(HABER MERKEZİ)-İçişleri Bakanlığı’nca hakkında soruşturma izni verilen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin iddialara yönelik konuştu. Başkan Çetin, “2012’de 400 dönüm bahçemi sattım. Onlarca arsa, dükkan ve dairemi sattım siyaset uğruna. Ben beğenmediğim dosyayı almazdım başarabileceğim 1 milyon dolar vekalet ücretiyle alırdım. Avukat dünyası beni iyi bilir. Servetim mesleğimden kaldı, devletin malına asla el uzatmadım, uzatmam da. Partililerim, ilçe halkım ve sevenlerim iyi bilsin ki bu süreçten de alnımın akıyla çıkacağım” dedi.
Gazeteci Rifat Söylemez’in Efsane FM’de sorularını cevaplandıran Soner Çetin daha sonra şunları söyledi:
“Belediyelerde müfettiş eksik olmaz bizde de olmadı. Ama gelip giden tüm müfettişler çok hassas ve olgun davrandılar, İddiaları ve dosyaları inceleyip memnun olup gittiler.
Müfettişlerin geliş sebebi hiç kimseyi memnun edemeyişinizden kaynaklanır. İş takipçilerine rant heveslilerine yüz vermemenizden kaynaklanır.
İmarla ilgili dosyalara gelince; daha önce soruşturma iznine gerek duymayan dosyalara bu kez soruşturma izni verildi.
Çok ilginç Adana’daki bir belediyeye 27 soruşturma geçirirken bize bu sayı sadece 4. Biz şikayet edilebiliriz ama ön inceleme yapılır daha sonra süreç uygulanır.
Nitekim devlette idari ve hukuki süreç mekanizması bu konuda da işleyecektir. Zira bütün bunlar şu ana kadar bir belediye başkanının suçlu olduğunu göstermez.
Soruşturma izni 7 ay önce verilmiş ama her ne hikmetse şimdi gündeme geldi. Hüseyin Sözlü dönemi ile ilgili 8 soruşturmaya izin verilmişti ama hepsi geri çevrildi.
Ben avukatım, devletin yargı mekanizmasının nasıl işlediğini çok iyi bilirim. Bir soruşturma izni Cumhuriyet Savcılığını bağlamaz. İçişleri Bakanı‘nın soruşturma izni vermesi de bağlamaz.
Eğer hukuki anlamda bir yanlış görürse iddianamesini düzenler yargı aşamasına getirir. Aşama bu ortada henüz bir şey yok bir suç yok.
Hiç kimse bana hukuk dışı vicdanımız rahatsız edici bir iş yaptıramaz.
Ben avukatım ama bugüne kadar hiçbir hırsızın davasına girmedim çünkü hırsızları sevmem.
12 bin TL’yi tahsil etmeyen memurun hakkında neden soruşturma açmamışım, müfettiş böyle söylemiş.
Jurassic Parka gelince;
Hüseyin Karabulut benimle birlikte Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı idi, beni Çukurova’ya layık gördüler.
Karabulut bana geldi bu projesini açıkladı. Aklıma bu bölge geldi. Aradım kendisini neden bu işi sen yapmıyorsun dedim. Kendi yapacak belediyeye 15 yıl boyunca para kazandıracak 15 yıl sonunda Jurassic Park belediyenin olacak.
Mahkeme kararları çerçevesinde Meclis’te burayı Çukurova İmar AŞ’ye teslim ettik. mahkemeye verildi ve meclis kararı iptal edildi, arsasa hissesi bulunan hazinenin de onayının alınması gerektiği için.
Bizim sözleşmemiz hiçbir zaman maliye arsasına kapsamadığı için sözleşme yapılmadı. Sözleşme sadece bizim tapulu arsamızı kapsadı.
Yüklenici firma sözleşmeyi iptal etti, müfettiş bize soruyor ‘siz neden iptal etmediniz’ diye. Karabulut bana ihtar çekmiş ‘5.5 milyon dolar öde diye’ yahu neden ödeyeyim!
Bu yaşanan süreç nedeniyle dev bir projeden vazgeçtim yap-işlet-devret modeli ile.
Melih Gökçek Ankara’da 150 milyon dolar ödedi, 3 yıl uğraştı ama bu işi başaramadı. Biz 1 yılda bitirdik.
Hurda meselesine gelince; MKE’ye 5 bin TL’ye vermedim 65 bin TL’ye verdim kötü mü ettim.! Yine olsa yine aynısını yaparım.
Şantiye arsasına gelince, devletin malını maliyetinin altına satmadım tam tersi değerinin üzerinden satış gerçekleşti. Dört sene önce 1850 TL’ye sattım şimdi gitseniz ancak 1200 TL’ye alırsınız. Ben kamunun malına sahip çıktım.
Bu arsa satışına AK Partili bir isim de oğlu bizzat şahittir. Odama geldiler, satışa girmek istediklerini söylediler ben de buyrun gelin dosyanızı alın dedim. Başka dediler. Başkası yok hepsi bu dedim. Elimi sıkıp tebrik ederek odamdan çıktılar. 2012’de 400 dönüm bahçemi sattım. Onlarca arsa, dükkan ve dairemi sattım. Siyaset uğruna. Ben beğenmediğim dosyayı almazdım başarabileceğim 1 milyon dolar vekalet ücretiyle alırdım. Avukat dünyası beni iyi bilir. Servetim mesleğimden kaldı, devletin malına asla el uzatmadım uzatmamda.
Partililerim, ilçe halkım ve sevenlerim iyi bilsin ki bu süreçten de alnımın akıyla çıkacağım.”
