Yaz aylarında varise karşı 5 etkili yöntem

ADANA (BÖLGE)- Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis hastalarının kabusu olan yaz aylarını rahat geçirebilecekleri öneriler sıraladı.

Mevsim geçişlerinden etkilenen kimi hastalıklar var ki bu hastalıklardan muzdarip kişilere “Lütfen bu mevsim gelmesin” dedirtebiliyor! Bunlardan biri de kardiyovasküler sistem hastalıklarından biri olan varis. Genel olarak bacak toplardamarlarında meydana gelen yapısal bozulmalar ve genişlemeler varis olarak adlandırılıyor. “Varislerin fark edilmesi ve bunlarla ilgili tedavi ihtiyacı duyulması daha hafif kıyafetlerin giyildiği yaz dönemine denk geliyor ancak çoğu kişi yazın da varis tedavisi uygulanabileceğinden haberdar değil” diyen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, varis hakkında yazın alınabilecek önlemleri aktardı; sıcak havalarda da uygulanabilen tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

VARİS HASTALARI İÇİN ŞANSLI BİR DÖNEM

Yaz mevsimi, varis hastalığının şikayetlerinin arttığı süreç olması ve bunun sonucunda tanısının konabilmesi açısından uzmanlar tarafından şanslı bir dönem olarak kabul ediliyor. “Sağlıklı bireylerde dahi havaların ısınması, nem miktarının artması ve buna ek olarak özellikle yeterli miktarda sıvı alınmazsa vücutta meydana gelen sıvı kaybı sıcak aylarda toplardamarlarla ilgili sorunlara yol açıyor. Bu da şikayetlerin daha belirgin hale gelmesine neden oluyor ve sıcak havalarla birlikte hastaların doktora başvurma oranı belirgin biçimde artıyor” diyen Doç. Dr. Cem Arıtürk, bu açıdan yaz aylarının tedavi kararı alınmasını sağladığını, ancak hastaların “Yaz sıcağında nasıl varis tedavisi olur” sorusunu sorduklarını belirtiyor.

YAZIN DA VARİS TEDAVİSİ YAPILABİLİR

Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen varisle ilgili farkındalık, havaların ısınması sonrası hem görsel kaygılar hem de kişilerin hissettiği şikayetler nedeniyla artıyor. Pantolon veya kalın çorap gibi kışlık giysilerin raflara kaldırılıp etek, şort gibi bacağı açıkta bırakan kıyafetlerin giyilmeye başlaması sonucunda görsel ve estetik kaygılar özellikle kadınlarda ön plana çıkıyor. “Pek çok hasta yaz ayları yaklaştığı için tedavi şansını kaçırdığını düşünüyor. Ayrıca deniz ve plaj mevsimi olan, varis çorabı giymenin görece zor; direkt güneş ışınına maruz kalınırsa iz oluşması ihtimalinin yüksek olduğu yaz aylarında hastalar varis tedavisinden kaçınıyorlar” diyen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, yerleşik kanının aksine varis hastalığında tıbbi sebeplerle tedavi gerektiği durumlarda ya da estetik amaçlı olarak yaz aylarında da işlem yapılabildiğine dikkat çekiyor. Doç. Dr. Cem Arıtürk, özellikle cilt üzerinden uygulanmakta olan radyofrekans işlemiyle estetik sorunlara sebep olan kılcal varislerin yaz aylarında da başarılı bir şekilde yok edilebildiğinin altını çiziyor.

VARİS ÇORABI GİYMEK YERİNE…

Tüm bu mevsimsel özelliklerin yanında varis hastalığının tedavisinde önemli bir yer tutan varis çoraplarının kullanılması da sıcak yaz aylarında büyük zorluklardan biri. Bu nedenle giyilmesi ihmal edilince gün sonuna doğru oluşan bacak ağrısı, dolgunluk hissi, şişlik gibi şikayetler yaz aylarında daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk tüm bu etkilerin azaltılması ve şikayetlerin kontrol altına alınabilmesi için varis hastalarının alabileceği önlemleri şu şekilde aktarıyor:

GÜNEŞLENMEKTEN KAÇININ

Mutlaka güneşlenmek istiyorsanız sabah saat 10:00’dan önce ve akşamüstü saat 16:00’dan sonrasını tercih edin. Havanın sıcak olduğu ve güneş ışınlarının dünyaya dik açı ile ulaştığı 10:00-16:00 saatleri arasında zamanı mümkün olduğunca serin, gölge ortamlarda geçirmek sadece varis hastalığından ötürü değil genel sağlık açısından da önemli.
Güneşlenme sonrasında soğuk suyla bacak masajı yapın veya denize girin.

Yazın daha çok yapılan yüzme, yürüme gibi aktiviteler bacaklardaki kasların çalışmasını sağlar ve varisleşmiş damarlardaki akımı kolaylaştırır. Bu aktiviteleri mümkün olduğunca düzenli olarak yapın.

Yaz aylarında yeterince sıvı almak damarlardaki kanın daha akışkan olmasını ve kan akımının daha rahat olmasını sağlar. Bu nedenle günde en az 2 litre sıvı tüketin.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor