Bakarsanız, şeksiz-süphesiz dünyanın en kolay işi belediye başkanlığıdır. Yoldaki seyyar satıcıdan tutun da kocaman kocaman şirketin murahhas azasına karşı herkesin kent sorunlarını “kolaylıkla” çözecek muazzam fikri var. Örnek; sabah ve akşamüstü trafiğinde yol mu sıkıştı; çözümü kolay, “üç kilometre boyunca binaları yıkıp yeni yol açarsın, al sana rahatlık!..” Doğru, üç kilometre boyunca binaları yıkıp şöööyle kallavi bulvar açarsanız billâhi trafik rahatlar. Fakat ufak bir sıkıntı var, birkaç milyarcık para gerek. İnşallah bulunursa…
Parklardaki, duraklardaki çekirdek kabuğu yığınları var ya… “Kardeşim oraya dikeceksin iki zabıta.” Gördüğüne basacak cezayı, bak bakalım bir daha çekirdek kabuğu atan olur mu?… Fikir yerinde. Şöyle iki-üç bir zabıta memuru istihdam edilirse çözülür. Ufak bir sıkıntı var; o kadar maaş mucize ile verilse bile, adamları ooturtacak yer yok’!..
Örnek göstermek de, oturduğu yerden çözüm üretmek de çok kolay. Gel gelelim, o koltuğa oturunca, basit çözümlerin aslında hiç de kolay olmadığı çıkıverir ortaya. En başta, bütçe yetersizdir, eleman yetersizdir… Ama bütün bunlardan daha kötüsü, halk içinde kentliliğin ne olduğunu bilmeyen, veya bilip de hınzırlığına aykırı davrananların varlığı. Bunların kaç kişi olduğu önemli değil. Adana gibi iki buçuk milyonluk koca kent halkından yüz binde biri, yani sadece 25 kişisi bile rezil görünüm ve davranışlara yetebilir.
EEE, YA BELEDİYE?
Gerçeği üstünkörü de olsa saptadık ya, şimdi aziz hemşerilerim haklı olarak sorabilir: “Eee!.. Belediye el bağlayıp oturacak mı?” Yok!.. Öyle bir düşüncemiz yok. Elbette belediye bu tür sorunlardan da birinci derecede sorumlu. İşte tam bu noktada vurgulamak istediğim önemli ve yadsınmaz gerçek var. Bizde, öteden beri, çözüm ve düzeltme için illa da başkanın veya üst düzey yetkilinin talimatı beklenir. Halbuki başkanlar da, çoğu kez üst düzey yöneticiler de (vurdumduymazlar bir yana) bu tür sıkıntıların ancak pek azını fark edebilir. Bilerek söylüyorum, her belediyede, her işin sorumluları vardır ve asıl ihmal veya yeteneksizlik bunlardan kaynaklanır.
BİR BULVARDAN ÖRNEK
Lâfı uzatmayacağım. Bir fotoğraf bin sözcükten da etkin olduğuna göre Hacı Bektaş Veli Bulvarında yürürken çektiğim birkaç fotoğrafı sunuyorum.
