BEKİR HAKAN DURNA: İŞÇİLER ONURLU BİR YAŞAM İSTİYOR

(HABER MERKEZİ)-Hak-İş Adana İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Bekir Hakan Durna, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı Bayramı nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, sendika olarak talep ve beklentilerini dile getirerek, “İşçiler onurlu bir yaşam istiyor” diye konuştu.
Bekir Hakan Durna; daha fazla dayanışma, daha çok refah, güvenceli istihdam, iş güvencesi ve sosyal adalet için mücadele verdiklerini söyleyerek, ‘’Bütün emekçilerin ücretlerinin enflasyona karşı korunmasını talep ediyoruz. Emekçilerin ve emeklilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını istiyoruz’’ dedi.
Durna, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı nedeniyle düzenlendiği basın toplantısında, sendika olarak talep ve beklentilerini dile getirdiklerini söyleyerek şöyle devam etti;
‘’ASGARİ ÜCRET YENİDEN BELİRLENMELİDİR’’
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayış ile yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Bekir Hakan Durna, ‘’HAK-İŞ olarak, toplu sözleşme düzenini bozmayacak, güçlendirecek bir asgari ücret düzenlemesini talep ediyoruz. Çalışamayan veya geliri yetersiz vatandaşlarımıza bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sistemi kurulmasını talep ediyoruz. İşsizlik sigortası ödeneği tüm çalışanların çalışmaları ile orantılı olarak faydalanabileceği bir modele dönüştürülmelidir’’ ifadelerini kullandı. Başkan Durna, vergilendirmede aile yükümlülüklerinin dikkate alınmasını, vergi matrahı ile vergi oranlarının söz konusu yükümlülüklere uygun olarak belirlenmesini talep ettiklerini belirterek, şunları kaydetti; ‘’Kriz dönemlerinde tüm ücretliler üzerinden alınan vergi oranı %10 olarak sınırlandırılmasını istiyoruz. Ücretlerdeki vergi yükünün azaltılmasını ve az kazanandan az çok kazanandan çok anlayışıyla vergi alınmasını talep ediyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, sendikalı işyerlerinin teşvik edilerek sendikal hakların kullanımının yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Sendikal örgütlenmenin temel taşlarından biri olan toplu iş sözleşmesi yetki tespit sürecinin, hızlı ve şeffaf bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz. İşe iade davalarının mutlak bir güvenceye kavuşturulmasını talep ediyoruz. Özellikle sendikal nedenle yapılan fesihlerde işçilere, işyeri sendika temsilciliği güvencesi gibi mutlak bir iş güvencesinin getirilmesini verilmesini istiyoruz. İş akdi sona eren işçinin bütün alacaklarının herhangi bir pazarlık yapılmaksızın ödenmesi yasal ve ahlaki zorunluluktur, doğmuş haklar ve alacaklar üzerinde yeniden bir pazarlık yapılması evrensel bütün ilkelere de aykırıdır’’
‘’HER EMEKÇİ SOSYAL GÜVENCEYE KAVUŞMALI’’
Hukuka ve ahlaka ayrılığı açık olan arabuluculuk müessesinin mevcut eşitsizlikleri daha da arttırdığını ileri sürerek, bir an önce ortadan kaldırılmasını, uyuşmazlıkların hızlı ve etkin çözüme kavuşturulmasını sağlayacak bir sistem kurulmasını beklediklerini belirten Bekir Hakan Durna, sözlerini şu şekilde sürdürdü; ‘’Bütün çalışanların kıdem tazminatına erişimini sağlayacak, adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir modelin oluşturulmasını talep ediyoruz. Her emekçi sosyal güvenceye kavuşmalı, hiçbir işçi güvencesiz çalıştırılmamalıdır. Kayıt dışı çalışmanın son bulduğu, herkesin emeğinin karşılığını alabildiği bir Türkiye mümkündür. Kayıt dışı istihdam ile mücadelede çalışmaların daha etkin ve istikrarlı bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Çocuk işçiliğinin ve istismarının önlenmesini talep ediyoruz. Kayıt dışı ve güvencesiz alanlarda çalışan işçilerin kayıt altına alınması için gerekli yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdama katılımlarını kolaylaştıracak politikaların oluşturulmasını, gençlerin istihdamda daha güçlü yer bulabilmesi için eğitim-istihdam geçişinin desteklenmesini, staj ve çıraklık süreçlerinin daha güvenceli hale getirilmesini talep ediyoruz. HAK-İŞ olarak, dijital dönüşüm kapsamında geleceğin mesleklerinin işçilerin adil geçişini sağlayacak şekilde eğitim yoluyla desteklenmesini talep ediyoruz. İklim krizine karşı adil geçiş politikalarının uygulanmasını istiyoruz. Ayrıca, yeşil işler yaratılmasını ve çevre dostu bir istihdam stratejisinin oluşturulmasını talep ediyoruz. İş ve sosyal güvenlik mevzuatının göçmen ve mülteciler için sürdürülebilir, uyum odaklı politikalar ile desteklenmesini talep ediyoruz. İşçi haklarını güçlendirecek köklü düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesini, İş Mevzuatının, emeğin değişen koşullarına ve çalışma hayatının gerçeklerine uygun biçimde güncellenmesini istiyoruz. Ev hizmetlerinde çalışan emekçilerin, İş Kanunu kapsamına alınmasını, Evde Bakım ve Destek Sigortası hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Ev işçileri, bakım işçileri, tarım işçileri gibi sosyal güvenceden uzak olan çalışma biçimlerinin sosyal güvenlik kapsamı altına alınmasını ve sendikal haklardan yararlanmaları sağlanmasını istiyoruz. Uzaktan çalışma, esnek çalışma, kısmi zamanlı çalışma gibi yeni çalışma biçimlerinde işçilerin fazla mesai, izin, sosyal güvenlik ve sendikal haklarını koruyacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır.’’