış ve huzurun doğum sancılarıdır” demişti. İnşallah öyledir….
Bu ümitle, Bayramınızı kutluyor, sonraki bayramlara sevinç ve mutluluk içinde, tıpkı eski bayramlardan anımsadığımız tadıyla erişmemizi diliyorum.
