OKULLARDA ŞİDDET

Son yıllarda okullarda yaşanan şiddet olayları, velileri tedirgin etmeye devam ediyor. Eğitim, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişim sürecinde en önemli rolü oynayan bir alan olması nedeniyle, buradaki şiddetin etkileri oldukça derin ve kalıcı olabiliyor.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, her yıl yüzlerce öğrenci okulda şiddete uğruyor.
Peki, bu sorunun kökenleri nelerdir ve nasıl çözümler geliştirilebilir?
Öncelikle öğrenciler arasındaki şiddetin sebeplerini anlamamız gerekiyor. Ailevi sorunlar, sosyal medyada maruz kalınan baskılar, iletişimsizlik ve zorbalık gibi faktörler, gençlerin ruh hallerini etkileyerek agresif davranışlar sergilemesine neden olabiliyor. Ayrıca, çocukların sosyal çevreleri, onların dış dünya ile kurdukları ilişkilerde önemli bir role sahip. Özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin daha fazla baskı altında hissetmeleri, bu dönemde şiddete eğilimlerini artırıyor.
Okullardaki şiddetin önlenmesi için eğitimcilerin ve ailelerin bir arada çalışması gerekiyor. Öncelikle öğretmenlerin, öğrencilerin duygusal zekalarını geliştirmelerine yardımcı olmaları gerekiyor. Empati, hoşgörü ve anlaşma becerilerini geliştirmek için yapılan sosyal etkinlikler, sınıf içerisinde olumlu bir atmosferin oluşmasına katkıda bulunabilir. Temel bir hedef olarak, çocuklara iletişim kurma ve duygularını ifade etme yollarını öğretmek ön plana çıkıyor.
Aileler de bu süreçte önemli bir role sahip. Çocukların evde gördükleri tutum, okulda sergileyecekleri davranışlar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ailelerin, çocuklarla düzenli bir iletişim kurmaları ve onların duygusal ihtiyaçlarını karşılamaları büyük önem taşıyor. Evde şiddet vakalarının yaygın olması, çocukların da bu davranışları normalleştirmesine yol açabiliyor. Bu nedenle, sağlıklı aile içi ilişkilerin teşvik edilmesi, şiddet olaylarının azalmasına katkıda bulunacaktır.
Okul yönetimleri de bu konuda proaktif olmalı. Okuldan bağımsız bir şekilde şiddet eğilimi gösteren ya da zorbalığa maruz kalan çocuklarla ilgilenmek için profesyonel destek sağlanmalıdır. Psikolog ve rehberlik uzmanları, öğrencilerin bu süreçte en büyük destekçisi olmalıdır. Ayrıca, okul içi politikaların güncellenmesi, şiddet olaylarının önlenmesine yönelik etkin yöntemlerin geliştirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Okul yönetimi demişken bazı okul yönetimlerinin okullardaki şiddet konusunda vurdumduymaz davrandıkları, oralı dahi olmadıkları biliniyor. Hatta öğretmenlerin öğrencilere şiddet uyguladıklarını, velilerin bu konuda şikayetçi oldukları durumlarda kılını bile kıpırdatmayan okul yönetimleri, hatta ve hatta özellikle gariban gördükleri velileri direk okuldan atan okul yönetimleri var maalesef ülkemizde ve şehrimizde.
Öğrencilerin birbirlerine uyguladıkları şiddet ayrı bir sorun iken öğretmenlerin de öğrencilere uyguladıkları şiddet devam ediyor. Ne kadar şikayet edilirse edilsin velilerin statüsüne göre muamele ediliyor. Eğer veli gariban ise çocuğunun akranlarından ve öğretmenlerinden dayak yemesi normal algılanıyor. Eğer ki eğitimli ve şikayet edebilecek güçte ise de hemen özürler dileniyor, hatta yalvarma aşamasına bile geçiliyor.
Okullardaki şiddet gerçekten çok önemli bir sorundur. Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin bu konuda daha sıkı önlemler almaları, okullarda bu konuda sürekli olarak eğitimler vermeleri, bu eğitimleri sadece öğrencilere değil velilere de vermeleri, haklarını aramaları noktasında yol gösterici olmaları ayrıca da okul yönetimlerine daha baskıcı bir tutumla halihazırda var olan sorunları sümenaltı eden yönetimlere de gerekli cezaları uygulamaları gerekmektedir.
Okullarda şiddet, çok yönlü bir sorun olarak ele alınmalıdır. Aile, öğretmenler ve okul yönetimi arasında sağlam bir iş birliği kurulduğunda, bu menfi durumun üstesinden gelmek mümkündür. Unutulmamalıdır ki, çocuklar geleceğimizin teminatıdır ve onlara güvenli bir öğrenme ortamı sağlamak, hepimizin sorumluluğudur.
Eğitimde şiddetsizlik politikalarının güçlendirilmesi, daha sağlıklı bir toplum inşa etmek adına atılacak ilk adım olacaktır