(HABER MERKEZİ)-Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahiminini yüzde 7,4’ten yüzde 8,9’a çıkardı. 2021 yıl sonu için yapılan tahmin ise 5.4’ten 6.2’ye çıktı. Uysal Merkez Bankası rezervleri ile ilgili soruya, “Böyle dönemlerde rezervlerde bir dalgalanma olması normal. Sadece bize özgü değil. Merkez Bankası olarak biz piyasa koşulları elverdiği sürece rezervlerdeki artış politikamızı devam ettireceğiz” yanıtını verdi.
Temmuz ayından başlayarak başlayarak %12.62 seviyesindeki yıllık enflasyonda belirgin bir düşüş öngören Merkez Bankası (TCMB) yıl sonu tahminini 1.5 puan artışla %8.9’a yükseltti ve piyasanın %10 civarındaki tahminine göre enflasyonda iyimser bir görünüm çizdi.
TCMB Başkanı Murat Uysal yılın üçüncü enflasyon raporu sunumunda “mevcut parasal duruş, enflasyon görünümü ile uyumlu” açıklamasıyla politika faizinde önümüzdeki dönemde her iki yönlü büyük bir değişiklik olmayacağı sinyali verdi.
Uysal salgın döneminin başından beri alınan “hedefe yönelik” ve “geçici” sözleriyle nitelendirdiği likidite adımlarına ilişkin ise “normalleşmenin seyrine bağlı olarak bu adımlar kademeli gözden geçirilebilir” dedi.
Uysal konuya ilişkin sorularda da “destekleyici likidite adımlarını normalleşmeye bağlı aşamalı gözden geçirebiliriz” yanıtını verdi ancak “çok hızlı hareket etmeyi de gerektirecek bir durum yok” dedi.
“Mevcut para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz diyen Uysal, “Bu çerçevede, enflasyonun 2020 yılı sonunda %8.9 olarak gerçekleşeceğini, 2021 yıl sonunda ise %6.2’ye geriledikten sonra orta vadede %5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz” dedi.
TCMB enflasyonun %70 olasılıkla, 2020 yılı sonunda orta noktası %8.9 olmak üzere %6.9 ile %10.9 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyor. Bir önceki rapor dönemi olan Nisan ayında orta nokta öngörüsü %7.4 seviyesindeydi.
“Talep yönlü dezenflasyonist etkilerin yılın ikinci yarısında daha belirgin hale gelmesini bekliyoruz” diyen Uysal, “Enflasyonun Temmuz ayından başlayarak düşüş eğilimine gireceğini öngörüyoruz” dedi.
Geçen yıl Temmuz ayında kur krizinden sonra yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak için faiz indirimlerine başlayan Merkez Bankası, koronavirüs salgını sırasında da faiz indirimlerini sürdürdü. Banka Uysal başkanlığında politika faizini %24’ten %8.25’e çekti. Ancak enflasyondaki artışla birlikte piyasanın ve TCMB’nin enflasyon tahmini arasındaki makas açılmıştı. Piyasanın tahmini çift haneye ulaştığı için bu raporda TCMB’den yukarı yönlü güncelleme bekleniyordu.
Banka 2021 yılı sonunda ise enflasyonun orta noktası %6.2 olmak üzere %3.9 ile %8.5 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bir önceki rapor dönemi olan Nisan ayında orta nokta öngörüsü %5.4 seviyesindeydi.
Banka petrol fiyatları varsayımı, bir önceki rapor dönemine kıyasla, 2020 yılı için ortalama 32.6 dolardan 41.6 dolara yükseltti. 2021 için ise öngörü 36.8 dolardan 43.8 dolara yükseltildi.
Banka 2020 yılı gıda enflasyonu tahminini, %9.5’ten %10.5’e güncelledi. 2021 yılına ilişkin gıda enflasyonu tahminini ise %7’den %8’e çekti.
Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki güncelleme, yıl sonu TÜFE tahminini 0.5 puan, gıda enflasyonu tahmini 0.2 puan yukarı çekti.
Çıktı açığında yukarı yönlü güncelleme enflasyon tahminini 0.3 puan yukarı çekerken birim maliyet artışlarının yıl sonu enflasyon tahminine etkisi 0.2 puan oldu. Yılın ikinci çeyreğindeki tahmin sapması ve enflasyonun ana eğilimindeki yükselişin yıl sonu enflasyon tahminine yukarı yönlü etkisi ise 0.3 puan oldu.
TOPARLANMA GÜÇ KAZANIYOR
Uysal normalleşme adımlarının kapsamının genişletilmesiyle birlikte iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güç kazandığını söyledi ve “Salgında ikinci bir dalga olmayacağı varsayımı altında ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği tahmin edilmekle birlikte, toparlanma hızı, normalleşme sürecinin yurt içindeki ve yurt dışındaki seyrine bağlı olacak” dedi.
Önümüzdeki dönemde de parasal duruşun enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleneceğini belirten Uysal, TCMB’nin elindeki bütün araçları da veri odaklı bir yaklaşımla finansal ve fiyat istikrarı amaçları doğrultusunda kullanacağını söyledi.
REZERVLERİMİZ YETERLİ
Uysal toplantının soru cevap bölümünde salgın sonrası dönemde tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’den de sermaye çıkışları olduğunu yılın ilk yarısı itibarıyla 20 milyar dolara yakın cari açık verildiğini söyledi.
“(Cari açıkta) yılın ikinci yarısı böyle devam etmeyecek, daha olumlu bir seyir görüyoruz” diyen Uysal Merkez Bankası rezervlerinin ise kısa vadeli yükümlülükler açısından yeterli olduğunu söyledi. Uysal elverdiği sürece rezervlerdeki artış politikasının devam ettirileceğini belirtti.
Koronavirüs döneminde “rezervlerde dalgalanma olağan” diyen Uysal rezervlere ilişkin “yılın ikinci yarısından itibaren olumlu bir döneme girmiş olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.
Bu hafta piyasalarda TCMB’nin rezerv yeterliliklerine ve Türkiye’nin kur politikalarına yönelik endişeler satış baskısı olarak hissedilmişti. Neredeyse iki aydır 6.85 civarında yatay bir seyir izleyen dolar/TL bu hafta 7 seviyesine doğru yükseldi.
Bu yükselişte dolar/TL’nin kamunun 100 milyar doları aşan döviz arzı desteğinin ne kadar devam edebileceğine yönelik soru işaretleri belirleyici olmuştu.
Temmuz ayından başlayarak başlayarak %12.62 seviyesindeki yıllık enflasyonda belirgin bir düşüş öngören Merkez Bankası (TCMB) yıl sonu tahminini 1.5 puan artışla %8.9’a yükseltti ve piyasanın %10 civarındaki tahminine göre enflasyonda iyimser bir görünüm çizdi.
TCMB Başkanı Murat Uysal yılın üçüncü enflasyon raporu sunumunda “mevcut parasal duruş, enflasyon görünümü ile uyumlu” açıklamasıyla politika faizinde önümüzdeki dönemde her iki yönlü büyük bir değişiklik olmayacağı sinyali verdi.
Uysal salgın döneminin başından beri alınan “hedefe yönelik” ve “geçici” sözleriyle nitelendirdiği likidite adımlarına ilişkin ise “normalleşmenin seyrine bağlı olarak bu adımlar kademeli gözden geçirilebilir” dedi.
Uysal konuya ilişkin sorularda da “destekleyici likidite adımlarını normalleşmeye bağlı aşamalı gözden geçirebiliriz” yanıtını verdi ancak “çok hızlı hareket etmeyi de gerektirecek bir durum yok” dedi.
“Mevcut para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz diyen Uysal, “Bu çerçevede, enflasyonun 2020 yılı sonunda %8.9 olarak gerçekleşeceğini, 2021 yıl sonunda ise %6.2’ye geriledikten sonra orta vadede %5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz” dedi.
TCMB enflasyonun %70 olasılıkla, 2020 yılı sonunda orta noktası %8.9 olmak üzere %6.9 ile %10.9 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyor. Bir önceki rapor dönemi olan Nisan ayında orta nokta öngörüsü %7.4 seviyesindeydi.
“Talep yönlü dezenflasyonist etkilerin yılın ikinci yarısında daha belirgin hale gelmesini bekliyoruz” diyen Uysal, “Enflasyonun Temmuz ayından başlayarak düşüş eğilimine gireceğini öngörüyoruz” dedi.
Geçen yıl Temmuz ayında kur krizinden sonra yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak için faiz indirimlerine başlayan Merkez Bankası, koronavirüs salgını sırasında da faiz indirimlerini sürdürdü. Banka Uysal başkanlığında politika faizini %24’ten %8.25’e çekti. Ancak enflasyondaki artışla birlikte piyasanın ve TCMB’nin enflasyon tahmini arasındaki makas açılmıştı. Piyasanın tahmini çift haneye ulaştığı için bu raporda TCMB’den yukarı yönlü güncelleme bekleniyordu.
Banka 2021 yılı sonunda ise enflasyonun orta noktası %6.2 olmak üzere %3.9 ile %8.5 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bir önceki rapor dönemi olan Nisan ayında orta nokta öngörüsü %5.4 seviyesindeydi.
Banka petrol fiyatları varsayımı, bir önceki rapor dönemine kıyasla, 2020 yılı için ortalama 32.6 dolardan 41.6 dolara yükseltti. 2021 için ise öngörü 36.8 dolardan 43.8 dolara yükseltildi.
Banka 2020 yılı gıda enflasyonu tahminini, %9.5’ten %10.5’e güncelledi. 2021 yılına ilişkin gıda enflasyonu tahminini ise %7’den %8’e çekti.
Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki güncelleme, yıl sonu TÜFE tahminini 0.5 puan, gıda enflasyonu tahmini 0.2 puan yukarı çekti.
Çıktı açığında yukarı yönlü güncelleme enflasyon tahminini 0.3 puan yukarı çekerken birim maliyet artışlarının yıl sonu enflasyon tahminine etkisi 0.2 puan oldu. Yılın ikinci çeyreğindeki tahmin sapması ve enflasyonun ana eğilimindeki yükselişin yıl sonu enflasyon tahminine yukarı yönlü etkisi ise 0.3 puan oldu.
TOPARLANMA GÜÇ KAZANIYOR
Uysal normalleşme adımlarının kapsamının genişletilmesiyle birlikte iktisadi faaliyetteki toparlanmanın güç kazandığını söyledi ve “Salgında ikinci bir dalga olmayacağı varsayımı altında ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği tahmin edilmekle birlikte, toparlanma hızı, normalleşme sürecinin yurt içindeki ve yurt dışındaki seyrine bağlı olacak” dedi.
Önümüzdeki dönemde de parasal duruşun enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleneceğini belirten Uysal, TCMB’nin elindeki bütün araçları da veri odaklı bir yaklaşımla finansal ve fiyat istikrarı amaçları doğrultusunda kullanacağını söyledi.
REZERVLERİMİZ YETERLİ
Uysal toplantının soru cevap bölümünde salgın sonrası dönemde tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’den de sermaye çıkışları olduğunu yılın ilk yarısı itibarıyla 20 milyar dolara yakın cari açık verildiğini söyledi.
“(Cari açıkta) yılın ikinci yarısı böyle devam etmeyecek, daha olumlu bir seyir görüyoruz” diyen Uysal Merkez Bankası rezervlerinin ise kısa vadeli yükümlülükler açısından yeterli olduğunu söyledi. Uysal elverdiği sürece rezervlerdeki artış politikasının devam ettirileceğini belirtti.
Koronavirüs döneminde “rezervlerde dalgalanma olağan” diyen Uysal rezervlere ilişkin “yılın ikinci yarısından itibaren olumlu bir döneme girmiş olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.
Bu hafta piyasalarda TCMB’nin rezerv yeterliliklerine ve Türkiye’nin kur politikalarına yönelik endişeler satış baskısı olarak hissedilmişti. Neredeyse iki aydır 6.85 civarında yatay bir seyir izleyen dolar/TL bu hafta 7 seviyesine doğru yükseldi.
Bu yükselişte dolar/TL’nin kamunun 100 milyar doları aşan döviz arzı desteğinin ne kadar devam edebileceğine yönelik soru işaretleri belirleyici olmuştu.
