AKİF AKAY’A AÇIK MEKTUP

Saygıdeğer okurlar.. 1970’li yılllarda gazetecilik mesleğine Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunda büyük rol oynamış Yeni Adana Gazetesi’nde başladım.. Sonra Milliyet, daha sonra Ekspres Gazetesi’nde faal gazeteci olarak devam ettim.. Her üç gazeteden de istifa ederek ayrıldım.. Bölige Gazetesi’ni  kurdum.. Meslek hayatım boyunca gazetecilik mesleğine ihanet etmedim. Görev ve sorumluluğumun ne olduğunu bilerek sürdürdüm, devam etmekteyim..

Çok geniş ve saygın bir çevreyle tanıştım. Çok iyi dostluklar kurdum.. Kurulan dostlukların ne kadar değerli olduğunu bilenlerdenim.. O nedenle benimle görüşenler, “Özel” dedikleri an, mezara kadar özel kalacağını çok iyi bilirler..

Önceki akşam bir arkadaşım aradı.. Seyhan Belediyesi’nin uyuşturucu tedavi merkezinin iptali ile ilgili haberi bir başkan yardımcısından aldığım yönünde suçlamalarda bulunulmuş.. Kim o başkan yardımcısı? Adını söyleseler hatırlarım.. Ama Kemal Toros’un oğlu olduğunu bilirim.. Görevi süresince bir defa karşılaşmışlığım ve ayaküstü sohbetimiz var.. Ancak Kemal Toros’u CHP içerisinde verdiği mücadelelerden ve yaptığı çalışmalardan bilirim, tanırım..

Akif Akay gibi bugüne kadar kendini yıpratmamaya özen göstermiş , saygınlığı ile bilinen ve bugün Seyhan Belediye Başkanı olmuş kişiden hiç beklemediğim bir tavır.. Bu tavır bana şu soruyu sorma hakkı veriyor,

“Akif abi makam, mevki seni bu kadar mı değiştirdi?”

Keşke bana sorsaydın, söylerdim.. Üstelik, duymuş olmamın ne sakıncası var.. Sen bu kararı gizli ve özel mi verdin? 

Uyuşturucu ile mücadelenin karşısında mısın?

Sen bu kararı aldığında kimsenin duymamasını mı istedin?

Yani bu mesele gizli-kapaklı mı kalsın istiyordun?

Hemen belirtelim, biz bu haberi sizinle görüşmek isteyen ve rehabilitasyon merkezinin kurulması için çaba gösteren ve tüm çalışmaları yapan kişiden öğrendik.. O anlattı, bugüne kadar ne yaptıklarını, hangi merhalelerden geçirildiğini ve tam uygulama aşamasındayken neden iptal edildiğinin tümünü anlattı..

Nerede mi ?

Sizinle görüşmek için beklediği salonda.. Biz de sizinle görüşmek için bekliyorduk aynı yerde.. Tesadüfen karşılaştık.

Anlaşıldı sanırım.. Zahmet edip sorsaydınız veya Belediye Başkanı olma sıfatınız dolayısıyla siz değil de, Özel Kalem Müdürü, ya  da Basın ve Halkla ilişkiler Müdürü vasıtasıyla öğrenseydiniz daha şık olmaz mıydı?

Neden dedikodulara yol açıyorsunuz?

Sizi çok uzun yıllardan beri ailenizle birlikte yakından tanıyan, dostluğu olan birisiyim.. Öncesinde ve belediye başkanlığınız döneminde kendim, ailem, ya da yakınlarım için sizden bir talebim oldu mu?

Bakın, sizin de Adana kamuoyunun da , CHP’lilerin de çok yakından tanıdığı, partiye ve partililere büyük hizmet vermiş bir arkadaşımızla size geldik.. Avukat olan kızı için.. Oldu mu? Olmadı. Neden olmadığını da bilmiyoruz.. Unutuldu mu? Ciddiye mi alınmadı, Onu da bilmiyoruz..

Bunun dışında bir talep ya da beklentim oldu mu?

Koltuk böyle bir şey mi? Oturduğu zaman insanın geçmişini silip-süpüren bir şey mi?

Suçlu arama ya da üretme yeri mi belediye başkanlığı?

Yapma Akif bey yapma.. Size hiçbir zaman “Akif bey” demedim, “Akif abi” dedim, yaptıklarınızın farkında olmadığınızı düşünüyoruz.

Bir ata sözü vardır “Ağa derler maldan, külhanbey derler candan ederler” denir..

Çevrenizi ve birlikte çalıştıklarınızı önce gözden geçirin sayın Akif Akay!.. Sizin her söylediğinize MUHTEŞEM diyenlerden kaçının, bilin ki onların yaptığı yalakalıktır ve her insan gibi sizin de hata yapma hakkınız vardır. Önemli olan o hataları dost bildiklerinizin söyleyebilmesidir..

  YALAKALIK MARİFET DEĞİLDİR

Hazreti Mevlana’nın şiiriyla seslenmek sanıyorum en doğrusudur

Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.

Gece gibi ol ayıpları örtmekte.

Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.

Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.

Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor