YÜZME VE BASKETBOL SEVDALISI : AYDIN ÇÖMELEK

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

 Aydın Çömelek, 1 Ocak 1943 tarihinde Adana’da Kuruköprü Mahallesi’nde dünyaya geldi. Eğitimini Cumhuriyet ilkokulu, İstiklal Ortaokulu ve liseyi tarihi Erkek Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra da Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nden mezun oldu.

Yüzmeyi küçük yaşlarda mahalle arkadaşları ve büyükleriyle Baraj Gölü’nde tanıştı. Aydın Çömelek, daha sonra Atatürk Yüzme Havuzu’na gelerek köşeden köşeye yüzerek kendini geliştirdi. 1954 yılında 10 yaşında büyükleri de model alarak küçükler kategorisinde yarışmalara katılmaya başladı. Yüzme branşında sadece Adana Demirspor Kulübü faaliyet gösteriyordu. Aydın Çömelek’in ilk lisanslı kulübü Demirspor oldu.  Aynı zamanda iyi bir basketbolcu olan Aydın Çömelek, Demirspor’da basketbol takımı olmadığı için, Erkek Lisesi basketbol takımında oynadığı dönemlerde Karataşspor’un Başkanı eski Milli Atlet Ökkeş Koşkun teklifi ile, 1960 yılında Karataş yüzme kulübü oluşturuldu. Başarılı sporcuları toplayarak hem yüzme hem de basketbolda başarılı günler geçirdiler.

Branş olarak sırtüstü ve karışık yüzen Aydın Çömelek, o dönemlerde İstanbul’dan getirtilen ve Adanalı sporculara modern yüzmeyi öğreten Halil Dalhan’ın desteğiyle derecelerini geliştirmeye başladı. Adana’da sırtı branşını en iyi yüzen sporcu oldu. 10 yıl kadar yüzmede Adana ve Türkiye genelinde önemli dereceler elde etti. Rekor kıran bayrak takımında yer aldı. Emekli olduktan sonra spordan kopmayan Aydın Çömelek, 22 yıldan beri Japon kökenli bir Uzakdoğu sporu olan  Aikido sporunu yapmaktadır.

Adana havuzunda herkesin Muharrem Gülergin’i model aldığını belirten Aydın Çömelek, Adana’nın yüzme ve sutopu başarısında Halil Dalhan, Muharrem Gülergin, Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Cemil Oka, Nihat Erdem’in büyük emeklerinin bulunduğunu anlattı.

Sayın Çömelek, eğitiminiz nedir ? Yüzmeye nasıl başladınız ?  Başka hangi branşlarda spor yaptınız?

Liseye kadar tahsilimi Adana’da yaptım. Üniversite ise can dostum basketbolda takım arkadaşım Dolunay Ertan ile birlikte Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nde tamamladım. Yüzmeyi Seyhan Baraj Gölü’nde öğrendim. Havuza gelerek yüzmemi geliştirdim. Sırt branşında hayli başarılı oldum. 10 yıl kadar Adana ve Türkiye genelinde önemli dereceler elde ettim. Antrenörüm Merhum Halil Dalhan’dan çok şeyler öğrendim. Demirspor kulübünde yüzmede 1959-1963 yılları arasında üst düzeyde başarılar elde ettim. Yüzmedi ki başarımı Halil Dalhan’a borçluyum. Aynı zamanda basketbolda da hayli başarılıydım. Önce Erkek Lisesi’nde daha sonra da Karataşspor’da basketbol oynadım.

Alman yüzme antrenörü Herman Hörsgen’e sanıyorum tercümanlık yapmışsınız. Ondan da söz eder misiniz ?

Yüzmeyi çok seven ve başarılarda büyük pay sahibi olan dönemin Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Cemil Oka, yanılmıyorsam 1961 yılında Adana’ya antrenör olarak gelen Alman Herman Hörsgen’e tercümanlık yapmamı istedi. Yabancı dilim hayli iyi durumdaydı. Genç, ancak çok yetenekli olan Herman Hörsgen, aynı zamanda İngilizce‘de biliyordu. Hiçbir ücret talep etmeden büyük bir keyifle aylarca tercümanlık yaptım. Yüzme konusunda Adanalı sporcular ve ben de Herman’dan çok şeyler öğrendik. Rekor ve önemli derecelerin kıvılcımları o dönemlerde atıldı.

