İÇİMİZDEKİ HAİNLER!

Tarih 24 Kasım 2015..SÖZCÜ Gazetesi’nin yazarı Saygı Öztürk, Siirt milletvekili merhum Kamuran İnan ile bir röportaj yapıyor.. Kamuran İnan, Kürt kökenli bir siyaset adamı. Konu Türkiye’deki vatan hainleri.. Şöyle diyor merhum Kamuran İnan;
“Türkiye’de hainler devletin muhatabı oldu. Devlete küfredenler, devlete el işaretleriyle hakaretlerde bulunanlar bugün makbul kişiler olarak devletin üst düzey yetkilileri tarafından makamlarında ziyaret ediliyor. Ülkemizde hain olmak, öne çıkmanın, yükselmenin neredeyse ilk koşulu haline geldi. Bunlar makbul kişiler oldu.”
Kamuran İnan, açıklamalarını sürdürüyor ve diyor ki;
“Bakanlar Kurulu’na güvenlik birimleri
brifing veriyordu. Ben, devlet aleyhine faaliyet gösterenlerin sayısını sordum.
Bakanlar Kurulu’na verilen brifingde 205 bin rakamı telaffuz edildi. Bu sayıyı
da bir kitabımda açıkladım ve ‘resmi bilgilere göre 205 bin hainimiz olduğunu’
belirttim. Birkaç yıl sonra karşılaştığım dönemin Genelkurmay Başkanı, ‘o zaman
verilen rakamlar şimdikilerin yanında çok mütevazı kalıyor’ demişti.
Türkiye’nin insanı, yabancılara devletini gammazlıyor. Siyasetçilerin,
bürokratların bile haberi olmayan çoğu bilgi yabancılara ulaştırılıyor. Yabancı
ülkelerden gelecek gazetecilerin kimlerle görüşmesi gerektiği bile belli
çevreler tarafından ayarlanıyor ve özellikle devlet aleyhine konuşacaklarla
görüşmeler ayarlanıyor.
Bana göre devlet aleyhine faaliyet gösterenler haindir. Devleti dışarıya
jurnalleyen, yabancı kamçısıyla devletini dövmeye çalışanlar, bu yaptıklarının
karşılığını da fazlasıyla alıyorlar. Ne kadar etkili olurlarsa ona göre prim
alıyorlar, ona göre terfi ediyorlar, önemli noktalara gelmeleri sağlanıyor.
Bunları çok üzülerek anlatıyorum. Bakanlık yaptığım dönemde resmi verilere göre
205 bin hain varken, bugün bu sayının defalarca katlandığını düşünüyorum. Çünkü
olup bitenleri gördüğümüzde sayının katlandığı da ortaya çıkıyor.”
Bir başka konuşmasında da “Dünyada en fazla hain üreten ülke Türkiye” diyor Kamuran İnan..
Şimdi soralım!
Değişen ne ?
Bakın merhum Kamuran İnanın şu sözü çok önemli;
“Yabancı ülkelerden gelecek gazetecilerin kimlerle görüşmesi gerektiği bile, belli çevreler tarafından ayarlanıyor ve özellikle devlet aleyhine konuşacaklarla görüşmeler ayarlanıyor”
Yaaa.. işte böyle..
…………………
HAYDİ ŞİMŞEK
Bir zamanlar Adanaspor’un Demirspor’un içerideki ve dışarıdaki tüm maçlarını izler, haber-yorum yapardık… Kilometrelerce yolu katederek 90 dakikalık heyecanı yaşayabilmek için uykusuz geceler geçirirdik..
Birgün Adana Demirspor’un deplasman maçı vardı.. Merhum Muhammed Kaymak’la birlikte Trabzon’a gidiyorduk.. Direksiyonun başında Adem Atılgın, gece yarısı hızla yol alıyorduk..
Bir ışık gördüm, hızla yaklaşıyordu Adem’e bağırdım, “Frene bas” diye.. Şaşırarak frene bastı ..Hızla yaklaşan ışık, tren geçiyormuş.. Makinist hızla aşağıya inerek “Siz intihar mı etmek istiyorsunuz.. Tren yoluna böyle mi girilir” diye bağırmaya başladı.. Biz tren farlarını sokak lambasının ışığı sanmıştık, makinistin dikkati ve benim uyaarım bir faciayı önlemişti..
Yani futbola karşı büyük bir tutkumuz vardı, gece yarılarında deplasman maçlarına çıkacak, aç, susuz ve ukyukus kalma pahasına..
Sonra maçlara gitmez olduk.. Ne Adanaspor ne de Demirspor.. Her ikisi de heyecan vermiyordu, ta ki Pazar gününe kadar..
Çok heyecanlandık, deplasmanda alınan 6-1’lik Balıkesir galibiyetiyle..
Haydi Mavi Şimşek!.. Dileriz bizi yine o heyecanlı günlere taşırsın. Yine stadı binlerce taraftar ile « Haydi şimşek » sloganıyla inletir, Adana’nın suskunluğunu, tribünlerden yükselen heyecanla kırarsın..
Sayın Murat Sancak, bu yükselen morali sürdürebilmek için takviye gerekiyorsa lütfen yapınız.. Adana futbolun heyecanına, galibiyetin güzelliğine hasret kalmıştı..
Bu hasreti siz giderin, gerisini Adana halkına bırakın.. Onlar vefakar ve cefakardır..