İNSAN HAKLARI YOLUNDA ÖLÜME GİDENLER MEZARLARI BAŞINDA ANILDI

(HABER MERKEZİ)- 10 Temmuz 1991’de JİTEM tarafından katledilen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesine katılmak üzere yola çıkan ve şüpheli bir trafik kazasında yaşamlarını yitiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı Av. Elif Tuncer, İHD yöneticileri Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, Cemal Ölçmez ve İmam Turan; ölüm yıl dönümlerinde Adana Buruk Mezarlığı’ndaki anıt mezarları başında anıldı.

İHD Adana Şubesi’nin çağrısıyla düzenlenen anmaya; İHD üyeleri, Emek Partisi (EMEP), DEM Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Elif Tuncer’in ailesi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki dönem Adana Milletvekillerinden İbrahim Özdiş de katıldı.

Buruk Mezarlığı’ndaki anmada konuşan İHD Adana Şube Başkanı Av. Yasemin Dora Şeker, Vedat Aydın’ın ve yoldaşlarının yalnızca katledilmelerini değil, onların bıraktığı mirasın büyüklüğünü de hatırlatarak şu ifadeleri kullandı;

“Vedat Aydın 1990 yılında İHD Diyarbakır Şube Başkanı iken Kürtçe yaptığı konuşma nedeniyle tutuklandı. 1991 yılında HEP Diyarbakır İl Başkanıydı. 5 Temmuz’da gözaltına alındı ve 7 Temmuz’da işkence edilerek katledilmiş bedeni Elazığ Maden’de bulundu. On binlerce kişinin katıldığı cenazesinde ise yine devlet şiddeti devreye sokuldu. Dönemin Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı’nın açıklamalarına göre 23 kişi yaşamını yitirdi. Aynı gün bizim arkadaşlarımız; Elif Tuncer, Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, Celal Ölçmez ve İmam Turan hala aydınlatılamamış bir trafik kazasında aramızdan alındı.”

Yasemin Dora Şeker konuşmasında, aradan geçen 34 yılda Türkiye’de hak ihlallerinin arttığını, temel hak ve özgürlüklerin tırpanlandığını ve otoriter bir siyasal sistemin kurumsallaştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“34 yıl önce Elif Tuncer ve arkadaşlarının özgürlük, adalet ve barış için verdiği mücadele bizlere bugün de yol göstermeye devam ediyor. İnsan hakları savunucuları olarak bu coğrafyanın kader olmadığını söylüyoruz. Rantsal çıkarlar uğruna yok edilen evrensel değerlerin yerine adaleti, özgürlüğü, kardeşliği ve eşitliği savunmaya devam edeceğiz.”

İHD’nın 39 yıllık tarihinde 27 mücadele arkadaşını faili meçhul cinayetlerle kaybettiklerini hatırlatan Şeker, yılgınlığa yer olmadığını vurgulayarak, “Vazgeçmek, Elif Tuncer ve arkadaşlarının bize bıraktığı mirası reddetmek olur. Oysa bizi bir arada tutan onların bize bıraktığı vicdani ve ahlaki değerlerdir. Bu değerlerden vazgeçmediğimiz sürece zafer, er ya da geç bizlerin olacaktır.”

Anma etkinliği, kaybedilen insan hakları savunucularının isimlerinin tek tek okunması ve mezar başında saygı duruşu ile sona erdi. Yasemin Dora Şeker, son sözlerinde Elif Tuncer ve arkadaşlarını tekrar anarak şunları söyledi:

“Bugün burada, 34 yıl önce fiziken aramızdan ayrılan ama mücadeleleriyle hala bizlere yol gösteren insan hakları savunucularını, Vedat Aydın’ın şahsında bütün aydınlarımızı, dostlarımızı ve yoldaşlarımızı sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. Onların mücadeleleri bizlere ışık tutmaya devam edecektir.”

10 Temmuz 1991’de, JİTEM tarafından katledilen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesine giderken geçirdikleri trafik kazasında yaşamını yitiren dönemin İHD Adana Şube Başkanı Elif Tuncer, İHD yöneticileri Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, Cemal Ölçmez ve İmam Turan, ölümlerinin 34. yılında Buruk Mezarlığı’ndaki anıt mezarları başında anıldı.

“Beşler”i unutmadık, unutturmayacağız!

Anma törenine İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek Partisi (EMEP), çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı sıra hayatını kaybedenlerin yakınları da katıldı. Etkinlikte Emek Partisi adına konuşan Halil İmrek, “Vedat Aydın’ı ve beşleri saygıyla, özlemle anıyorum” diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye’nin son 34 yılda yaşadığı insan hakları ihlallerini ve demokratikleşme mücadelesini hatırlattı.

İmrek, “Beşler, barış, demokrasi, kardeşlik ve eşitlik mücadelesinde ağır bedeller ödediler. Cezaevlerine girdiler, kaçak yaşadılar, işsiz kaldılar ama mücadeleden vazgeçmediler. Vedat Aydın’ın cenazesine katılmayı devrimci bir görev bildiler ve halen aydınlatılamayan bir trafik kazasında yaşamlarını yitirdiler” dedi.

Bugün de eşitlik ve özgürlük mücadelesi sürüyor

Konuşmasında bugünün toplumsal ve siyasal gündemine de değinen İmrek, şunları söyledi:
“Bugün Kürt halkı eşit yurttaşlık hakları için mücadele ediyor. İşçi sınıfı ise açlık sınırının altında kalmamak, insanca yaşanabilir bir ücret için direniyor. Ceyhan’dan Mersin’e, İzmir’e kadar süren grevler var. 700 bin kamu işçisinin ve 3 milyon kamu emekçisinin toplu sözleşme süreci devam ederken, hükümetin %17’lik zam önerisi sefalet anlamına geliyor.”

“Kayyum politikası şimdi CHP’ye yöneldi”

2016’dan bu yana HDP’li belediyelere yönelik süren kayyum uygulamalarının bugün CHP’li belediyelere yöneldiğini vurgulayan Halil İmrek, “Zeydan Karalar’ın tutuklanması, Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınması; tek adam rejiminin, halk iradesini tanımadığının göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Birleşik mücadele, topyekûn direniş şart!”

İmrek konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Herkes kendi penceresinden mücadele ediyor ama dağınık biçimde. Bu da iktidarın ömrünü uzatıyor. Ancak birleşik bir halk hareketi, genel grev ve genel direnişle bu saldırılar durdurulabilir. Bugün buradan, beşlere bir kez daha söz veriyoruz: Onların kurmak istediği bağımsız, demokratik, sosyalist bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.”

Anmada bir konuşma yapan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, demokrasi uğruna hayatını kaybedenleri unutmayacaklarını vurguladı. Aydemir, Vedat Aydın’ın cenazesine katılmak için Adana’dan yola çıkan Elif Tuncer ve beraberindeki insan hakları savunucularının da bu uğurda hayatlarını kaybettiklerini belirtti.

Anma töreni, mezar başında yapılan saygı duruşu ve karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi. Katılımcılar, Elif Tuncer ve arkadaşlarının bıraktığı insan hakları mücadelesinin bugün daha da büyütülmesi gerektiğini vurgulandı. Anmaya katılan hak savunucuları ve siyasi parti temsilcileri, Beşler’in insan hakları mücadelesine vurgu yaparak, bu kaybın tesadüf olmadığını, aydınlatılamayan trafik kazasının bir devlet pratiği olarak bugüne dek süregelen cezasızlıkla örtüldüğünü ifade edildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor