ADI: ERSİN SOYADI: RAMOĞLU

Adını ve soyadını başlıkta verdiğimiz beyefendi! Önce şu aşağıdaki yazıyı oku;
   “İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. (C.3, m.34)

İftira büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan söylemek de vardır k, yalan, her dinde haramdır. İftirada bir mümini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca haramdır. Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır. (C.3, m.41)

Müslümanlara suizan, zulüm etmek, mallarını gasp etmek gibi ve haset, iftira ve yalan söylemek ve gıybet etmek gibi haramdır. (Hadika)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: 
(Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar.) [Ebu Davud]

(Bir müminde her haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz.) 
[İbni Ebi Şeybe] 

(Yalan, münafıklıktan bir kapıdır.) [İbni Adiy] “      …      ….    … Okudun mu Ersin?.. Ama biliyorum ki anlamadın… Çünkü kafana takmışsın Zeydan Karalar’ı… Tıpkı Aytaç Durak’ı, Zihni Aldırmaz’ı, Soner Çetin’i taktığın gibi… Ama bir geriye dön Ersin, onlarla işin başlangıcında çok iyi muhabbetlerin oldu… Hatta seni çiçekle karşılayanlar vardı… Neden ters düştün?

  Bu sorunun cevabı bende var ama, yazarsam bu sütuna saygısızlık olur Ersin..

Şimdi gelelim birkaç günden beri isim vermeden, eveleyip gevelediğin, finali oynarken adını verdiğin dünkü yazının içeriğine..

Bak Ersin, kaç günden beri adını vermeden, Antalya’da bir Belediye Başkanıyla deniz sefası sırasında resimlerinin bulunduğunu, sana göndereceklerini yazdığın, yani namusuyla oynadığın o kızcağız, bugün adını vererek yazdığın genç eğitimli bir kız değil mi!.. Dürüst ol Ersin, o kız, bu kız değil mi?

Kaç günden beri bekliyorsun, seni arayacaklar “Aman ha..” diye yalvaracaklar, hatta “Bir isteğin, arzun var mı?  Diyecekler hayali mi kuruyordun? Olmadı.. Bekleyip, ses çıkmayınca bu kez isim mi vermek zorunda kaldın Ersin?

Ama yine gazetecilikte sıfır aldın… Yahu çok zor değil… Bir telefonun başında… Açarsın doğrusunu öğrenirsin Seyhan veya Anakent’ten..

Öyle yapmıyorsun, ama aşağıdaki yazıyı yazabiliyorsun;

“Kılıçdaroğlu, “Babamın oğlu olsa işe almayın” dedi “Oğlunu işe alma”demedi değil mi?!
Şaka bir yana CHP budur!
İktidar olsalar kendinden olmayana hayat hakkı tanımazlar!
Maalesef bu parti böyle bir partidir!
Bunca insanın katili PKK ve FETÖ ile işbirliği yapandan başka ne beklenir ki?
Bakmayın halkçı, emekçi edebiyatlarına!
CHP’nin eski 6 okunun içine ettiler!
Faşistin ve diktatörün kralı oldular!
Bunlar seçimden önce ‘İşçi çıkarılmayacağına’ dair namus sözü vermedi mi?
Seçim sonrası ise CHP’li belediyelerde işçi katliamı yapıldı.
Hem de ne katliam!
Ama evlatları, kardeşleri önemli görevlere getirdiler.
Kimi oğlunu işe aldı.
Kimi damadını, Kimi kardeşini, Kimi de sevgilisini…
Pislikleri ayyuka çıkınca CHP üst yönetimi göstermelik açıklamalar yaptı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, FETÖ’nün Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan‘ın ortağı M. Sinan Koraltan‘ı ASKİ’ye aldı.
Bitmedi…
Betül Yamanyılmaz‘ı Seyhan’dan, Büyükşehir’e getirdi.
Kimdir bu Betül?
Özelliği nedir?
Nedir ki Zeydan başkan babası Muhsin Yamanyılmaz’ı da İmar A. Ş.’ye aldı…
Bunlar daha ‘cicim’ aylarıdır…
Asıl atamaları sona bıraktılar!

***

CHP’li Karalar işten çıkardıklarını ‘Bankamatik memuru’ olarak damgaladı.
Ama yalan söyledi.
Bankamatikçi 15 koduyla çıkarılmaz ki!
3 gün üst üste tutulacak tutanakla avantacının iş akdi fesh edilir, olur biter.
Yalana ne luzüm var?!
PKK’lılara yer açıyorum diyemiyorlar da garibanlara bankamatikçi diye çamur atıyorlar!
Seçim öncesi namus sözü veren Kılıçdaroğlu da ‘babamın oğlu olsa işealmayın’ şeklinde rol kesiyor.
Artistlere taş çıkartıyor adam!
Namus sözü verdiği işçilerin sokağa atılmasına vicdansızca göz yumuyor…
PKK paçavrası boşuna ‘ittifaka uygun kadro’ deyip durmuyor.
CHP’nin HDP’ye diyet borcu var!
Bu borç yerine getirilmediği takdirde neler olacağını biliyorlar!
Bu CHP, eski CHP değil…
CHP’ye güven kalmadı artık.
‘Beyazda leke çabuk belli olur’ demesinler boşuna…
Beyaz kim?
Bu CHP mi?
Ne beyazı be!
Kömür karası de, kömür karası”

…   …  ..

   Senin bir önceki yazılarında adını vermediğin, Antalya’larda Güney illerinden bir Büyükşehir Belediye Başkanıyla kaçak aşk yaşadığını söylediğin kız bu kız değil mi? dürüstçe söyle Ersin.. Tutmadı!..

    Bak o yazıda, Antalya’da dediğin, fotoğrafların sana geleceğini söylediğin, yani araştırmadan yazdığın o yazıyla ilgili biz araştırdık,

Sonuç ; Bahsettiğin Belediye Başkanı’nın ailesiyle birlikte gittiği İzmir”de çekilen fotoğraflar… Üstelik o fotoğraf, kendi aileleri arasında çekilmiş.. Sana o bilgileri veren de o kızın sonradan araları açılan erkek arkadaşı.. Bak biz hemen öğrendik..

   Bizim araştırmamız beş dakika sürmedi..

   Senin daha büyük olanakların var.. Araştıramadın mı?

   Bizim meslekte böyle haberlere ne denir belki sen bilmezsin ama biz söyleyelim Ersin!.. Şantaj denir, şantaj..

   Gelelim, baba kızın Zeydan Karalar Anakent Belediye Başkanı olduktan sonra baba kızı da Anakent’e aldığı yönündeki habere.

    Doğru değil Ersin.. Bak onu da araştırmamışsın.. Betül Yamanyılmaz Seyhan Belediyesi’nde Personel Müdürü.. Babası Muhsin Yamanyılmaz da Seyhan Belediyesi’ne bağlı bir ünitede görevli yıllardan beri..

   Yahu biz bir dakikada bir telefonla öğrendik bunu sen niye öğrenme gayreti içinde değil de, karalama faaliyeti içindesin..

    Amacın ne Ersin amacın.. Önce onu bir söyle.. Anladık, Trabzon’dan geldin, Adana gibi bir yerde Bölge temsilcisi oldun.. Sana gazetecilik yap denilmiş, ona buna kara çal denilmemiştir herhalde Ersin

   Sayın Cafer Esendemir.. Sen Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin Başkanısın.. Siz yönetim kurulu üyesi arkadaşlar, disiplin kurulu üyesi arkadaşlar, bu rezalet karşısında sessiz mi kalacaksınız?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor