PAŞA’NIN AÇIŞ KONUŞMASI SALYALILARA CEVAP OLDU

Mustafa Kemal Paşa, Pozantı’ya gelmeden önce Konya’da teftiş çalışmaları yapmıştı. Bu arada Kayseri Niğde ve Bor’dan delegeler çağrılmış, Güney Cephesi’ndeki bütün müfreze komutanları Pozantı’da açılacak kongreye davet edilmişti . Haber inanılmaz hızla torosların her bucağında yankılar uyandırınca, Kaç-Kaç Faciası üzerine Adana’dan kaçabilmiş onbinlerce Çukurovalı Pozantı’da toplanmıştı. Hatta, Mersin ve Tarsus’tan da bir çok vatansever yaşamlarını riske ederek gelmişti. Kısacası, Paşa’nın treni Pozantı’ya yaklaşırken alkışlar ve tekbirler semayı tutmuş, “Yaşa!.. Varol Paşa!..” nidaları Toroslardan ovalara yayılmıştı.

M.Kemal Paşa, Nutuk’da Pozantı Kongresi’nden bahsederken bu olayı şöyle anlatıyor :  “Cenuptaki (Güneydeki) Adana Cephesi’nde bulunan arkadaşların karargahı Pozantı’dır. Biz de oraya gittik. Yalnız orada bulunan muhtelif Müdafaa-i Hukuk Heyetleri ki onları Pozantı’ya davet eyledik ve orada vezâif-i milliyesi ile iştigal eden zevatı (Ulusal görevlere getirilmiş kişileri) davet ettik. Heyet-i Umumiyesiyle vaziyet-i askeriye ve vaziyet-i mülkiye hakkında müdavele-i efkar (Katılımcıların hepsi, askeri durum ve sivil idari durum hakkında dğşğncelerini açıkladılar.) ettiler….”.

KONGRE AÇILIYOR

Mustafa Kemal Paşa’nın açış konuşması iki temele oturmuştu. Birincisi, halkın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne güvenin pekiştirmekti. İkincisi de, başta İngilizler olmak üzere “Artık Türkiye bitmiştir” diyen Avrupalılara esaslı bir karşılık vermekti. Önemli konuşmayı günümüz Türkçesiyle sunalım:“Saygıdeğer Adanalılar, Bütün Millet Meclisi namına cepheleri ziyaret ederek, Meclis’in sevgi dolu teşekkürlerini saygıdeğer mücahitlerimize tebliğe memur olan heyetimiz; mücahit orduların öncüsü, bütün İslâm âleminin gurur kaynağı ve gözünün nuru olan Adana vilâyeti halkı ile temasa gelmiş olmaktan pek büyük mutluluk duymaktadır.

Adana’nın saygıdeğer Müslümanları!  Peygamber’in esaret tanımayan dindar ümmetinin cihad ordularına öncü olmak şerefiyle bahtiyar olan siz aziz Adanalı dindaşlarımız!.. Adana İslâmları, bütün Anadolu için vatanseverlik örneği oldu.

Onur ve bağımsızlık davasında faydalanacağımız başarı vasıtalarının kaynağı yalnız Anadolu değildir. Avrupa’nın bin türlü zulüm ve baskısına uğramak suretiyle her türlü esaret duygularının ıstıraplarını çekmiş olan Mısır’da, Hindistanda, Rusya’da, Afrika’da Müslüman kardeşlerimiz gözlerini, Allah’ın merhametine ve tecavüzlerini Peygamber’in kabrine kadar uzatmış olan düşmanlarımızın kahrına çevirmiş olarak bize maddî, manevî yardımlara karar vermiş bulunuyorlar. Fazla olarak Rusya’da insanî ve ulvî gayeler etrafında toplanmış olan ve her millet hukukuna riayet etmeyi esas olarak kabul eden ve günden güne genişleyerek, zulüm ve tagallüp âlemini yıkmakta olan muazzam kuvvet, bize azamî dayanışmada bulunulmasını vaat etmişlerdir.”

Mustafa Kemal, Pozantı Nutkuna şöyle devam etmişti:

“Gerçek gücünü Allah’ın yardımından alan, bağımsızlık ve onurunu korumak uğrundaki azamî fedakârlık duygularını şanlı ve şerefli atalarımızdan miras edinen milletimizin, yakın bir zamanda, her türlü anlamıyla, dinî ve ulusal tarihine şanlı sayfalar ekleyeceğine kuşku yoktur.

“Allah’ın yardımının yüksek tecellilerine mazhar olmamızı dua ve niyaz ederek cümlenize gerek Büyük Millet Meclisi, gerek bütün İslam âlemi namına teşekkürlerimizi sunarız, saygıdeğer gaziler…”

Bu sözler, Osmanlı’nın son dönemlerinde ülkeyi lokma lokma yutmak isteyen ağzı sulanmış bazı batılılara esaslı cevap olmuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Kudretli Mustafa Kemal Paşa diyordu ki; “Boşuna heveslenmeyin. Ulusal ve dinsel bilincimizle, tarihteki şanlı zaferlerden birini daha yaşatacak gücümüz var. Üstelik, Rusya dahil, Avrupa’nın zulüm ve baskısı altında sıkıntılar çekmiş birçok ülke bize yardıma hazırdır. Bu durumda, kazanan biz olacağız.”

Paşa, açış konuşmasından sonra indiği kürsüye iki dakikalın dinlenmeden sonra tekrar çıktı ve müzakereleri başlattı. Toplantının bu bölümü ağırlıklı olarak savunma ve mücadele konularına ayrılmıştı. Hedef, Çukurova’nın düşmadan arındırılmasıydı.

Katılımcılar özgür biçimde görüş ve düşüncelerini ard arda sıralamaya başladılar. Hepsi de, esas olarak düşmana karşı daha güçlü durumda karşı koyarak memleketi kurtarmak için silah, mermi ve diğer savaş malzemeleri istiyordu. Bir de, mevcut müfrezeleri yönetecek, idari gereksinimleri düzenleyecek lider ve yardımcı heyet talepleri vardı.

Son konuşmacı sözlerini bitirince M.Kemal Paşa Fevzi Paşa’ya dönüp “Sen ne dersin?” anlamında başını hafifçe sallamıştı.  Fevzi Paşa  gülümseyerek, “Evet Paşam! Arkadaşların arzu ettikleri…. top ve diğer harp malzemesinin lüzumuna ben de kaniyim. Kendilerine vaad edebilirsiniz” dedi . Bunun üzerine Ulu Önder  olanaklar elverdiğince silah ve cephane yardımının esirgenmeyeceğini bildirdi .

Devam edecek.

FOTOĞRAFLAR

BELEMEDİK

5 AĞUSTOS BURADA KUTLANMALI: Yeterince kavranılmamış 5 Ağustos, Ulusal Güçlerin “Türkler bitti” diyerek ağzını şapırdatanlara esaslı cevabın verildiği gündür. Aynı gün, artık sivil yönetim organları da, yani Vilayet ve Belediye organları seçilmişti. Pozantı Kongresi, kanımca Belemdik’te, hem de coşku ile kutlanmalı. Çünkü ulusal güçlerimiz, burayı ele geçirince hem çok önemli bir mevziye sahip oldular, hem de rüyada bile göremeyecekleri yiyeceklere, silahlara, cephanelere, hastaneye ve depoları dolu dolu eczaneye kavuşmuşlardı. Burası aynı zamanda Kaç-Kaç mağduru onbinlerin güvenli yuvası olmuştu.

POZANTI:

YEŞİL POZANTI: Günümüzde hala yeşilliğini koruyor gibi görünen Pozantı’da apartman kabusunun çökmekte oluşu son derece üzücü. Umarız bu güzel ilçemiz 5 Ağustos 1920 ruhuna saygı göstererek görünümünün daha fazla bozulmasına fırsat vermez.

POZANTI KONGRESİ

KONGRE KATILIMCILARI: Ne yazık ki  Pozantı Kongresi’nden fotoğraf yok denecek kadar az. En önemlisini yarın sunacağız. Bu çok eski fotoğraf, üst düzey kanaat önderleriyle çekilmiş.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor