DENETİMLER EVRAK ÜZERİNDE DEĞİL SAHADA YAPILMALI

Adana’da her eğitim-öğretim yılı başladığında aynı manzara ile karşılaşıyoruz:
Bazı okullar tertemiz, düzenli, donanımlı…
Bazı okullar ise sanki yıllardır unutulmuş gibi; sıralar kırık, tuvaletlerde sabun yok, duvarlarda nem, öğrenciler soğuk sınıflarda montla ders dinliyor.
Peki bu manzaranın sorumlusu kim?
Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu tabloyu görmüyor mu, yoksa görüp de sessiz mi kalıyor?
Denetim var ama sahada görünen kimse yok maalesef…
Resmî açıklamalara göre, İl Milli Eğitim Müdürlüğü yıl içinde okulları belli periyotlarla denetliyor.
Ancak ne hikmetse, bu denetimlerin sonucu sahaya yansımıyor. Kâğıt üzerinde her şey yolunda görünüyor ama gerçekler bambaşka. Birçok okulda temizlik personeli yetersiz, güvenlik görevlisi yok, bahçeler bakımsız. Kimi okulda öğretmen açığı sürerken, kiminde sınıflar 45 öğrenciyi bulmuş durumda.
Denetim, sadece evrak kontrolünden ibaret olmamalı.
Bir okulun duvarına dokunmadan, öğrencinin gözünün içine bakmadan o okulun gerçeğini anlayamazsınız. Eğer bir denetim “rapor doldurup gitmek”ten öteye geçemiyorsa, eğitimdeki çöküşü durduramaz.
Adana’daki birçok öğretmen ülke genelinde olduğu gibi özveriyle görev yapıyor. Kendi imkânlarıyla sınıflarını güzelleştiriyor, bazen öğrencilerine defter kalem alıyor. Ama bu çabanın bir yere kadar etkisi var.
Çünkü sistem desteği yetersiz.
Okul yönetimleri yıllardır aynı dertten yakınıyor: “Bütçemiz yok, bakım için ödenek gelmiyor, personel sayısı az.” Bu noktada İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün asli görevi, bu eksikleri tespit etmek ve çözüm üretmek olmalı.
Ama çoğu zaman sorunlar üst makamlara ulaşana kadar törpüleniyor, yumuşatılıyor, hatta görmezden geliniyor.
Sonra da “her şey yolunda” açıklamaları geliyor. Oysa sınıflarda öğrenciler kışın donuyor, yazın sıcaktan bayılıyor.
Veliler haklı olarak tepkili…
Veliler her gün çocuklarını okula gönül rahatlığıyla göndermek istiyor. Ama temizlikten güvenliğe kadar birçok konuda endişeleri var.
Bazı okullarda hijyen koşulları yetersiz, lavabolarda sabun ve kağıt havlu yok. Bazı okul bahçelerinde ise çöpler birikiyor.
Veliler bu durumu dile getirdiklerinde çoğu zaman “imkânlar bu kadar” cevabını alıyor. İmkânları genişletmek için çalışması gereken kurumlar ise sessiz.
Velilerin ve öğretmenlerin sesine kulak verilmeden, eğitimde başarıdan bahsetmek zor. Çünkü eğitim sadece müfredatla değil, çevresiyle, ortamıyla, disipliniyle bütündür.
Çözüm için sahaya inilmesi gerekiyor
Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü, masa başından yönetilmemeli. Gerçek çözüm, sahada gezinerek, okulları bizzat ziyaret ederek bulunur.
Okul müdürleriyle, öğretmenlerle, hatta öğrencilerle birebir konuşmadan hiçbir sorun tam olarak anlaşılmaz. Zaten okul müdürlerinin de birçoğu okullarındaki eksiklikleri halletmek yerine okulları dört dörtlükmüş gibi okullarındaki eksiklikleri gizliyorlar. Tabi bu ayrı bir köşe yazısının konusu…
O konuyu derinlemesine anlatacağız. Her okulun kendine özgü koşulları vardır; birinde temizlik sorunu varken diğerinde öğretmen eksikliği olabilir. Tek tip denetim anlayışıyla bu farklar görülmez.
Müdürlüğün artık şeffaf bir denetim sistemi kurması, her okulun durumunu kamuoyuna açık şekilde raporlaması gerekiyor.
Veliler de, öğretmenler de bu şeffaflığı hak ediyor.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu farkı azaltmak için somut adımlar atmadığı sürece, “her öğrenciye eşit eğitim” söylemi sadece bir temenniden ibaret kalacak.
Adana’daki okulların gerçekten denetlenmesi, eksiklerin yerinde görülmesi ve çözüm odaklı adımlar atılması şart.
Çünkü eğitimde atılan her doğru adım, yarının güçlü Türkiye’sine yapılan yatırımdır.
