Korkut, “Türkiye, pamuk ithalatçısı oldu”
ADANA (BÖLGE)– Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkan Adayı, Ziraat Yüksek Mühendisi Feyzullah Korkut, dünyada az sayıda ülke ekolojisinin pamuk tarımına elverişli olması nedeniyle, dünya üretiminin yüzde 80’ine yakınının Türkiye’nin de içinde bulunduğu az sayıda ülke tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.
Stratejik bir ürün olan pamuğun önümüzdeki dönemlerde daha çok alanda ekilmesi için şimdiden bir program yapılması gerektiğini vurgulayan Korkut, son dönemde yaşanan artışlara rağmen Türkiye pamuk üretiminin, tüketimin ancak yüzde 56’sını karşıladığını vurguladı.
İHRACATTAN İTHALATA!
Zorunlu kullanım alanıyla pamuk ürününün, işlenmesi açısından çırçır sanayisinin, lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisinin, linteri ile de kağıt sanayisinin hammaddesi olduğunu hatırlatan Korkut, Türkiye’de yıllar itibariyle pamuk üretimindeki azalışa ve tekstil sektöründe yaşanan büyümeye paralel olarak tüketimdeki artışın iç üretim ile karşılanamadığını, bu nedenle pamuk ithalat miktarının arttığını ve ‘net pamuk ihracatçısı’ olan Türkiye’nin 1990’lı yıllarla birlikte ‘net pamuk ithalatçısı’ konumuna gerilediğini ifade etti.
MİLYAR DOLARLAR YABANCIYA GİDİYOR!
Türkiye’nin yaklaşık 1,7 milyar dolarlık pamuk ithalatında ilk sırayı yüzde 44’lük payla Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) aldığını, ithalatın yüzde 60’lık kısmının ABD, Yunanistan ve Brezilya’nın oluşturduğu 3 ülkeden yapıldığını ifade eden Korkut, Türkiye’de pamuk alımı ve pazarlamasında faaliyet gösteren birliklerin sektördeki paylarının oldukça gerilediğini kaydeden Feyzullah Korkut, sorunları şu sözlerle sıraladı:
“Ülkemizde pamuk üretimi ihtiyacı karşılama konusunda yetersizdir. Ülkemizde lif pamuk üretiminin tüketimi karşılayamaması, yüksek miktarlarda pamuk ithalatı yapılmasına neden olmaktadır. Türk pamuğunun üretiminde maliyet sorunu vardır. Pamuk üretiminde ülkemiz verimliliği oldukça yüksek olmasına rağmen, girdi fiyatlarının artışı üretimi azaltmakta, sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Ülkemizde pamuk üretiminde önemli ölçüde destekleme primi verilmektedir. Ancak son dönem haricinde destekleme primleri pamuk üretimini karlı hale getirme noktasında yetersiz kalmıştır. Türkiye’de üretici örgütlerinin zayıflaması pamuk üretiminin azalışı ve istikrarsızlığının önemli bir nedenidir. Üretimi daha kolay olan çekirdeksiz kuru üzüm, mısır ve ayçiçeği gibi ürünlerin fiyatlarının nispeten yüksek oluşması ve bu ürünler için verilen destekler pamuk üretimini olumsuz yönde etkilemektedir.”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
ZMO Adana Şube Başkan Adayı Korkut, çözüm önerilerini de şöyle aktardı:
Ülkemizde pamuk üretim ve tüketiminin ekonomideki stratejik yeri ve önemi dikkate alınarak, pamuk üretimi tüketimi karşılayacak bir seviyeye getirmek hedeflenmeli, buna göre politikalar geliştirilmelidir. Ülkemizin pamuk tarımında şuan sahip olduğu verim düzeyiyle 1995-2000 yılları arasında gerçekleşen ekim düzeyi bir araya getirebilirse ülke lif pamuk üretimimiz 1,3-1,4 milyon ton seviyelerine kadar çıkabilecek ve tüketimin büyük kısmı iç kaynaklardan karşılanarak ithalat azaltılabilecektir. Türk pamuğunun yüksek maliyet sorununun çözülmesi ve bu yolla üretimin artırılması ve dünya fiyatlarıyla rekabet edilebilmesi için pamuk politikaları yeniden değerlendirilmelidir. Pamuk destekleme primlerinin tespitinde rakip ülke koşulları ve dünya fiyatları göz önüne alınmalıdır. Pamukta havza bazlı destekleme modelinin etkin bir şekilde takibi ve uygulanması sağlanmalıdır. Bu bağlamda pamuk üretiminde daha çok verim ve kaliteye sahip olan alanlarda ekimin artırılması sağlanacaktır.
ÜRETİCİYE ÖNCÜLÜK EDİLMELİ…
Pamukta kirliliğin önüne geçilmeli, kaliteli üretim artırılmalı, lisanslı depoculuk sistemi yaygınlaştırılmalı ve tek balya standardizasyonuna geçilmelidir. Pamuk üretim ve pazarlama yapısının güçlendirilmesi ve istikrarlı hale getirilmesi için kooperatif ve birliklerin pamuk sektöründeki etkinlikleri artırılmalıdır. Pamuk toplama işçiliğindeki yüksek fiyat ve işçi bulmada yaşanan sıkıntıların önüne geçebilmek için tarım satış kooperatifleri ve birlikleri ile diğer üretici örgütlerinin, makineli hasat konusunda üreticiye öncülük etmesi ve gerekli makine ve ekipmanı sağlaması önem taşımaktadır. Pamukta destekleme prim ve politikaların, son dönemde olduğu gibi üreticiler tarafından ekim yapılmadan önce açıklanması ve ödemelerinin de aynı dönemde yapılması sağlanarak üretici teşvik edilmelidir.”