Sanıyorum sizin Amerika serüveniniz var, ondan da söz eder misiniz ? Amerika’da neler yaptınız ?

Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra bir vesile ile 1968 yılında Amerika’ya gittim. Bir seneyi aşkın orada Austin Texas Üniversitesi’nde Türkiye’ye gidecek olan Amerikalılara Türkçe öğretmenliği yaptım. Çok keyifli günler geçirdim. Kendi dilimizi yabancılara öğretmek bana ayrı bir heyecan veriyordu. Sonra bir kurumun tanıtımı için Amerika’nın orta, batı ve kuzey doğu üniversitelerinde konuşmalar yaptım.

Vatani görevinizi nerede yaptınız ? Orada da sporla ilgili çalışmalarınız oldu mu ?

Vatani görevimi Mamak Muhabere Yedek Subay Okulu’nda yaptım. Basketbolcu arkadaşım Adanalı Dolunay Ertan Mamak’ta benden bir yıl kıdemli yedek subay idi ve Muhafız alayı basketbol takımında, diğer bir Adanalı olan ve DSİ sporda birlikte basketbol oynadığı Bülent Karpat ile birlikte basketbol oynamakta idiler. Mamak Muhabere yedek subay Okulu’nda, Dolunay benden bahsettiği için, spor hocası üsteğmen benden, muhabere okulu yüzme takımı kurmamı istedi ve 1969 yılı yazında muhabere okulu Adına Ankara’da yüzme yarışlarına katıldım. Bu yarışlar benim son yüzme yarışlarım oldu. Askerliğime İstanbul’da Harp Akademileri’nde İngilizce tercümanı olarak devam ettim.

Sizin Adana dışında spora ara vermenize rağmen Ankara’da DSİ Spor’da yüzme ve sutopu takımı kurduğunuz ve oynadığınızı biliyoruz. Bundan  de söz eder misiniz ?

1963 yılında Ankara’ya geldiğimizde, Dolunay Ertan o zamanlar Adana’da yetişen en iyi basketbolculardan biri olduğu için, Ankara DSİ spor’da basketbol hayatına devam ediyordu. O zamanlarda Ankara’da bir yüzme havuzu olmadığı için ben yüzme sporuna devam edemedim.  Ancak, tahminimce1967 yılında Ankara 19 Mayıs yüzme havuzu açıldı ve Ankara’nın ilk yüzme ve Sutopu takımını başlatmak için DSİ Spor’dan bana teklif geldi. Ben de, Ankara’ya okumaya veya başka nedenlerle gelen çoğunluğu Adana Atatürk Yüzme havuzundan tanıdığım arkadaşlarımla birlikte,  Ankara’nın ilk yüzme ve Sutopu takımını kurmuş olduk. Takımda Nuray ve Atilla Ertan kardeşler. Engin Kepenek, İrfan Akkaya, Bülent Belin gibi geçmiş yıllarda yüzme ve sutopunda başarıları bulunan sporcular bulunuyordu. Böylece, 4 seneden sonra tekrar yüzmeye ve sutopuna başlamış oldum.

Ankara Yenişehirspor Kulübü’nde de basketbol oynadınız. Ondan da söz eder misiniz ?

 Ankara’da yüzme ve yüksek okul arkadaşım olan, lise son sınıfı Field servise programı ile Amerika’da okuyan ve Amerika’da serbest stilde 50 metrede derece yapan yüzücü Engin Kepenek de katıldı. Dolunay Ertan’ın küçük kardeşi Nuray Ertan ve diğer bazı Adanalı arkadaşlar da Takımımızda yer aldı. Karşımızda Orta Doğu Üniversitesi de bir takım kurmuştu, onların en iyi yüzücüleri, ODTÜ’de mimarlık okuyan Engin Ünal’dı. Ankara yüzme yarışmalarında, kelebek ve kurbağa da Engin’i geçmek mümkün değildi. Ancak serbest stilde de Engin Kepenek rakipsizdi. Engin Ünal takımına puan kazandırmak için sırt üstü yarışmalarına bile katılırdı. Ama bu stilde de ben ondan iyiydim. Ayrıca Engin Kepenek’ten biraz bahsetmek lazım. Türkiye’de kapalı havuz olmadığından o, Amerika’da 12 ay antrenman yaparak gelmiş ve 100 metre serbestte rekor kırmıştı.  Bu arada, 1964-1965 yıllarında Yenişehirspor Kulübü’nde basketbol takımında forma giydim. 

Askerlik sonrasında ne gibi görevlerde bulundunuz ?  Ne zaman emekli oldunuz ? Şimdilerde neler yapıyor sunuz ?

Askerlik sonrası, İstanbul’da kalarak Robert Kolej Yüksek Okulu’nda bir yıl MBA ( iş idaresi ve iktisat bölümünde, pazarlama üzerine) Master çalışması yaptım ve daha sonra Mobil Oil Türk A.Ş.’de çalışma hayatına başladım. 1974 yılında tekrar Adana’ya gelerek 1974—77 yıllarında PİLSA Plastik Sanayi ve Ticaret A,Ş’de Ticaret müdürlüğü yaptım. Daha sonra bir senede Temsa Termo Mekanik Sanayi  A.Ş’de mali  ve ticari işler direktörlüğü yaptıktan sonra, 1978 yılında tekrara Adana’dan ayrılarak sırasıyla Ankara ve en son olarak da İstanbul’a geldim ve buraya yerleştim. 1994 yılında bir çok uluslu Amerıkan şirketinden Satış ve pazarlama direktörü olarak emekli oldum. Daha sonra İstanbul’da Beteks  Atermit’n genel müdürlüğünü aynı yıllarda Adana Özgür Atermit yönetim kurulu üyeliğinden sonra bir senede Koniteks’in genel müdür muavinliğini yaptım ve böylece 2001 yılında iş hayatına son vermiş oldum. Ancak, 2005-2007 yıllarında,  İstek üzerine üç yıl part time olarak Ford Otosan Gölcük  Fabrikası’nda eğitimcilik yaptım. 2007’den beri emeklilik hayatının keyfini sürmeye çalışıyorum.

Eski bir sporcu olarak hareketsizlik bana zor gelmeye başlamıştı. 1997 yılında, İstanbul Erenköy’deki evimin 5 bina sonrasında, Marmara Yelken Kulübü’nde, Mustafa Aygün adında Bir Aikido hocası bir Aikido salonu açtı. Ben de 1998 yılında bu salona giderek Aikido sporuna başladım. Bu takım değil de bireysel yapılan bir uzak Doğu kökenli (Japonya) spor dalıdır.  Türkiye’de şu anda fiili olarak bu sporu yapan en yaşlı ve bu yaşta (77) bu sporda, siyah kuşak  4. Dan  seviyesinde başka biri olmadığını biliyorum, inşallah  korona belasından sonra da devam edebilirim.

MİLLİ VE REKORTMEN SPORCU BEHÇET KURTİÇ: “AYDIN SIRT BRANŞINDA BENİ İLK GEÇEN SPORCUYDU”

Milli ve rekortmen sporcu Behçet Kurtiç, Aydın Çömelek’in sağlam karakterli iyi dost, iyi sporcu olduğunu belirterek, “Adana havuzunda beni sırt branşında gençlerde ilk geçen sporcu olmuştur. Aydın’a geçilmek bir onurdur. Çünkü, benim daha hırslanmama, daha yoğun antrenman yapmama ve büyüklerde rekorlar kırmama neden olmuştur. Daha sonra 15 yıl geçilmedim ve milli takımın değişmeyen sporcusu oldum” dedi.

Aydın Çömelek’in gençlik arkadaşı olduğunu, asla olumsuz bir hareketini görmediğini, açık sözlü, arkadaş canlısı, adam gibi adam olduğunu ifade eden Behçet Kurtiç, bu gibi eski yüzücülerle halen görüştüğünde çok duygulandığını söyledi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor