7 Şubat 2020 Cuma günkü Sözcü Gazetesi’nin ekonomi sayfasında TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın “Siyaset sarkacı çalışmay abaşladı. Popülist dönemlerin sonuna gelik” başlığı ile dile getirdiği gündem değerlendirmesini ben iş dünyasını uyarması olarak değerlendiriyorum.
Bakın TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın değerlendirmesine!..
“Dünyada popülist liderlerin başını çektiği siyaset düzeni ve sokaklara dökülen halkın demokrasi talebi iş dünyasında bir numaralı gündem maddesi haline geldi.”
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan; tepkisel siyasi akımların işbaşına getirdiği popülist iktidarların halkın beklentilerini karşılayacak bir siyaset ortaya koyamadığına işaret ediyor. Siyaset sarkacı çalışıyor. Sağ iktidar dönemlerini sol iktidar dönemleri takip eder.
Popülist liderler dönemini de kurumların güçlendirdiği demokrasi dönemleri takip eder.
Nitekim bir yıldır, popülist dönemin sonuna gelinmekte olduğu yorumlarını duymaya başladık değerlendirmesini yapıyor.
Ayrıca popülist liderlerin elitlere yönelttikleri ithamların, toplumsal kamplaşmayı ve öfkeyi besleyen açıklamalarının dünyadaki sorunları büyütürken sokak hareketlerini de hızlandırdığına işaret ediyor.
Yine Özilhan laiklik vurgusu yaptığı konuşmasının bir bölümünde “Türkiye, birlik ve beraberliğini, demokratüik kültürünü ve bu bölge için en kıymetli olan özelliği olan LAİK yapısını koruyarak patlamaya hazır bu bölgede yaratılmak istenen kaostan kendisini kurtarabilir” diyor.
İktidar, ülkenin şu yaşadığı kara günlerde bile (Sabiha Gökçen Hava Alanı’ndaki uçak kazası, peşpeşe gelen şehit cenazeleri, Elazığ-Malatya depremi, Çığ faciası) ortalığı yumuşatmıyor. Ekrem İmamoğlu’nun iki günlük kayak sporu yapmasını dillere destan ediyor, %85 oy aldığı Delice’de miting yapabiliyor. Muhalefet liderlerine de Bay Kemal diyerek bulunduğu makama yakışmayan bir gerginlik yaratmaya devam ediyor. Yani kaostan nemalanmaya çalışıyor.
Benim şu anki konum TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan’ın değerlendirmesi. Popülist iktidarın ve popülist liderin sonu görünüyor. Sağ iktidar yerini sol iktidara veriyor demesi.
Bizler, 68 kuşağıyız. Tuncay Özilhan’ın değerlendirmesini 1974’lerden 1979’a dek süren sol rüzgarın esintisi ile yaşadık. Bu rüzgar 12 Eylül 1980 darbesi ile dindirildi.
1989 yerel seçimleri ile bir daha yaşamaya çalıştık, iyi yönetemediğimiz yerel iktidar ile ağzımıza-yüzümüze bulaştırdık. 31 Mart ve 23 Haziran 2019 seçimleri ile yerelde başlayan Laik, Demokratik Cumhuriyet taraftarlarının ilk genel seçimde iktidara ciddi bir alternatif olma olasılığı doğdu. Bunu da yerelde göstereceğimiz başarı ile pekiştirebiliriz. 89’daki açgözlülüğümüz genel iktidarı engellemişti. Ecevit hükümetleri iktidar hazırlığı ve beceriksizliğinden gelmesi ile gitmesi bir oldu.
Oluşacak iktidarımız için şimdiden sola, sosyal demokrasiye uygun bir yerel yönetim sergilenmesi güçlü genel iktidarın yolunu açar.
