Sığır kalbi ile uygulamalı kalp kapağı operasyonu
ADANA (İHA) – Sinsi bir hastalık olan ve toplumda uzayan
yaşam süresi ile birlikte görülme sıklığı artan “aort darlığının dikişsiz
cerrahisi” Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, sığır kalbi üzerinde
uygulamalı verilen eğitimle anlatıldı.
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bilimsel
bir toplantıya daha ev sahipliği yaptı. Genellikle ileri yaşlara kadar
hastalarda herhangi bir şikâyete yol açmayan ancak, yaşamı tehdit eden “aort
darlığının dikişsiz cerrahisi” sığır kalbi üzerinde uygulamalı olarak
anlatıldı.
Hastanenin Konferans Salonunda gerçekleşen “Minimal İnvaziv Tekniklerle Aort
Kapak Replasmanında Dikişsiz Kapak Çözümleri” konulu toplantı Kalp ve Damar
Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Özsöyler ve Türk Kalp ve
Damar Cerrahisi eski başkanlarından Prof. Dr. Ali Gürbüz’ün açılış
konuşmalarıyla başladı.
İlk bulguları nefes darlığı ve çabuk yorulma olan, ilerleyen dönemde baş dönmesi
ve göğüs ağrısı ile belirti veren, tedavi edilmediğinde yaşam beklentisi kısa
bir hastalık olan aort darlığı operasyonlarının dikişsiz çözümü teorik
bilgilerin verilmesinin ardından sığır kalbi üzerinde dikişsiz kapak operasyonu
uygulamalı olarak anlatıldı.
Hayat kalitesini olumsuz etkileyen aort darlığı sorununda güncel tedavi
yöntemlerinin ilerleyen teknoloji ile birlikte geliştiğine vurgu yapılan
toplantıda, “Minimal invaziv” yaklaşımların; küçük kesiler ile erken iyileşme
ve kozmetik açıdan hastaların ve cerrahların tercihi haline geldiği kaydedildi.
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarı ile gerçekleştirilen bu
operasyona ilişkin tüm detayların teorik ve uygulamalı olarak anlatıldığı
toplantıda; “Dikişsiz kapak implantasyonunda Ekokardiyografinin Rolü ve Önemi”,
“Klinikteki dikişsiz kapak deneyimleri”, “TAVİ ve dikişsiz kapak
Karşılaştırılması” konuları tartışıldı.
Aort darlığı nedir?
Aort darlığı, kalpten çıkan ve vücuda kan taşıyan en büyük atar damar olan
aortanın kapakçığındaki darlık olarak bilinir. Sıklığı kalp hastalıkları içinde
hipertansiyon ve koroner arter hastalığından sonra üçüncü sıradadır. 75 yaş
üstünde bireylerde 100 kişiden 12’sinde görülür. 65 yaş üstü bireylerde aort
darlığının en sık nedeni, kapağın zaman içinde kireçlenmesi, kalınlaşması ve
açılımının kısıtlanmasıyla seyreden dejenerasyondur. Buna yaş ile ilişkili
dejeneratif aort darlığı denir. 65 yaş altında aort darlığının en sık nedeni
ise doğuştan gelen ve genetik olarak aktarılan aort kapağının iki kapakçıklı
olmasıdır. Üçüncü en sık neden çocukluk yaşlarında geçirilen kalp romatizması
olup günümüzdeki erken teşhis ve tedavi yöntemleri sayesinde romatizmal aort
darlığının sıklığı giderek azalmaktadır.