ŞEHİR HASTANELERİ’NDE 8 YILDA DEĞİŞEN VE GELİŞEN NE OLDU?

SES Adana Şubesi, şehir hastanelerinin kamu-özel ortaklığı modeliyle inşa edildiğini hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı’nın şehir hastanelerinin bulunduğu illeri fizibilite çalışmaları yerine “popülist politikalar” ile belirlediğini savundu. Türkiye genelinde 30 ilde 34 şehir hastanesi planlandığı, bu hastanelerle toplam 42 bin 199 yatak kapasitesine ulaşılmak istendiği, ancak bu kapasitenin Sağlık Bakanlığı’na bağlı 850 kamu hastanesinin yatak sayısının yalnızca yüzde 30’u olduğuna dikkat çekildi.
(HABER MERKEZİ)-18 Eylül 2017’de hizmete giren Adana Şehir Hastanesi, açılışının 8.yıldönümünde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi’nin değerlendirmeleriyle yeniden gündeme getirilerek, 8 yılda değişen ne oldu diye soruldu.
Rönesans Holding tarafından yapımı tamamlanan ve daha sonra hisseleri Danimarkalı ISS Facilities’e devredilen Adana Şehir Hastanesi, 540 milyon avroluk yatırımla inşa edildi. 1550 yatak, 57 ameliyathane, 330 poliklinik odası, 180 yoğun bakım ve 35 yenidoğan bakım ünitesine sahip olan hastanede yaklaşık 5 bin personel görev yapıyor. Günlük ortalama 16 bin hastaya hizmet veriliyor. Onkoloji, kalp ve damar, kadın doğum ve çocuk hastalıkları gibi branşlarda da sağlık hizmeti sunuluyor.
Kamu-Özel Ortaklığı ve Şehir Hastanelerinin Bütçeye Yükü
SES Adana Şubesi, şehir hastanelerinin kamu-özel ortaklığı modeliyle inşa edildiğini hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı’nın şehir hastanelerinin bulunduğu illeri fizibilite çalışmaları yerine “popülist politikalar” ile belirlediğini savundu. Türkiye genelinde 30 ilde 34 şehir hastanesi planlandığı, bu hastanelerle toplam 42 bin 199 yatak kapasitesine ulaşılmak istendiği, ancak bu kapasitenin Sağlık Bakanlığı’na bağlı 850 kamu hastanesinin yatak sayısının yalnızca yüzde 30’u olduğuna dikkat çekildi.
SES’e göre şehir hastanelerinde yatak başına düşen kapalı alan 331 metrekare iken, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bu rakam 138 metrekare. “Metrekare arttıkça inşaat şirketlerinin alacağı ücretler de artıyor” değerlendirmesi yapıldı. Bilimsel veriler ışığında 250-600 yataklı hastanelerde enfeksiyonun önlenebildiği belirtilerek, “Şimdi bu dev hastanelerde enfeksiyonu nasıl önlüyorsunuz?” sorusu yöneltildi.
“Sağlıkta Özelleştirme Temelli Bir Dönüşüm”
SES Adana Şubesi, kamu hastanelerinin kamu yararını gözetmediğini, borçlanma ve dış kaynak girişi amacı taşıdığını, finansman yükünün vatandaşlara ve sağlık personeline yansıtıldığını ifade etti. Şehir hastanelerinin “toplumsal çıkarları gözetmeyen, halkın sağlığını hiçe sayan, sağlık emekçilerini güvencesiz çalışmaya zorlayan” projeler olduğunu belirtti.
Sendikanın Somut Önerileri
SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Erol Eren, şehir hastaneleri projesinin sağlık emekçilerini güvencesiz ve ucuz işçilik koşullarına ittiğini, taşeronlaştırmayı yaygınlaştırdığını ve sağlık çalışanlarının iş yükü, iş güvenliği riskleri ve psiko-sosyal risklerinin arttığını söyledi. Eren, “Şehir hastanelerine karşı mücadelemiz basit bir karşı çıkış değil, toplumsal sağlık krizine çözüm arayan bir yeniden inşa mücadelesidir” dedi.
Sendikanın öne çıkan önerileri şöyle sıralandı:
-Sağlık hizmetlerinin tüm temel basamaklarının kamu eliyle geliştirilmesi ve örgütlenmesi
-Halkın alacağı sağlık hizmeti hakkında söz sahibi olduğu mekanizmaların oluşturulması
-Şehir hastanelerine el konulup Sağlık Bakanlığı’na bağlanması
-Sağlık giderlerinin genel bütçeden karşılanması
-Eşit, parasız ve nitelikli, anadilde sağlık hizmetlerine erişim sağlanması
-Sağlık çalışanları için insan onuruna yaraşır çalışma ortamı ile adil ve eşit ücret politikalarının hayata geçirilmesi
“Halkın Sağlık Hakkı İçin Mücadele Sürecek”
SES Adana Şubesi açıklamasında, “Yaşadığımız toplumsal sağlık krizine sermayenin ve sermaye iktidarlarının çözüm getiremediğini görüyoruz. Halkın sağlık hakkı için verdiğimiz bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. SES var, umut var” ifadelerine yer verildi.