Deniz bey;
Yıl 1980. Ordu yönetime elkoymuş, demokrasi askıya alınmış, çok sayıda siyasetçi Zincirbozan’a götürülmüştünüz.
9 Eylül 1983’tü
O sabah erkenden kalkmış, özene bezene hazırlanmıştınız.. Lacivert takım elbiseler giyilmiş, kravatlar takılmıştı. Önce sarılarak birbirlerinizi kutladınız, ardından deniz kenarına indiniz, dikenli tellerler çevrili yeşilliklerin arasından kır çiçekleri topladınız. Kamptaki Atatürk büstüne çiçekleri bıraktıktan sonra saygı duruşunda bulundunuz. 7 kişiydiniz. CHP’li 7 kişi. Deniz Baykal, Süleyman Genç, Yüksel Çakmur, Ferhat Arslantaş, Celal Doğan, Metin Tüzün ve Sırrı Atalay. 1983 yılının 9 Eylül’ünde partinizin 60.kuruluş yıldönümünü Zincirbozan’daki askeri tesislerde gözetim altında kutluyordunuz. Kampta Adalet Partililer de vardı. O gün CHP’lilerin kapatılan partilerinin kuruluşunu kutlamanız onları da duygulandırmıştı. Ve onlar da günlük kıyafetlerini çıkarıp takım elbiselerini giyerek bu sade törene katıldılar. Kendi iç protokollerine göre sıralanıp ellerinde bir kutu şekerle Cumhuriyet Halk Partilileri kutlamaya geldiler. Bu tabloyu gören Süleyman Demirel, “Tutukluluk halinin sürdüğü böyle bir yerde bile tututukluluğunu unutup partisinin kuruluşunu kutlayan insanların var olduğu bir memlekette ne demokrasi ölür, ne de bu parti” demişti.
CHP öldürülüyor Deniz bey..Hem de işkence ile.. Hem de içte ve dıştaki hainlerle.
Deniz bey;
Siz, parlamentoda 60 dakika konuşarak Türkiye’yi Irak bataklığına sokmaktan kurtardınız. Siz o 60 dakikalık konuşmanızla 60 bin ABD askerlerinin Türk topraklarına girmesine engel oldunuz.
Ve siz Deniz bey, şu anda hasta yatağınızda yatarken bir yardım çığlığı daha geliyor.
CHP içeriden ve dışarıdan kuşatma altında Deniz bey..
Tarih, 9 Eylül 1992. CHP’nin 1979’daki 24. Kurultay delegeleriyle “CHP’nin aynı ad ve amblemle açılması” kararı aldınız Genel Başkanlığa 679 oy ile seçildniz.
Ve Deniz bey, CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra ikinci kurucu Genel Başkanı oldunuz..
İkinci Kurucu Genel Başkanı olduğunuz CHP çatırdıyor Deniz bey!.. Parti parti olmaktan çıkıyor, bir grubun elinde tutsaklaşıyor..
Eminim, hasta yatağınızda bu gelişmeleri izlerken CHP’nin 2. Kurucu Genel Başkanı, bir zamanların en genç milletvekili olarak içiniz sızlıyordur milyonlarca partili gibi..
Bir açıklama.. Bir açıklama yapınız Deniz bey! UYARICI ve YOL GÖSTERİCİ nitelikte..
CHP’yi tarihin çöplüğüne atmak isteyenlere UYARI gönül verenlere UMUT veren bir açıklama..
Bu açık mektup, dün gece CHP Genel Merkezi’nde yaşanan rezaletlerin sonucu olarak kaleme alınmıştır. Bu açık mektup, Atatürk’ün partisinin getirildiği duruma tepki olarak kaleme alınmıştır. Ve bu mektup, pazarlıklarla Belediye Başkan adaylığı belirleme süreci başlatılmasının isyanı olarak değerlendirilmelidir.
Sizden kamuoyuna ve CHP üst yönetimine yönelik açıklamayı hasta yatağınızda iken istemek haksızlık, ya da saygısızlık sayılmasın Deniz bey..
Ama bunun bir zaruret olduğunu da unutmayın..
Acil şifalar dileğiyle.
