HEM “KAPTAN KİRK” HEM DE MİLLİ SUTOPUCU; CEMİL ŞAHBAZ

HAZIRLAYAN: Ramazan ŞANIVAR

Cemil Şahbaz, 19 Mart 1951 yılında Adana’da doğdu. İlk ve ortaokulu Milli Mensucat,  ardından Erkek Lisesi’nden mezun oldu.  1976 yılında ise Adana İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ni başarıyla tamamladı. Sporcu bir aileden gelen Şahbaz, okul dönemlerinde başta futbol olmak üzere, yüzme, sutopu, voleybol, atletizm ve basket branşlarıyla yakından ilgilendi. Karataş Spor Kulübü’nde başladığı yüzmeyi İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nde devem ettirdi. Özellikle sutopunda başta 1971 İzmir Akdeniz Oyunları olmak üzere yurt dışında 30’un üzerinde milli mayoyu giydi.

1970 yılında bir arkadaşının vasıtasıyla Ses Dergisi’nin yarışmasında dereceye girdi. Bu sayede 11 film için sözleşme imzaladı. Özellikle çok saygı duyduğu ve manevi babam dediği Cüneyt Arkın ile 4 film çevirdi.  Filmlerimden bazıları şöyle; Çizmeli Kedi, İnce Mehmet Vuruldu, Sevişmek bir dakika, Kara Murat, Ölüm Emri, Kılıçaslan, Gülşah, Babanın Oğlu, Babaların Babası, Memleketim Kartal Yuvası,  Turist Ömer Uzay Yolunda, Yamyamlar Arasında, Gönül Dostları gibi. Cemil Şahbaz’ı seyirciler en çok Kaptan Kirk rolüyle tanıdılar.

Spor sayesinde, önemli görevlerde bulunduğunu, yeni dostluklar edindiğini ifade eden Şahbaz, sorularımızı şöyle yanıtladı;

Sayın Şahbaz, kendinizden söz eder misiniz ? yüzmeyi kaç yaşında nerede öğrendiniz? kimleri model aldınız ?

7 kardeşiz. Ailede herkes spora düşkündü. Yüzmeyi küçük yaşlarda, önceleri ailemden gizli bir şekilde Mustafa ve Erdal Acetler’in evinin önünden geçen sulama kanalında öğrendim. Bu kaçamaklardan ve boğulma tehlikesi geçiririm endişesiyle havuza gitmeye başladım. Döşeme Mahallesi’nde ki evimiz Atatürk Yüzme Havuzu’nu yakın olduğu için, aile kartı çıkartarak havuza daha sık giderek merhum Ünsal Fikirci, Mustafa ve Erdal Acet,  Aytekin Tülay, Behçet Kurtiç, Tuncay Şenyüz, Ahmet Özuzun gibi büyüklerimi model alarak yüzmeyi geliştirdim.  

Sayın Şahbaz, okul dönemlerinizde hangi sporlarla ilgilen diniz ? Ayrıca  Fatih Terim ile dostluğunuz nereden geliyor ?

 Okul dönemlerinde başta atletizm olmak üzere, voleybol, basketbol, yüzme branşlarıyla yakından ilgilendim. Fatih Terim ile aynı okuldaydık. Beden Eğitimi Öğretmeni de milli sutopucu merhum Aytaç Pekkoçak’tı. Fatih Terim, voleybolda pasörlük yapardı. Ayrıca, sporun her dalında başarılıydı. Her branşta okul takımının Adana şampiyonu olmasını sağlamıştık. Adanasporlu Yener Çokyaşar da bizim okuldaydı. Okulun yanında ki sahada çok top oynadık. Ben Erkek lisesi’ne gittim, Fatih Terim de Motor Sanat Okulu’na gitti. Ancak dostluğumuz her zaman sürdü. Bir Adanalı olarak Fatih Terim ile her zaman gurur duyarım. Halen görüşüyoruz. Erkek Lisesi’nde de uzun atlama ve 400 metre koşuda madalya kazandım. Voleybol takımının kaptanlığını yaptım. Tokat’ta 1967-68 sezonunda Erkek Lisesi’nin Türkiye Şampiyonu olmasını sağladık. Takımda milli voleybolcular Muhsin, Mustafa Salar gibi önemli oyuncular vardı. Okulun Müdürü Necdet Miskioğlu, bizleri ödüllendirdi.

Sayın Şahbaz, hangi kulüplerde spor yaptınız ? Yüzme ve sutopunda ki başarılarınızdan söz eder misin ?

Havuzda ki arkadaşlarımdan Yılmaz Boztay, Ali Rıza Öngören gibi sporcular Karataşspor’da lisanslı olduğu için ben de orayı tercih ettim. Rahmetli Karataşspor’un kurucusu milli atlet Ökkeş Koşkun’dan büyük destek gördük. Yüzme ve sutopunda Karataşspor, en büyük rakibi Adana Demirspor ile baş eder duruma gelmişti. Her yarışta ve sutopu maçlarında kendimi geliştirdim.  Madalyalar kazanmaya başladım. 1968 yılında Karataşspor genç takımı olarak Burgazada’da yapılan Türkiye Şampiyonası’na katıldık. Ekonomik ve kadro olarak bizden kat kat güçlü olan Yüzme İhtisas Kulübü’nü yenmeyi başardık.  Ayrıca 4x 100 metre serbestte Yılmaz Boztay, Ahmet Bozdoğan ile Türkiye rekoru kırdık. 

Sayın Şahbaz, sanıyorum kazandığınız müsabakada Yüzme İhtisas Kulübü Başkanı Suat Erler, sizi çok beğenmiş ve daha sonra da Yüzme İhtisaslı olmanızı sağlamış. Bu gelişmeleri anlatır mısınız ?

Yüzme İhtisas gibi büyük kulübe transfer olmam yaşamım da unutamayacağım en önemli gelişmelerden biridir. Benim oyunumu beğenen Suat Erler, transferim için Yüzme İhtisas Kulübü’nde sutopu oynayan benim de çok sevdiğim Adanalı Ahmet Özuzun’u görevlendirmiş. Ahmet Ağabey bana transfer teklifini getirdiğinde hayli şaşırdım ve etkilendim. Henüz 16 yaşındayım. Aileme danışmam gerektiğini söyledim.  Önce annem ve babam karşı çıktılar. Ancak futbolcu olan büyük ağabeyim Kemal Şahbaz onları ikna etti. Büyük bir cesaretle İstanbul’a gittim. Suat Erler bana zarf içinde 200 TL verdi. Her ay bu parayı alacağımı söyledi. O dönemlerde Beden Eğitimi Öğretmeni olan ağabeyim Süleyman Şahbaz da ayda 200 TL maaş alıyordu. Hemen Beyoğlu’na gittim. Özlemini çektiğim takım elbise, tişört, gömlek, ayakkabı ve bunlar için kaliteli bir valiz satın aldım. Çok mutluydum. Adana’da hazırlanarak sadece yaz sezonunda maçlara gelecektim. Adana’ya döndüm. Kapalı havuzumuz yoktu. Yüzücü ve büyüğümüz Aytekin Tülay’ın gözetiminde salonda koştuk, ağırlık çalışarak sezona hazırlandık.

Sayın Şahbaz, üniversite okumadınız mı? Ayrıca kaç kez milli takıma çağrıl dınız ? Yurt dışına milli takımla çıktınız mı?

Aranavutköy’de Yüzme İhtisas Kulübü bekar sporculara ev tahsis etti. Çok iyi bir takımımız vardı. Başta efsane sporcu merhum Mithat Hantal, Adanalı Behçet Kurtiç, Orhan Vefa, Gündüz Gökçe, Talat Baransel, Doğan Ultav, Ali Uçansu, Dr. Haluk Toygarlı gibi güçlü bir ekibe sahiptik. Şampiyonluğu kimseye kaptırmıyorduk.  Yugoslav Antrenör Darko Serenaj’dan tekniği,  Yüzme İhtisas Kulübü ile Milli Takım Antrenörü İbrahim Sulu’dan da taktik ile çok yeni şeyler öğrendik.  1971 yılında İzmir’de yapılan Akdeniz Oyunları’na sutopu milli takımına çağrıldım. Yalova Termal’da antrenman yapardık. Rüyalarım gerçek oldu. Daha sonra ayrı yıllarda Bulgaristan’ın Varna, Sofya ve Atina’da Balkan Şampiyonaları’na katıldım. 30’un üzerinde milli mayoyu giydim.   En başarılı dönemlerimi Yüzme İhtisas’ta geçirmiştim. Bu arada Üniversite de okumayı arzuluyordum. Adana İktisadi İdari Bilimler Akademi Dekanı Prof. Dr. Sedat Ünalan’a gittim. Kendimi ifade ettim. Milli sporcu olduğum için beni okula kabul etti. Hatta bu sayede Ahmet Bozdoğan, Faruk Morkal ve Yılmaz Boztay’ın da aynı üniversitede okumalarına yardımcı oldum. Ayrıca spor kurulu başkanı oldum. Bana oda tahsis ettiler. Yüzme ile voleybolda üniversite olarak önemli başarılar sağlamıştık.

Sayın Şahbaz, Cüneyt Arkın, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit ve Yıldız Kenter gibi birçok ünlü sinema sanatçısıyla film çevirdiniz. Sinema ilgiliniz nasıl oluştu ?

Askerliğimi 1980 yılında kısa dönem olarak İstanbul Tuzla Piyade Okulu’nda yaptım. O dönemlerde magazin ve sanatçılarla ilgili haber yapan ünlü Ses Dergisi vardı. 1970 yılında bir arkadaşımın vasıtasıyla Ses Dergisi’nin yarışmasında dereceye girdim. Bu sayede 11 film için sözleşme imzaladım. Özellikle çok saygı duyduğum ve bana katkısı olan Cüneyt Arkın ile 4 film çevirdim.  Filmlerimden bazıları şöyle; Çizmeli Kedi, İnce Mehmet Vuruldu, Sevişmek bir dakika, Kara Murat, Ölüm Emri, Kılıçaslan, Gülşah, Babanın Oğlu, Babaların Babası, Memleketim Kartal Yuvası,  Turist Ömer Uzay Yolunda, Yamyamlar Arasında, Gönül Dostları gibi. Beni seyirciler en çok Kaptan Kirk rolünden tanıdılar. Ayrıca iş yaşamımda tekstil, inşaat malzemeleri, elektronik ve yöneticilik yaptım.

Sayın Şahbaz, gençlere gelecek için önerileriniz var mı?

Öncelikle eğitimlerine önem versinler. Mutlaka kendilerine uygun bir spor dalıyla ilgilensinler. Hayallerini gerçekleştirmek için çaba göstersinler. Sevdikleri işi yapsınlar. Geldikleri yeri unutmasınlar ve aile bağlarına önem versinler. Kariyer yaparken dost biriktirmeyi de unutmasınlar.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor