Uğur BAŞARAN
Gayrimenkul piyasasında bir anda işler yeniden değişti. Uzun bir zamandan bu yana durgunluğun yaşandığı inşaat sektöründe, kamu bankalarının konut kredisi faizlerinde indirim yapması ile birlikte adeta seferberlik ilan edildi.
Bazı şehirlerde sıfır daireler için kullanılacak faiz oranı yüzde 0,49’a düşürüldü. Tabi bu uygulamadan Adana’da yine yararlanamadı. Adana’da faiz oranı yüzde 0,64 olarak belirlendi. İyi ki de yüzde 0,64’de kalmış mek istiyorum, çünkü yüzde 0,64’e düşmesinde bile birden bire ilgili tarafların rengi değişmeye başlamıştı.
İnsanlar indirimli faiz oranlarından konut almak için emlakçılarda ve bankalarda uzun kuyruklar oluşturmaya başladı. İnsanlar konut sahibi olma umuduyla bir taraftan krediye uygun konut ararken, bir taraftan da kredi alabilmek için banka banka gezmeye başladılar.
Emlakçılardaki ego ise bir anda tavan yaptı. İndirim öncesinde müşterilerini büyük bir ilgiyle karşılayan emlakçılar, faizlerin düşmesi ile birlikte müşteri sayısı artınca bu kez seçici davranmaya başlamıştı. İşyerine gelen insanlara ‘Hoş geldiniz’ bile demeden, “Elinizde kaç lira birikmiş nakit paranız var?” soruna verdikleri yanıta göre bazı insanlara cevap vermeyi bile vakit kaybı olarak görmeye başlamışlardı…
Bu arada konut fiyatları bir anda 50- 60 bin TL zam geldi. İnsanlar faiz oranları düşünce evlerin ucuzlayacağını düşündü ama bankalara faiz olarak ödeyecekleri parayı bu kez de müteahhitlere ya da konut sahiplerine kaptırdı. Yani ev sahibi olmanın hayalini kuranlar için bir fırsat doğdu, fakat bu durumu maalesef birileri hemen fırsata çevirdi.
Bu fırsatçılara yazıklar olsun…
Bence bu fırsatçıları insanların unutmaması, devletin de tek tek tespit edip kamuoyuna ifşa etmesi gerekiyor.
Ama şimdi işler bir anda hiç beklenmeyen bir anda değişti. Yılsonunda tüm Türkiye’de sıfır dairelerde kullanılacak faiz oranlarının yüzde 0,49’a düşmesi bekleniyordu. Bu beklenti boş çıktı ve sıfır daireler için faiz oranları birden bire yüzde 0,87’ye yükselmeye başladı. Ve bankacılar bu oranın daha da yükselebileceğine işaret ediyor.
Tabi faiz oranlarının düşmesi ile birlikte hazırda bekleyen sıfır konutlar çok hızlı bir şekilde tüketildi. Bunun üzerine müteahhitler uzun zamandır bekledikleri projeleri hemen başlattı. İnşaat sektöründe geçmiş yıllarda olduğu gibi çok hızlı ilerlemeler başladı. Bu durum çok uzun sürmeden inşaat sektöründeki canlılık bir anda yarıya düştü.
Elbette düşmek zorunda… Konut fiyatları çok yüksek ve faiz oranlarının düşmesi ile birlikte daha da yükseldi. Şimdi konutların yeniden fiyatlandırılması gerekiyor. Tabi bunu birilerinin inisiyatifine bırakmamak gerekiyor. Ülkemizde ‘Serbest Ticaret’ kuralları uygulanıyor, fakat inşaat sektöründeki serbest piyasa çok farklı bir piyasa… Belediyeler rayiç bedel belirliyor ama rayiç bedel sadece kağıt üzerinde kalıyor.
Bu durumun belirlenmesi ve kamuoyu oluşturulması gerekiyor. Semt semt konutların metrekare fiyatları belirlenmeli mesela… Ama maalesef insanlar aldıkları evin metrekaresini bile öğreniyor. Bir dairenin ölçüsü için müteahhitler ayrı, emlakçılar ayrı, tapu ayrı konuşuyor.
O yüzden demem o ki; Adana’da emlak sektörü, inşaat sektörü sil baştan yeniden ele alınmalıdır…
