Serdar Aydın, 22 Eylül 1959 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu Cebesoy, ortaokulu Ziyapaşa ve liseyi ise Borsa Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde Tıp Fakültesini bitirerek doktor oldu.
Serdar Aydın, yüzmeyi küçük yaşlarda evlerinin önünden geçen sulama kanalında komşu çocuklarıyla birlikte öğrendi. Daha sonra yine bir arkadaşının desteğiyle etrafı palmiye ağaçlarıyla çevrili Atatürk Yüzme Havuzu’na gitti. Orada özellikle hafta sonları yapılan yüzme ve sutopu yarışlarını izleyerek kendini geliştirdi.
Büyük bir heyecan ile 12 yaşlarında yüzme yarışlarına girerek derece yapmaya başlayınca Kozansporlu yöneticiler Serdar Aydın’a ilk lisansı çıkardılar. Daha sonraki dönemlerde Serdar Aydın Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü mayosuyla yüzmeye başladı. O dönemin rekortmen yüzücülerinden Özellikle Ayhan Karataş ve Ahmet Bozdoğan’ı model alan Serdar Aydın, 200-400 ve 800 metrelerde madalyalar kazanarak dikkati çekti.
Şu anda halen Masterlerde uluslararası müsabakalara hatta yabancı kulüplerin mayosu altında sutopu oynamayı sürdüren Dr. Serdar Aydın sorularımızı şöyle yanıtladı.
Eğitiminiz nedir? Yüzmeye kaç yaşında nerede öğrendiniz ? Başka sporlarla ilgilendiniz mi?
İlk, orta ve lise eğitimimi Adana’da tamamladım. Daha sonra çocukken özendiğim ve hayranlık duyduğum doktorlar nedeniyle çok istediğim Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. İlk resmi doktorluğumu 1983 yılında Kayseri’nin Yahyalı İlçesi Sağlık Ocağı’nda yaptım. Daha sonra sırasıyla Adana’nın Yumurtalık İlçesi’nde, sporcu olmamdan dolayı 1987-1991 yılları arasında tercihen Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde çok keyifli görev yaptım. 1991-1996 yılları arasında Adana Fatih Mahallesi Sağlık Ocağı, 1996 yılından itibaren Yurt Mahallesi Sağlık Ocağı Başhekimi olarak görev yapmaktayım. Görevim halen sürmektedir.
Okul dönemlerimde hatta üniversite de bile yüzmenin yanı sıra futbol ve basketbol takımlarında yer aldım. Yüzmeye gelince sulama kanalında küçük yaşlarda komşu çocuklarından cesaret alarak başladım. Sonra yüzme havuzuna giderek yarışmalara katılmaya başladım. Milli rekortmen sporcuları izleyerek kendimi geliştirdim. Madalyalar kazanmaya başlamak beni kamçıladı. Rahmetli Bekin Ciritci, Tayfun Gerek ve Çetin Canbolat benim rakiplerim ve çok yakın arkadaşlarımdı. Sürekli derecelerimi geliştirdim. Milli takımlara kadar yükseldim.
Yüzme yaşantınız kısa sürdü. Sutopuna önem ve ağırlık verdiniz. Sutopu olmanızda kimlerin katkılarını gördünüz ?
Bizim yüzdüğümüz dönemlerde yüzücülerin büyük bölümü hatta tamamı aynı zamanda sutopu da oynardı. Sutopu’nu sevmemde milli ve rekortmen sporcu ayrıca Gençlik ve Spor Müdür Yardımcısı Tuncay Şenyüz’den büyük destek gördüm. Tuncay Şenyüz, iyi beslenmem için bir ay Adana’nın meşhur Onbaşılar kebapçısında yemek yememi sağladı. Bunun da semeresini gördüm. 1977 yılında Antalya’da gerçekleştirilen Balkan Sutopu Şampiyonası’nda milli mayoyu ilk kez giydim. Balkan Şampiyonasına Türkiye’nin yanı sıra Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Yugoslavya katıldı. Burada iyi maçlar çıkardık. 1979-1981 sezonunda Galatasaray’a transfer oldum. Yüzme İhtisas Kulübü’nün ardından Türkiye ikincisi olduk. 12 Eylül nedeniyle yurt dışına gidemedik. Defalarca şampiyonluklar yaşadım.
Vatani görevi Iğdır’da doktor olarak yaptım. Bu sıralarda spordan uzak kaldım. Dönünce Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde spora devam ettim. Burada da önemli dereceler elde ettik. Özellikle Taşkın Yeryaran, Faruk Nurgel gibi takım arkadaşlarım oldu.
İlerlemiş yaşınıza rağmen halen uluslararası masterler sutopu şampiyonalarına gidiyor sunuz ? Hatta yabancı kulüplerde oynuyor sunuz. Bunu halen sürdürmeyi düşünüyorur musunuz ? Bu duygularınızı anlatır mısınız ?
Bizim ülkemizde ne yazık ki sporda devamlılık, süreklilik yok. Arkadaşlarımız genç yaşlarda sporu bırakıyor. Kilo alıyorlar. Çeşitli hastalıklara yakalanıyorlar. Sağlıklı olmanın birinci koşulu spor veya eksersiz yapmaktan geçer. Ben 60 yaşına geldim halen masterlerde Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda sutopu oynamaktayım. Bundan da büyük keyif almaktayım. Zaman zaman eşimi de birlikte götürerek hem tatil hem de müsabakalar yapıyoruz. Masterlerde Boğaziçi ve Ege Su Sporları (ESTİ) adına gidiyoruz. Çeşitli ülkelerden gelen yabancı sporcularla maçlar yapıyoruz. İyi dostluklar kuruyoruz.
MİLLİ VE REKORTMEN YÜZÜCÜ ŞENYÜZ: “SERDAR ZEKİ VE KURNAZ BİR SUTOPUCUYDU”
Milli ve Rekortmen Eski Yüzücü Tuncay Şenyüz, 1975-80 yılları arasında havuzda başarılı bulduğu 12-18 yaş grubu 20 kadar sporcuyu sutopunda özel antrenmana tabi tuttuğunu bunların daha sonra ki yıllarda çok başarılı sporcular olduğunu söyledi.
Bu sporcuların birinin de Serdar Aydın olduğunu belirten Şenyüz, konuşmasında şunlara yer verdi:
“Adana’da rekorların azaldığı ve başarılı sporcuların Galatasaray ,Yüzme İhtisas gibi ekonomileri iyi kulüplere gittiğinde Adana’da yüzme ve sutopu gerilemeye başlamıştı. Arif Talay, Haydar ve Zafer Çakırgil, Çetin Canbolat, Tayfun Gerek, Serdar Aydın, Bekir Ciritci gibi 20 kadar genç sporcu ile ciddi ve program içinde antrenmanlara başladık. Bunların büyük çoğunluğu sutopunda her takımda oynayacak iyi yerlere geldiler. Bunlardan birisi Serdar Aydın’dı. Serdar çok sevimli, sempatik bir çocuktu. Gösterdiğimi anında kavrayan, anlattıklarımı uygulayan Serdar, sutopunda aranan tüm özelliklere sahipti. Diğerlerine oranla biraz zayıf ve cılız gibi görünen Serdar Aydın’ı fon yaratarak yemek kampına aldım. Serdar’a bu davranışım büyük motivasyon oldu. Serdar önce Adana’da sonra da transfer olduğu Galatasaray’da çok da başarılı oldu. Ayrıca iyi bir eğitim alarak saygın bir meslek olan doktor oldu. Öğrencilerimle gurur duyuyorum. Adanalı sporcular fazla disiplini sevmezler, ancak gerçekten çok zekidirler. Yolları açık olsun.”
