Ressam Hülya Sezgin Adana’yı yazdı
ADANA (İHA) – 3.Uluslararası Türk Dünyası Sanat Çalıştayı için Adana Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Adana’ya gelen ve 10 gün Adana’da kaldıktan sonra İzmir’e dönen Ressam Hülya Sezgin, Adana’nın efsanelerinden etkilendiklerini, birçok ressamın bu efsanelerin resimlerini çizdiğini belirterek, “Şehirlerin efsanelerini seviyorum. O kadar çok efsane var ki, Hollywood’un uydurma filmlerine beş çeker” dedi.
Hülya Sezgin, 10 gün sürede Adana’daki yaşadıklarını kaleme alarak Ortak Ses adlı internet haber sitesinde köşe yazısı olarak yayınladı. Sezgin, “Efsaneler, bol bol dizilerde ve filmlerde işlenmelidir. Nasıl olsa bizim dizilere bayılıyor yabancılar. O beldelerde çekilen film ve diziler ile ülkemizi de tanıtmış oluruz” ifadelerini kullandı.
Ressam Hülya Sezgin şunları kaydetti: “Belediye başkanı Hüseyin Sözlü ve zarif eşi Zeynep Sözlü’nün desteklediği, 21 ülkeden yetmiş sanatçının katıldığı çalıştayın küratörlüğünü sevgili arkadaşlarım Prof. Dr. Birsen Çeken ve Doç. Dr. Gültekin Akengin üstlendi. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana’ya gideceğim için heyecanlıydım. Yeni gelenlerle tanıştık ve zaman içinde onlarla da kaynaştık. Açılışta her ülke sanatçısı kendi yöresel giysisini giyecekti. Ben de diktiğim çiçekli Sümerbank pazeni elbisemi giyip, doğal taşlarla örüp, iğne oyaları ile süslediğim otantik kolyemi taktım. Değerlerimize sahip çıkmalıyız. Yabancı markalar sahiplenmiş, avuç dolusu paralara satıyorlar pazenlerimizi moda diye.”
Üçüncü ve dördüncü gün Adana ve çevresine düzenlenen geziye katıldıklarını söyleyen Sezgin, “1507’de yapılan Ulucami yüzlerce yıldır dimdik ayakta. İçinde orijinal çiniler, bir de türbe var. Hâlâ eğitim veren Ramazanoğlu Medresesi’nin ise tarihi tahta kapısında iki giriş var. Hocalar ve ilim verenler iki kanat açık olarak girerken, öğrenciler ana kapıya pencere örneği açılan küçük kapıdan eğilerek giriyorlar içeri. Bu da ilime olan saygıyı gösteriyor. Adana’da üzerinde tarihi köprüler bulunan iki büyük nehir Seyhan ve Ceyhan Çukurova bölgesini suluyor, verimli topraklarda pamuk ve tarım ürünleri yetiştiriliyor. Çukurova Üniversitesi Seyhan gölüne en hakim tepenin üzerinde ve muhteşem bir manzaraya hakim. Karaisalı ilçesinde Varda köprüsüne gittik. Hâlâ hizmet veren ve üzerinden trenler geçen köprüyü İkinci Dünya savaşı sırasında Almanlar yaptığı için Alman köprüsü deseler de asıl adı “Varda Köprüsü”. Seksen beş metre yüksekliğindeki köprü yapımında çok işçi ölmüş ve ilginç bir de öyküsü var. Adana’nın ortasından geçen Seyhan nehri üzerindeki Taşköprü ile 20 km ilerideki Misis ilçesinden geçen Ceyhan nehri üzerinde kurulu dokuz gözlü Misis Köprüsünü gezdik. Evliya Çelebi’nin de gezip anlattığı 12. yy.’da inşa edilmiş Ceyhan nehri kıyısına hakim tepeye inşa edilmiş, hem ovayı hem de tarihi İpek Yolu’nu kontrol eden Yılan Kale’yi uzaktan gördük. Şahmeran’ın burada yaşadığı söyleniyor. Şehrin içinde Sinema Müzesi’ni gezdik. Film afişleri, sinema artistlerinin fotoğrafları ve mumyalarını gördük” diye konuştu.
“Herkesin çalışması muhteşemdi ve farklı idi. Adana sanat müzesine harika eserler kazandırıldı” diyen Ressam Sezgin, “On gün boyunca Adana’nın pek çok gezilesi, görülesi yerlerini gezdik. Lezzetlerini tattık. Önceden tanıdıklarımızla hasret giderdik, yeni dostlar edindik. Resim, tarz teknik bilgime yenilerini ekledim. Katılımcı ülkeler hakkında bilgi edindik. Kültür alışverişinde bulunduk. İki gün değerli panelistlerden bilgiler edindik. Bir gün de Adana Arkeoloji müzesini gezdik. Muhteşem mozaikler, heykeller ve kalıntıları hayran kaldık” dedi.
Hüseyin Sözlü’nün adaylığının açıklanmasına çok sevindiklerini belirten Sezgin, ”Çünkü bir toplumun ilerlemesinde ölçüttür sanat. Sanatla ilgilenen toplumlar ileridir, mutludur. Şu on gün zarfında 21 ülkeden 70 kişi kardeş gibi mutlu, keyifli günler geçirdik. Resimlerimizi yaptık. Bu resimlerimiz Adana Sanat Müzesi’nde sergilenecek ve ziyarete gelenleri mutlu edecektir. Sanatı ve sanatçıyı destekleyen siyasetçiler ise her zaman baş tacımızdır” şeklinde konuştu.