RİFAT SERDAROĞLU ; TÜRKİYE’DE HUKUK YOK

Cumhuriyet Gazetesi yazarı İpek Özbey, eski Belediye Başkanlarından, eski Genel Başkan Yardımcılarından ve eski Bakanlardan siyasetin kucağında yetişen Rifat Serdaroğlu ile bir röpürtaj yapmış, dünü ve bugünü değerlendirmiş..
İlgimizi çekti, okuduk, sizlerle paylaşalım,dünü ve bugünü değerlendirelim istedik. İlk soru Hukuk olmuş ve değerlendirmesini istemiş İpek Özbey.. Cevap şöyle olmuş;
“- Sayın Erdoğan’ın taktiğidir. Bekletir, bizim hareketimizin gelişmesini takip eder, tutuklanmamız mı yoksa serbest kalmamız mı ona yarar, buna göre karar verir. Türkiye’de bugün hukuk yok…
– AKP’nin son zamanda il ve ilçe teşkilatlarında çalışan hukukçulardan 2 bin 200 kişiyi savcı ve yargıç yaptılar, bunlar hiç sizi dinlemiyor bile. Bir gözü dosyada bir gözü Saray’dadır bunların.
– Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki: “Beni bağlamaz”… Kardeşim seni ne bağlar? Anayasa bağlamaz, yasalar bağlamaz, yargı bağlamaz, TBMM zaten bağlamaz… Ne bağlar?
– Kendisinden önceki 11 cumhurbaşkanı nasıl gittiyse o da gidecek. “Ben gitmem”, yok öyle şey. Seçimi kaybettiğin an gideceksin. Biz siyasetin paralı hale gelmesinden ülkeyi kurtaracağız.
– Tansu Çiller nerede, Tayyip Bey’in yanında, Süleyman Soylu da yanında. Bunlar merkez sağı patlattılar. Eğer sizin dediğiniz olsaydı AKP iktidar falan olamazdı.
– İki şartımız değiştirilemez. Anayasanın ilk altı maddesine sadakat istiyoruz.. İkincisi, biz devri sabık yaratmak istiyoruz, biz hesap sormak istiyoruz. Devri sabık şimdiye kadar yaratılmadı,
– Tansu Hanım’dan bir zarf geldi. Tayin kararnamesini Tansu Hanım kendi imzalamış, benim müsteşarımı alıp diğerini vermek istiyor. Korumanın önünde kâğıdı yırttım ve ona da “Çık dışarı” dedim. Adam dondu kaldı…
– Yalım Erez’in bir yakını geldiği takdirde belli tarikatların Sağlık Bakanlığı’nda etkili olması mümkün olabilecekti. AKP, geldiğinden beri Sağlık Bakanlığı’nın büyük çoğunluğuna hâkimdir..
Soru- Kısa süre önce Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alındınız, öncelikle geçmiş olsun diyelim, bildiğim kadarıyla bu ilk değildi…
-Her hafta iki dava geliyor, 120’yi geçti. Yetişebildiğim yerlere kendim gidiyorum, yetişemediğim yerlere avukat arkadaşlarımdan rica ediyorum. Hiç gidemediğimiz de oluyor. 2007’den beri internet ortamında yazı yazıyorum. Ne bileyim, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde haftalık çıkan bir gazete o yazıyı beğeniyor, yayımlıyor. Oradaki savcı bana cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma açıyor. Şu an benim yerel mahkemelerin verdiği 5 yıl 8 ay hapis cezam var. Üç istinaf mahkemesinde görüşülüyor bu yerel mahkemelerin kararı.
Soru- Hakkınızda 120’yi aşkın dava açıldığını söylediniz, genellikle cumhurbaşkanına hakaretten mi?
Davaların açılma sebebi o, hiçbiri hakaret değil. Kendi söylediklerini tekrar etseniz bile dava açıyor avukatları. Belki de geçim kapısı yaptılar bunu, ciddi tazminatlar da ödüyoruz. Eğer mahkemelerde hâkimler orta yaşın üzerindeyse kadın-erkek fark etmiyor, beraat etme şansımız var. Ancak AKP’nin son zamanda il ve ilçe teşkilatlarında çalışan hukukçulardan 2 bin 200 kişiyi savcı ve yargıç yaptılar, bunlar hiç sizi dinlemiyor bile. Bir gözü dosyada bir gözü Saray’dadır bunların. 2007’den itibaren FETÖ’nün savcılarıyla kavga ettim, şimdi AKP’nin savcılarıyla uğraşıyorum. Bu mücadeleyi sürdüreceğim…
X x x
Ne diyelim.. Yolun açık olsun Rifat Serdaroğlu. Demokrasinin var olduğu ülkelerde siyasi mücadele mutlaka olmalıdır, halkı ikna eden,halka güven verenler iktidara geldiğinde de, o makama halk tarafından getirildiğini unutulmamalıdırlar.