MERKEZ BANKASI’NIN ENFLASYON BEKLENTİSİ %39,8, HANE HALKININ BELKENTİSİ İSE %53

(HABER MERKEZİ)- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haziran 2025 sektörel enflasyon beklentileri raporunu açıkladı. Buna göre piyasa katılımcılarının beklentisi yüzde 24,6, reel sektörün beklentisi yüzde 39,8, hane halkının beklentisi ise yüzde 53 oldu.

Bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi piyasa katılımcıları için 0,5 puan, reel sektör için 1,2 puan, hane halkı için 6,9 puan düştü. 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin üç kesimde de düşmesinin nedeni ise ekonomideki ağır faturalar: Gelir uçurumunu derinleştiren yüksek faiz uygulamasının yatırımları ve ticareti olumsuz etkilemesi ve ekonomik durgunluk!

Her 10 kişiden 7’si düşüş beklemiyor

Hane halkındaki beklentide 7 puana yakın düşüş olsa da geniş emekçi kitlelerin alım gücündeki büyük erimeye rağmen yüzde 53’lük oranı ile beklenti hâlâ yüksek.

İktidarın uygulamadaki “Şimşek programı”nın dayatmasıyla 10 milyon işçi, 25 bin liralık açlık sınırının altında ücret almasına, bir o kadar emekli de aynı durumda olmasına rağmen vatandaşın enflasyon beklentisi kırılmıyor. Yurttaşların yüzde 70’i gelecek 12 ayda fiyatların sabit kalacağını, düşeceğini ya da daha düşük oranlarla artacağını düşünmüyor.

Ekonomik durgunluk

Reel sektördeki konkordato sayısındaki artış zirveyi görürken kapasite kullanımı, reel kesim güven endeksi ve sektörel güven endekslerinden de olumlu sinyal yok.

Kapasite kullanım oranı yüzde 74,4 ile pandemiden sonraki en kötü dönemini yaşıyor. 2024 yılının başından bu yana kapasite kullanımında aşağı yönde olan ana eğilim sürüyor. Tekstil, giyim, makine ekipman, ana metal gibi sektörlerde kapasite kullanımındaki düşüş daha güçlü ve işsizliğe yol açıyor.

Sektörel güven endeksleri de benzer bir tabloya işaret ediyor. Haziran ayında perakende ticaret ile inşaat sektörü güven endeksinde yüzde 1’lik düşüş yaşandı. Perakende ticaret sektöründe gerileme, iç talepte yavaşlamaya işaret ediyor.

Gelecek üç aya ilişkin üretim hacmi, toplam sipariş miktarı iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarı ile toplam istihdamın tamamında bir gerileme beklentisi var. Genel sinyaller ekonomide yavaşlama eğilimine daha fazla işaret ediyor.

Sanayide genel gidişata ilişkin de aylardır olumsuz yönde yanıtlar veriliyor. Mevcut ihracat siparişlerinde ve gelecek üç aydaki düşüş sanayinin ve ihracatçın zorlandığını gösteriyor.

Türkiye ekonomisi daralmanın eşiğinde

Avrupa Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ekonomi Uzmanı İlhan Döğüş, uluslararası gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkilerine ve Türkiye ekonomisinin mevcut durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Döğüş, “Türkiye ekonomisi zaten enflasyon üzerinde hiçbir etkisi olmayan, enflasyonu düşürememiş olan kemer sıkma ve faiz artışları nedeniyle daralmanın eşiğinde. Batık kredilerin düşürdüğü banka kârlarını artırmak için enflasyon hedefine varmadan indirilen faizler de ekonomiyi toparlamaya yaramayacaktır. Çünkü ekonomiyi canlandıracak olan talep ve ücretler baskılanmış durumda. Enerji fiyatları kaynaklı olası bir enflasyon artışı enflasyon ile daralmanın birlikte yaşandığı halihazırdaki durumu daha da körükleyebilir. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yönetimi bu durumu değiştirecek, düzeltecek ekonomi politikalarını uygulayamaz. Bu yönetimi değiştirmek ise Türkiye’nin bu savaş ortamında Batı ile ilişkilerinin konusudur” ifadelerini kullandı.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor