Türkiye’de ilk soslu ton balığı konservesini üreten ve 14 çeşitle farklı lezzetler sunan Sasu A.Ş., Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Hijyen Enfeksiyon ve Kontrol Kılavuzu kriterlerini yerine getirip denetimlerden başarıyla geçerek ‘Covid-19 Güvenilir Gıda Üretimi Belgesi’ni aldı.
HABER: Ayşe TOPAK
ADANA (BÖLGE)-Adana’daki üretim tesislerinde uyguladığı yüksek kalite, hijyen ve sağlık standartlarını pandemi döneminde de sıkı bir şekilde uygulayan Sasu A.Ş., Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Belgelendirme Programı’nın şartlarını eksiksiz olarak yerine getirdi. Tüketicilere 18 yıldır sağlıklı ve lezzetli ürünler sunan Sasu A.Ş. dâhil olduğu programa ilişkin yetkilendirilen denetim firması Icert International’ın kontrollerinin ardından Covid-19 Güvenilir Gıda Üretimi Belgesi’ni almaya hak kazanıp gıda güvenliği alanındaki başarısını tescilleyen ilk konserve balık üreticisi oldu.
‘Koronavirüse karşı tüm önlemleri alıyoruz’
Sasu A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Nil Ece Yamanyılmaz, 18 yıldır konserve gıda sektöründe yurt içi ve yurt dışında geniş bir pazar payına ulaşan ve üretiminin yarısından fazlasını 20’ye yakın ülkeye ihraç eden firmanın son olarak elde ettiği Covid-19 Güvenilir Gıda Üretimi Belgesi ile yurt içi pazarının yanında küresel pazarlarda da daha etkin olacağını belirtti. Sağlıklı beslenerek bağışlılık sistemini güçlü tutmanın öneminin pandemi süreci ile daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Yamanyılmaz, “Koronavirüsün ülkemizde görülmeye başlandığı ilk günden itibaren düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz temizlik ve dezenfeksiyon çalışmaları sayesinde firmamızın tüm birimlerini steril hale getirdik. Personelimizin tüm çalışma alanlarını, ofisleri, sosyal alanları ve servis araçlarını da düzenli olarak dezenfekte ediyoruz. Bir yandan çalışanlarımızı korurken bir yandan da gerek yurt içine gerek ise yurt dışı pazarlara güvenilir gıda ihraç etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.
‘Pandemi sürecini yakından takip ediyoruz’
Salgın hastalıkla mücadelede kritik önem taşıyan sosyal mesafe uygulamasını da yüksek sorumluluk bilinciyle hayata geçirdiklerini vurgulayan Yamanyılmaz, “Sosyal mesafeye uyulmasını kolaylaştırmak üzere tüm zeminlere işaretlemeler yaparak yemekhane, sosyal alan ve servis araçları için oturma planları hazırladık. Tüm personel için iş yerine girişte yapılan ateş ölçümlerine ek olarak çalışma alanlarında yemekten önce ve yemekten sonra ateş ölçümlerini yapıyoruz. Aldığımız tüm bu önlemler sayesinde üretimimizin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Belgelendirme Programı’nın şartlarına uygunluğu tescil edildi ve belgemizi aldık. Bundan sonraki süreçte de önceliğimiz çalışanlarımızın ve toplum sağlığını ön planda tutmak olacak. Pandemiyle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip edip gerekli adımları atarak üretimimize devam edeceğiz.” diye konuştu.
‘Pandemiden güçlenerek çıkıyoruz’
Sasu A.Ş.’nin 2015 yılından itibaren klasik ton balığı ürünlerine ek olarak yenilikçi lezzetlere yöneldiğini, Adana yöresine ve Akdeniz mutfağına özgü, Türk damak zevkine uygun bir yol izlediğini kaydeden Yamanyılmaz, şunları söyledi: “Hazır gıda grubundaki ürünlerimiz protein kaynağı ve uzun ömürlü olmasından dolayı avantaja dönüşüyor. Sağlıklı beslenmek isteyenler, kampçılar ve sporcular market raflarında ve e-ticaret sitelerinde satışa sunulan ton balığı konservemizi tercih ediyor. Biz de artan talebe farklı lezzetler eklemenin çabasını gösteriyoruz. Bu yönüyle pandemiden güçlenerek çıktığımızı söyleyebilirim. Son olarak geliştirdiğimiz iki üründen tahıllı ton balığında, firik kara buğday, fasulye, zeytin ve birkaç çeşit sebze var. Mısırlı ton balığı ise tam olarak ifade edersek garnitürlü bir çeşit. Soslu ton balığı grubunun yanında, yüksek omega 3 içeriğiyle Sasu Somon Konservesi de satışta öne çıkan ürünlerimiz arasında bulunuyor. Ana grupta zeytinyağlı ve light ürünler, ‘Acılı Adana’ dediğimiz acı soslu ton balığı konservemiz ve somon balığı konservesi lokomotif ürünlerimizi oluşturuyor. Özellikle soslu ton ürünlerimizin ihracatında lüks tüketim pazarı dediğimiz grupta Hırvatistan, Romanya, Macaristan ve Katar bulunuyor. Klasik ürünlerimizi ise daha yüksek tonajlarda en çok Libya ve Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Venezuela’ya ihraç ediyoruz. Hedef bölge olarak belirlediğimiz Doğu Avrupa Ülkeleri ve Afrika’da Sahra Altı bölgesindeki ülkelere de yakın zamanda ihracata başlayacağız.”
