CHP VE MUHARREM İNCE

Cumhuriyet Halk Partisi 37.Olağan Kurultayı’nı demokratik olmayan kurallar içinde yaptı. Bu konudaki değerlendirmemi bir önceki köşe yazımda anlatmaya çalışmıştım.

Ancak seçilen veya seçtirilen Parti Meclisi’nin ilk toplantısından sonra oluşan MYK ve Genel Başkan Yardımcılıkları’nın Genel Başkan tarafından atanmasından sonra bu kısa değerlendirmeyi tekrar yapma gereği duydum.

Maalesef CHP’yi CHP’lilerden uzaklaştırma politikaları hızla devam ediyor.ANAP içindeki 10 Aralıkçı ekip, emperyalizmin temsilcileri ve işbirlikçisi olan neoliberaller; CHP işlevini tamamlamıştır.

Kapatılmalıdır, ya da vakfa dönüştürülmelidir diyen yapı CHP’yi kapatamayıp ve vakfa dönüştüremeyince CHP’yi ele geçirdiler.

Bugün görünen emperyalizm adına neoliberaller CHP’yi devralmışlardır. CHP altı ok ilkelerinden uzaklaştırılmak isteyenlerin eline geçmiştir.

CHP Lozan’ı kabul etmeyenlerin seline işbirlikçileri aracılığıyla teslim edilmiştir. Baksanıza sosyal medyada Mehmet Bekaroğlu diye birisi “CHP’nin ana sorunu altı oktur” diyecek kadar ukalaşıyor.

Sen kimsin Mehmet Bekaroğlu. CHP’ni Mustafa Kemal’in yandaşları dışlanırken senin gibi Atatürk düşmanları partiye alındı.

Sizde CHP’nin ana sorunu altı oktur diyecek kadar gemi ağzınıza aldınız. Bu partide Kemal Derviş’in (Cumhuriyet’in çöküşünü hızlandıran ve onbeş günde 15 yasayı çıkarttıran) temsilcisi Selin Sayak Böke Genel Sekreterliğe getiriliyor.

Dünya Bankası’na-İMF’ye şirin gözükmek mi istiyorsunuz. Şirin gözükerek sizi iktidara mı taşıyacaklarını sanıyorsunuz.

Siz de AKP’nin ülkeye yaptığı kötülüğü CHP’ye yaparak ülkenin yapı taşı CHP’yi zayıf, hatta CHP’yi CHP’li olmayanlara taslim ederek AKP’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar ömrünü uzatıyorsunuz.

Evet… CHP ile ilgili bu değerlendirmeyiyapmak inanın içimi sızlatıyor. Ama gelinen nokta maalesef bu değil mi?

Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı,İstanbul İl Başkanı iken; İstanbul örgütlerini tarumar ettiği için Genel Başkan Murat Karayalçın’ı rica-minnet İstanbul’a göndererek örgütü kongrelere 8-9 ay uğraşarak hazırlamadı mı?

Peki İstanbul’u tarımar etti dediği Sabancı’nın CİOSU’na tüm Türkiye’deki CHP örgütlerini nasıl teslim ettiniz. Yoksa tek adaylı il-ilçe kongreleri yaptırmak için mi?

CHP kongrelerini şirket kongrelerine dönüştürmeyi becersin diye mi Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptınız?

Gelelim Muharremİnce vakasına…

Herşeyden önce geçen Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP Genel Başkanı’nın adayı bugün olduğu gibi Abdullah Gül’dü. İkide bir karşımda genel başkan adayı olmasın diye kaybedince siyaset sahnesinden silinir gider diye Muharrem İnce, Cumharbaşkanlığı’na aday gösterildi.

Ancak Muharrem İnce; halkın Recep Tayyip Erdoğan’a tepkisini çok iyi değerlendirerek meydanlarda yurdun sesi oldu.

Sonuç; ilginin çok altınad oldu. Şabielerde bir başka konu. Ata binen üsküdara varırmış zaten.

Şimdi ise Muharrem İnce, kendisini Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı yapmayacağını çok net gördü. Kemal Kılıçdaroğlu uhdesindeki Abdullah Gül’ü aday edebilme derdinde… Bir Ekmeletdin vakasını yaşamayı göze almış gibi…

Hem Kılıçdaroğlu, hem de İnce, CHP’ tabanıyla dalga geçiyorlar. Biri cumhurbaşkanı adayını Abdullah Gül olsun diye, idğeri de cumhurbaşkanı adayı ben olayım diye savaşım veriyor.

Gelin 4 Eylül Sivas Kongresi ile CHP4yi neoliberallerden kurtarma hareketi başlatalım diyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor