DAYISINI MODEL ALDI GENÇ YAŞTA SUTOPUNDA MİLLİ TAKIMLAR SORUMLUSU OLDU: ARİF TALAY

HAZIRLAYAN: Ramazan ŞANIVAR

26 Nisan 1958 yılında Adana’da doğan Arif Talay, yüzme ve sutopuna meraklı aileden geldiği için 7 yaşında etrafı palmiye ağaçlarıyla çevrili Atatürk Yüzme Havuzu’nda yarışmalara katılmaya başladı. Dayısı sinema sanatçısı ve milli sutopucu Cemil Şahbaz’ı model alan Arif Talay, girdiği yarışlarda yaptığı derecelerle dikkati çekti. Yüzmeyi milli ve rekortmen merhum Ünsal Fikirci’den, sutopunu ise yine milli ve rekortmen Tuncay Şenyüz’den dersler alarak geliştirdi. 400 ve bin 500 serbest ile 200 ve 400 karışık yüzmede Türkiye genelinde önemli dereceler elde etti.

Lise dengi okrullar Türkiye yüzme birinciliğinde 7 branşta şampiyonluk yaşayan Arif Talay, 1974 yılından itibaren sutopu milli takımıyla uluslararası müsabakaların yanı sıra Bulgaristan ve Romanya’da gerçekleştirilen Balkan Şampiyonası’nda da mayo giydi. Daha sonra ki yıllarda hem İstanbul Yüzme İhtisas hem de milli takımda başarıyla sutopu antrenörlüğü yaptı. Hem defalarca şampiyonluk yaşadı, hem de milli takımlara yeni yetenekler kazandırdı. Arif Talay, sorularımızı şöyle yanıtladı.

Sayın Talay, kendinizden söz eder misiniz ? Eğitimiz, yüzmeye nasıl başladığınızı anlatır mısınız ?

26 Nisan 1958 yılında Adana’da Döşeme Mahallesi’nde doğdum. İlkokulu Cumhuriyet, ortaokulu İstiklal, ardından Erkek Lisesi’nden mezun oldum. Daha sonra da İstanbul Anadolu Hisarı Gençlik ve Spor Akademisi’nden mezun oldum. Ailemizin büyük çoğunluğu sporla yakından ilgilendiler. Süleyman Şahbaz dayım Beden Eğitimi Öğretmeni olarak binlerce öğrenciyi spora yönlendirdi. Havuzda model aldığım Cemil Şahbaz dayım komple sporcuydu. Dayımın çocukları Serhan ve Hakan ile akrabalarım Oğuz, Tufan ve Tayfun’da havuzda önemli dereceler elde ettiler. Ben bunlardan geri kalamazdım. 7 yaşında havuza giderek dayımlarının da desteğiyle yarışmalara girmeye başladım.  Yüzmede rahmetli milli ve rekortmen yüzücü Ünsal Fikirci ile sutopunda yine milli ve rekortmen Tuncay Şenyüz’den dersler alarak kendimi geliştirdim.

Yüzme ve sutopunda önemli derecelerin var mı? Kaç kez milli oldun ve hangi ülkelere gittin?

Yüzmede özellikle 400 ve bin 500 serbest ile 200 ve 400 metre karışıkta hayli başarılı yarışlar çıkardım. Türkiye genelinde dereceler elde ettim. Üniversitelerarası yarışta 7 branşta şampiyonluk yaşadım. 1974 yılından itibaren sutopuna ağırlık verdim.  Genç ve (A) takımda defalarca uluslararası yarışlara gittim. Bulgaristan ve Romanya’da yapılan Balkan Şampiyonası’na 2 kez katıldım. Aynı yıllarda milli takımda Adanalı Seçkin Öner, Tayfun Gerek ve Haydar Çakırgil de bulunuyordu. Aynı evi paylaştık. İyi bir hemşeri dayanışması yaşadık.

Sanıyorum daha sonra ki yıllarda genç yaşta herkese nasip olmayacak bir şekilde İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’nde antrenörlüğe başladınız. Bu günleri anlatır mısınız ?

Sutopuna hayli meraklıydım.  Avrupa ve dünyada ki sutopundaki gelişmeleri de yakından izliyordum. Bu durum İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü yönetici ve eski sporcuların da dikkatini çekti. Orada çok değerli yöneticiler ve benim hem sporcu olarak hem de insan olarak çok önem verdiğim Mithat Hantal, Adanalı Ahmet Özuzun, Ali Rıza Öngören gibi ağabeyler vardı. Önce altyapı antrenörü olarak göreve başladım. İlk senemde erkeklerde A ve Genç yıldızlarda Türkiye şampiyonu olmasını sağladım. Daha sonra küçük, yıldız, genç ve büyük takım antrenörlüğünü 18 yıl sürdürdüm. Büyüklerde 17 final oynadık. 10 yıl hiç yenilgi almadan 14 kez Türkiye şampiyonu olduk.  Kulüp takımıyla birçok uluslararası turnuvalarda önemli dereceler elde ettik. Ayrıca milli takımlara önemli yetenekler kazandırdım.

Milli takımlarda da uzun yıllar görev yaptınız. Genç yaşlarda böyle bir sorumluluğu nasıl aldınız? Ne gibi başarılarınız var?

Öncelikle bana kucak açan, inanan ve destekleyen Yüzme İhtisas Kulübü yönetici ve büyük ağabeylere minnettarım. Ben kendimi Yüzme İhtisas Kulübü’nde kanıtlayınca dönemin en uzun yıllar federasyon başkanlığı yapan merhum Fehiman Akdağ 1985 yılında inanarak milli takımda tüm kategorilerde sorumluluğu bana verdi. Daha sonra ki yıllarda da federasyon başkanları Seçkin Kırağı, Dr. Haluk Toygarlı ve son olarak da halen başkanlığı sürdüren Vedat Akgün ile 11 yıl aralıksız çalışmak nasip oldu. Özel turnuvaların yanı sıra Suriye’nin Lazkiye Kenti’nde yapılan Akdeniz Oyunları’nda üçüncülük elde ettik.  Balkan şampiyonalarında, Atina’da, Zagrep ve İngiltere’de özel turnuvalarda önemli dereceler sağladık. Avrupa şampiyonalarında ilk 7 ile 10 arasında yer aldık. Milli takımı sürekli gençleştirdik. Kazandığımız kupalarla müzemizi zenginleştirdik.

Milli takımların ardından başka hangi kulüpleri çalıştırdınız? Önemli dereceler var mı ?

Adalar Su Sporları Kulübü’nde görev yaptığımda Türkiye üçüncülüğünü elde ettik. Ayrıca, ENKA Spor’da küçükler ve gençlerde Türkiye şampiyonu olduk. İzmir Ege Su Sporları Tenis İhtisas Kulübü’nde (ESTİ) görev yaptım. İzmir Işıkkent Kulübü’nde gençleri Türkiye ikincisi yaptım.  Ayrıca İzmir 35 Sutopu kız takımını Türkiye ikincisi olmasını sağladım.  Bu takımlardan yetenekli sporcuları milli takımlara kazandırdım.

Bu görevler sırasında unutamadığınız anılar var mı?

Elbette çok anı var. 20 yıl kadar önce milli takımla Yugoslavya Avrupa Şampiyonası’na katıldık. Kafile başkanı Gençlik ve Spor Genel Müdürü Teyfik Sarpkaya idi. Sert ve Efe diye anılan merhum Teyfik Sarpkaya’dan herkes çok çekinirdi. Beni sporculardan ayrı bir yerde sigara içerken gördü ve sporcu sandı.”Sen utanmadan sigara içiyorsun birazdan maça çıkacaksın” dedi. Sayın Genel Müdürüm ben takımın antrenörüyüm. Ayrıca sporculardan uzak bir yerde sigara içiyorum” dedim. Sarpkaya, “Antrenörde sigara içmemeli, sporcuya örnek olmalı “dedi.  İngiltere’den dönünceye kadar bana taktı. Atatürk Hava Limanı’nda elini öptüm ve barıştık.

Yine bir gün İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü havuzunda sporculara çok ciddi antrenman yaptırıyorum. Bana referans olan ve herkesin çekindiği merhum milli sutopucu ve Yüzme İhtisas Kulübü’nen sembolü sayılan Mithat Hantal antrenman sırasında havuza girerek kaleciye şut atmaya başladı. Antrenmanı durdurdum. Sporcuların konsantreleri bozuluyor diyerek Mithat Hantal’ı havuzdan çıkkardım. O büyük insan hata yaptığını anladı ve havuzdan çıktı. Herkes hayretler içinde kalmıştı.  Çünkü Mithat Hantal benim görevime son verdirecek kadar güçlüydü. Mekanı cennet olsun Türk sutopuna sporcu, hakem ve yönetici olarak büyük emeği oldu.

1989 yılında Avrupa Bayanlar Şampiyonası’nın bir ayağı İstanbul’da yapıldı. 6 takımın katıldığı turnuvada finale kalarak şampiyon olduk. Aynı gün TSYD Levent Tesisleri’nde bayanlar Türkiye Şampiyonası vardı. Burada da Yüzme İhtisas Türkiye Şampiyonu oldu.  Başka anlamda 5 saat içinde iki kez şampiyonluk yaşadım. Bir antrenör için bundan anlamlı, onurlu bir şey olamaz. Bunu asla unutamıyorum. 

 DAYI ŞAHBAZ: “ARİF ÇOK ÇALIŞTI, İSTEDİ VE BAŞARDI”

Akrabaların ve özellikle yeğenlerinin sporcu olmasında önemli rol oynayan milli sutopucu ve sinema sanatçısı Cemil Şahbaz, Arif Talay’ın iyi sutopu olduğunu, antrenörlüğü çok istediğini, Yüzme İhtisas Kulübü ile Milli takımda çok başarılı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Herkesin rüyası olan Yüzme İhtisas Kulübü’ne transfer olunca yeğenlerim beni model aldılar. Onların eğitimi, sporlarıyla yakından ilgilendim. Spor sayesinde Beden Eğitimi Öğretmeni oldular. Yeğenlerim arasında  yüzme ve sutopunda Tayfun Gerek, Hakan Şahbaz ile Arif Talay çok başarılı bulurum. Özelikle Arif Talay, iyi bir sutopu oyuncusu oldu. Milli takımlara kadar yükseldi. Daha sonra ki yıllarda çok istediği antrenörlükte kendini geliştirdi. Çok çalıştı, istedi ve başardı. Yüzme İhtisas Kulübü genç bir Adanalı çocuğa 18 yıl, genç, büyük erkekler ve kadın takımını teslim etmezlerdi. Arif, konuşmayı, övünmeyi pek sevmeyen, sakin yapıda, kimsenin aleyhinde söz söylemeyen, kendi dünyasını yaşayan hatta içine kapanık birisiydi. Özellikle antrenörlükte kurslara katılarak, yabancı teknik yayınlar okuyarak uzun yıllar hem Yüzme İhtisas Kulübü’nde hem de milli takımlarda önemli başarılar elde etti. Onunla gurur duyuyorum. ENKA’nın kurucusu merhum Sadi Gülçelik’ten her zaman destek gördük. Ancak, Arif bu kadar çabanın, emeğinin karşılığını alamadı. Yolu açık olsun”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor