Yaz geldi, Adana sıcağı kendini gösterdi…
Ancak bu yıl yalnızca sıcak değil, sinekler de bir o kadar bunaltıyor. Mahalle araları, parklar, balkonlar, pencereler… Her yer sivrisinek istilası altında. Vatandaşlar çareyi evlerine sineklik yaptırmakta buluyor ama sormak gerek:
Bu kimin görevi?
Sineklik takmak çözüm mü, yoksa sorunun üstünü örtmek mi?
Adana gibi sıcak ve nemli bir şehirde yaz aylarında sinek sorununun olacağı bilinen bir gerçek. Ancak bu durumu önlemek için belediyelerin düzenli ve etkili ilaçlama yapması gerekiyor. Ne yazık ki bu yıl birçok semtte ilaçlama araçlarını gören olmadı.
Görsek de bazen göstermelik bir turla yetiniliyor. Oysa sinekle mücadele, sadece bir kamyonun mahallede bir kez tur atmasıyla olacak iş değil.
Vatandaşlar çaresiz. Kimisi sineklik taktırıyor, kimisi gece uyuyabilmek için vücuda sinek kovucu sürüyor, kimisi tül perdeyle kapı pencereyi kapatıyor.
Ama bu bireysel çözümler ne kadar yeterli olabilir?
Üstelik dar gelirli vatandaş için sineklik yaptırmak da kolay değil. Belediyenin yapması gereken bir hizmetin eksikliğini vatandaş cebinden karşılıyor.
Geçen gün bir arkadaş evini sineklik yaptırdı. Her camı da yaptırmadı 2 kapı 3 cam 10 bin liraya yakın bir maliyete neden oldu. Sinekliği takan arkadaş siparişlere yetişemiyoruz diyormuş. İlaçlamadan umudu kalmayan vatandaşlar mecburen kendi önlemlerini kendileri alma derdinde.
Sivrisinekler sadece rahatsızlık vermiyor; sağlık açısından da risk taşıyor. Bazı bölgelerde sivrisinekler hastalık taşıyabiliyor. Bu iş sadece konfor değil, halk sağlığı meselesi haline geldi.
Adana’nın yazları zaten yeterince zorlu… Bir de sineklerle mücadele etmek, vatandaşa haksız yük bindirmek anlamına geliyor. Belediyelerin bu sorunu “mevsimlik” değil, “sürekli” bir mücadele olarak görmesi şart. Aksi halde Adana halkı her yazı sineklik içinde, sinekle savaşarak geçirmeye devam edecek.
