Hakkı Ecesoy 1 Ocak 1950 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu Atatürk, ortaokulu İstiklal ardından Erkek Lisesi’nden mezun oldu.
Okul dönemlerinde çeşitli spor dallarıyla ilgilendi. Eski Milli Bisikletçi ve Beden Terbiyesi Bölge Bisiklet Antrenörü amcası Ahmet Ecesoy’un desteğiyle Atatürk Yüzme Havuzu’na giderek kendini geliştirdi.
Yüzmede ilk lisanslı kulübü olan Karataşspor’da Adana genelinde özellikle serbest ve sırt branşında önemli dereceler elde etti. Kendine Mustafa ve Erdal Acet kardeşleri model alan ve her hafta yarışlara katılan Hakkı Ecesoy, daha sonra ki yıllarda sutopu da oynadı.
Hakkı Ecesoy, daha sonra ki yıllarda Demirspor mayosuyla da yarışlara katılmayı ve sutopu oynamayı sürdürdü. Kendi döneminde yaş grubunda önemli dereceler elde etti.
1974-75 yıllarında vatani görevini yaparken Muhafızgücü yüzme ve sutopu kadrosunda yer aldı. Muhafızgücü’nün önce Ankara şampiyonu ardından Türkiye genelinde derece yapmasında pay sahibi oldu.
Faal yüzme ve sutopu yaşamı kısa süren Ecesoy, daha sonra ki yıllarda Adana MENSA Fabrikası’nda Ticaret Müdürü olarak görev yaptı. Daha sonra ki yıllarda kendi işyerini açarak toptan kumaş ticareti yaptı.
Hakkı Ecesoy, gençlik yıllarında 1965 yıllarında elektro gitara merakıyla biliniyor. Arkadaş gruplarıyla kurdukları ekiple sevilen bir orkestra oldular. Ayrıca hobileri içinde sürat motorlarına da meraklı olduğu biliniyor. Hakkı Ecesoy, uzun yıllar önce İstanbul’a taşındı, ancak orada Adanalı gibi yaşıyor. Ayrıca gönlü Adana’da. Arkadaşlarını görmek için fırsat buldukça Adana’ya geliyor.
ALİ RIZA ÖNGÖREN: “HAKKI İYİ DOST, AYRICA DÖNEMİNİN İY YÜZÜCÜLERİNDEN Dİ
Milli sutopucu Ali Rıza Öngören, Hakkı Ecesoy ile İstanbul’da fırsat buldukça bir araya geldiklerini, nüktedanlığının yanı sıra sağlam karakterli bir dost ayrıca döneminin iyi yüzücülerinden birisi olduğunu söyledi.
Hakkı Ecesoy’un iyi gitarist ve müzisyen olduğunu belirten Ali Rıza Öngören şöyle devam etti:
“Hakkı, siyasi öğrenci olaylarının yoğun olduğu günlerde, omuzuna kadar saç bıraktı. Cesur ve korkusuz davranırdı. Motosiklet düşkünlüğü de vardı. Gözlüğü ve deri ceketiyle kentin hareketli noktalarında kimseye takmadan hırçınlıkta yapmadan motosikletiyle gezinirdi. Zaman zaman bizleri de arkasına bindirir, gezdirirdi. Müziğe büyük düşkünlüğü vardı. İyi gitar çalardı. Arkadaşlarıyla uyumlu bir orkestra kurarak nişan, düğün ve önemli etkinliklerde müzik yaparlardı. Hatta o dönemin en iyi düğün salonu olan Demirspor Lokali’nde bile çaldılar. Birçok sporcunun düğünü orada oldu. Spor tarafına baktığımızda Hakkı, havuza çocuk yaşlarda 1958 yıllarında geldi. Özellikle sırt yüzerdi. Miniklerde birçok Adana şampiyonluğu da var. Karataşspor olarak Adana dışında gittiğimiz müsabakalarda da yer aldı. Kendi döneminin iyi sporcularından birisiydi. Sırt branşında o dönemlerde Tuncay Şenyüz’ü model aldı. Mehmet Çetin’le de yüzdü. İstanbul’da fırsat buldukça Adanalı eski sporcularla bir araya geliyoruz. Hakkı’da bizlere eşlik eder. En son hemen hemen araba fiyatına aldığı motosikletiyle geldi. Yolu açık olsun.”
