Adana Barosu şiddet gören kadınların yanında
ADANA (İHA) – Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Adana
Barosu Kadın Hakları Merkezinde şiddet gören kadınlara destek olunduğunu ve ücretsiz
avukat görevlendirip davaların baro olarak takip edildiğini söyledi.
Dünyada son yıllarda artan kadına şiddete yönelik çoğu Sivil Toplum Kuruluşu
kendi bünyesinde şiddet gören kadınlara destek oluyor. Adana Barosu ise Kadın
Hakları Merkeziyle şiddet gören kadınların yanında oluyor. Adana Baro Başkanı
Av. Veli Küçük, merkez hakkında İHA muhabirine yaptığı açıklamada, farkındalık
oluşturmak amacıyla duruşmalara baro olarak katıldıklarını ifade etti.
Bazı duruşmalara katılırken sorun yaşadıklarını aktaran Küçük, “Barolar,
dernekler son dönemlerde davaya katılmayı talep ettiklerinde mahkemeler kabul
etmiyor. Hukuksal anlamda bu sorunu aşmalıyız. Yargı reformunda yer bulmalı.
STK’ların davayı takip ediyor olması ancak katkı sağlayabilir. Yargısal sorunlarla
karşılaşmak istemiyoruz” diye konuştu.
“Özel eğitim almış avukat görevlendiriyoruz”
Kadın Hakları Merkezine kadınların 7/24 ulaşabildiğini belirten Av. Veli Küçük,
“Kadın Hakları Merkezimizde nöbetçi bulunduruyoruz. Çağrı merkezinden bize
direk zarar gören kadın ulaşabilir. Her avukatın yapabileceği iş değil bu. Yüze
yakın özel eğitim almış avukat ile faaliyet gösteriyoruz. Sığınma evinde kalan
kadınların dava açma, noter ücretlerini de karşılıyoruz. Tüm mali
yükümlülükleri karşılıyoruz. Şehrimizde kadınların yaşadığı hak ihlalleri,
saldırı, şiddet, cinsel saldırı ve cinayetler dahil olmak üzere bu tür olumsuz
vakalara karşı bilgimiz olduğunda öncelikle ücretsiz hukuksal yardımda
bulunuyoruz. Yoğun çaba sarf ediyoruz. Bilgimiz olan dava ve dosyalara baro
olarak katılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada kadına şiddete yönelik farkındalığın güzel yapıldığını ancak
bazı dönemlerde sınırı aştığını aktaran Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, daha
sonra şunları söyledi:
“Eğer bir konuda eksik kalıyorsanız toplumsal hassasiyet o boşluğu doldurup
üzerine ekleyerek devam ediyor. Eksikliği var olduğu yerde bırakıp
kabullenmiyor. Bazen abartıya kaçan unsurları da gördük. Ölçüsüz noktaya
gitmemek kaydıyla hassasiyet gayet güzel. İdam talepleri ve linç unsurlarına
yöneliyor ölçüyü kaçırınca. Toplumsal şiddete dönüşüyor.”