“Hazine arazilerinde sorun değil çözüm istiyoruz”

ANKARA (BÖLGE)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Tapu Kanunu’na ilişkin yasal düzenlemenin yapıldığı TBMM’de CHP Grubu adına konuşarak iktidarın ‘Ben bilirim, yaptım ve oldu’ anlayışıyla hareket etmesine tepki gösterdi. Osmanlı’dan bu yana tapu alanında çözüm bekleyen sorunlar olduğuna dikkat çeken Ayhan Barut, “Hazine arazilerinin ecrimisil ödenerek kullanılması, kiralanması ve satışıyla ilgili sorunlar sürerken, üreticiler hazine arazilerinde yetiştirdikleri ürünlerin desteklenmesini istiyor” dedi.
CHP GRUBU ADINA KONUŞTU
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ‘Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde CHP Grubu adına söz alan Ayhan Barut, Meclis kürsüsünde Adana’da hazine ve tarım arazilerine ilişkin yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini paylaşıp üreticiler ve köylülerin taleplerini aktardı. AKP iktidarının, ülkeyi ve insanları yakından ilgilendiren her konuda ‘sadece ben bilirim’ ve ‘yaptım, oldu’ anlayışıyla hareket ettiğini anlatan Ayhan Barut, “Bu tutumu bir kez daha reddediyor ve kınıyoruz. Osmanlı’dan bu yana tapu alanında ne yazık ki etkili bir çözüm üretilemeyen ancak bir takım pansuman tedavilerle geçiştirilmeye çalışılan çok yakıcı sorunları konuşuyoruz. Bu nedenle hadi muhalefeti yok sayıyorsunuz, en azından konunun uzmanları, ilgili mesleki örgütler, meslek odaları, akademisyenler, demokratik kitle örgütleri, çiftçi birliklerimiz ve üreticilerimizin görüşlerinin de alınması gerektiğine inanıyoruz. Yangından mal kaçırır gibi hazırlanan ve sunulan bu yasa teklifinin içeriğini doğru bulmuyor ve kabul etmiyoruz” diye konuştu.
YASA TEKLİFİNE TEPKİ
Sorunlara karşı ortak bir akılla, kalıcı ve etkin bir çözüm üretmenin mümkün olduğunu belirten Ayhan Barut, şöyle devam etti:
“Sözüm ona bu teklif ile tapu uygulamalarında bürokrasinin azaltılması, işlemlerin hızlandırılması, hazine taşınmazlarının satışında yurttaşlara kolaylık sağlanması, Hazineye ait taşınmazlar ile tarım arazilerinin satışında uygulama birliğinin sağlanması gibi bir çok güzel (!) temenniler yer alıyor. Ancak yapılması öngörülen yasal düzenleme bunlardan uzak görünüyor. Komisyonlarda yasa teklifi görüşülürken muhalefetin sesine kulak verilmemesi, yapıcı eleştiriler ve çözüm önerilerinin dikkate alınmaması iktidarın bu sığ anlayışını gösteriyor. Öte yandan bu teklifi getirenler, yerel yönetimin vücut bulduğu belediyelerimizin görüşünü alma ihtiyacını hissetmemiştir. Halkı ve yerel yönetimleri bu kadar ilgilendiren bir konuda bu yasayla, yerel yönetimler sürecin dışına itilecektir. Özü itibariyle hazine arazileri, imar ve planlama alanlarında çok önemli değişikliklerin ‘oldu, bittiye’ getirilmek istenmesine, öneri ve eleştiriler dikkate alınmadan, sağlıklı bir danışma ve tartışma süreci işletilmeden teklifin Meclis’e sunulmasına tepki gösteriyoruz. Tapu kayıtlarındaki hisse hatalarının düzeltilmesini öngören 2’nci maddenin de amacı net değildir. Bu maddeyi ayrıntılı olarak ele aldığımızda anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının hiçe sayıldığını görmekteyiz. Tapu maliklerinin bilgisi dışında mülkiyetlerinde kısıtlıklar ya da hisselerinde düşme ya da artma olması durumunda tapu maliki onay vermese bile bu işlemin resen tapu tarafından yapılmasının önü açılıyor. Bu düpedüz hak gaspıdır. Telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecek bu düzenlemenin yeniden ele alınıp değiştirilmesini istiyoruz.”
HAZİNE ARAZİLERİYLE İLGİLİ SORUNA ÇÖZÜM İSTEDİ
Türkiye’nin her bölgesinde ve Adana’da hazine arazileriyle ilgili yaşanan sorunlara, üretici ve köylülerin taleplerine değinerek çözüm önerilerini paylaşan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“Hazineye ait milyarlarca metrekare büyüklükteki tarım arazilerinin çiftçilere ecrimisil bedeli karşılığında kullandırılması, kiralanması, satılması, arazi toplulaştırma ve hazine arazilerindeki üretime destek verilmemesi konusunda büyük sorunlar yaşıyoruz. Aynı zamanda çiftçilik yapan bir ziraat mühendisi olarak, bir köylü çocuğu olarak bu sorunları yaşıyorum.
Daha önce de söz ettiğim bu sorunların giderilmesi amacıyla yasal düzenlemeler yapıldı ancak net bir çözüm üretilmedi.
Hazineye ait arazilerin, kullanan üreticilere ve köylülere satışında kolaylık sağlanmasını istiyoruz. Ecrimisil bedeli ödenerek üretim yapılan hazine arazilerinde yetiştirilen tarımsal ürünlere, aynı kiralanan hazine arazilerinde olduğu gibi destek verilmesini istiyoruz. Yani toprağa değil ürüne destek olunmasını istiyoruz. Üreticilerimiz kullanım hakkı, geçmişten gelen hakları kaybolmasın diye hazine arazilerini kiralamaktan kaçınıyor. Bu duruma açıklık kazandırılıp çiftçinin rahatlatılmasını talep ediyoruz. Hazine arazilerinin satışında üreticilere, köylülerimize kolaylık sağlanmasını istemekten dilimizde tüy bitti ama bir türlü çözüm bulunmuyor. Adana’da köylerde şahıslar arazilerini dönüm başına örneğin 15 – 20 bin liraya dek satıyorsa, Milli Emlak arazi fiyatlarını iki katından fazlasına satıyor. Adana’da hazine arazileri için dönüm başına 35 bin lira, 38 bin lira gibi isteniyor. Bu fiyat, bahçe fiyatlarından bile yüksek. Bunu nasıl kabul edebiliriz. Hazine arazilerinin satışında çiftçiye kolaylık sağlanmasını, rayiç bedellerinin uygun tutulmasını, ödemelerde ‘hasattan hasada’, ‘ekimden ekime’ ya da yılda 2 kez ödemek gibi taksitlendirmeler yapılmasını istiyoruz. Ayrıca hazine arazilerinin satışında ihale gibi uygulamalar yerine o bölgenin insanına, araziyi kullanan kişilere, köy halkına öncelik verilmelidir.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor