HAVUZDA ÖĞRENDİĞİ EKİP RUHUYLA OKUL MÜDÜRLÜĞÜNE YÜKSELDİ: ERTUNÇ TANSUĞ

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Ertunç Tansuğ 30 Eylül 1958 yılında Adana’da doğdu. İlk ve ortaokulu 23 Nisan Okulunda, liseyi ise Erkek Lisesi’nde tamamladı. Daha sonra Adana Eğitim Enstitüsü’nden mezun olarak öğretmenliğe başladı.

Sporu çok seven başta boks olmak üzere tüm sporlarla yakından ilgilenen Babası Metin Tansuğ’un boğulmaların çok yaşanması nedeniyle Atatürk Yüzme Havuzu’dan kart çıkartarak çocukları Ertunç Tansuğ  ve Tamer Tansuğ’u milli yüzücü, hakem ve antrenör Nihat Erdem’e teslim etti.

Kendine milli ve rekortmen yüzücü Faruk Morkal’ı model olan ve onun antrenmanlarını müsabakalarını izleyen Ertunç Tansuğ, ilk kupasını 1972 yılında Hatay’da gerçekleştirilen Türkiye Birinciliğinde Demirspor lisansıyla 100 metre kelebekte şampiyon olarak kazandı.

1970-1980 yılları arasında 10 yıl kadar 100-200 kelebek ile 200-400 metre karışıkta defalarca Adana şampiyonluğunun yanı sıra Türkiye genelinde ilk 3 arasında yer aldı. Sürekli Federasyon barajını aştığı için 1975 yılında milli takım hazırlık kampına davet edildi.

Demirspor’da milli ve rekortmen sporcular Ünsal Fikirci, Tuncay Şenyüz, Fahri Gez ve Ayhan Karataş’tan, Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde Şahin Ciğer’den antrenör olarak büyük destek gören Ertunç Tansuğ yüzmede derecelerini sürekli geliştirdiği gibi, sutopunda da hayli başarılı olmaya başladı.

Fen bilgisi öğretmenliğinin yanı sıra farklı okullarda müdür olarak görev yapan Ertunç Tansuğ, Modern Pentatlon, Yüzme ve Sutopu Federasyonlarında yönetim kurulu üyeliği yaptı. Ayrıca, yüzme ve sutopunda uzun yıllar il temsilciliği görevinde bulundu.

Sporcuların yanı sıra öğrencileri ve veliler tarafından sevilen, sayılan, saygı gösterilen, nezaketli, ilkeli,  disiplinli, donanımlı, ekip çalışmasına inanan Ertunç Tansuğ, sorularımızı şöyle yanıtladı.

Kendinizden söz eder misiniz ? Eğitiminiz nedir ? Yüzmeyi nerede kimden öğrendiniz? Başka sporlar yaptınız mı?

30 Eylül 1958 yılında Adana’da doğdum. Tarihi Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra Adana Eğitim Enstitüsü’nü bitirerek öğretmen oldum. Babam Metin Tansuğ eski boksör, sporu çok seven birisi. Akraba ve komşulardan boğulmalar yaşandığı için babam beni havuza yazdırarak milli sporcu, hakem ve antrenör rahmetli Nihat Erdem’e teslim etti. Kendime model olarak o dönemin milli ve rekortmen yüzücülerinden Faruk Morkal’ı aldım. Faruk ağabeyin tüm antrenmanlarını, kol atışı, ayak vurusu, nefes almasını yakından takip ettim. Lise dönemlerimde farklı sporlarla ilgilendim. Ancak, bana en uygun olan yüzme sporunu tercih ettim. Ailemizden büyük destek gördük. Bizleri spora teşvik ettiler. Kardeşim Tamer, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)  elektrik mühendisliğini bitirdi. Hem iyi bir eğitim aldı, hem de benim gibi kelebek branşını tercih etti. Sutopunda da iyi bir kaleciydi.

Yüzmede ne gibi başarılarınız var ? Milli takımda yarıştınız mı? Türkiye genelinde dereceleriniz nasıldı ? Ayrıca, sutopu da oynadınız mı?

10 yaşında yüzme öğrendim. 11 yaşında adana genelinde yarışlara girmeye başladım. 12 yaşında 1970 yılında Hatay’da yapılan Türkiye Şampiyonası’nda 100 metre kelebek branşında birinci oldum. Bu başarı geleceğimi şekillendirdi. Kendime güven geldi. Havuzda milli ve rekortmen büyüklerim Mustafa, Erdal Acet kardeşler, Ahmet Bozdoğan, daha sonra hocalığımı yapan Ünsal Fikirci, Tuncay Şenyüz, Fahri Gez, Ayhan Karataş’tan çok yeni şeyler öğrendim. Derecelerimi sürekli geliştirdim. 1970-1980 yılları arasında Türkiye genelinde ilk 3 sıraya girmeye başladım. Bu nedenle 1975 yılında Fenerbahçe Petek Otel’de milli takım hazırlık kampına davet edildim. Bu arada elbette sutopu da oynadım.  Özellikle Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde antrenör ve aynı mahallelim Şahin Ciğer’den çok destek gördüm. Şahin Ciğer, bizlere yüzme ve sutopunun yanı sıra kazanmayı, paylaşmayı, yardımsever ve iyi insan olmayı öğretti. Ayrıca, aralarında benim de olduğum eski sporcular Cabbar Yuva, Cumali Kandilci, Cevdet Canbolat, Ahmet Gökbuket, Seçkin Öner, Çetin Canbolat, Nevzat Sanrı,  Haydar Çakırgil gibi sporcularla birinci sutopu ligine çıkmayı sağladı.

Yüzme ve sutopunda ayrıca modern pentatlon federasyonlarında yönetim kurulu üyeliği yaptınız. Bunlardan söz eder misiniz ?

Faal sporculuğum ardından öğretmen ve okul müdürlüğümün yanı sıra spora hizmet etmeyi sürdürdüm. Adanalı havuzdan tanıştığımız Turgay Çetinkaya’nın başkanlığı döneminde modern pentatlon federasyonu yönetim kurulu üyeliği yaptım. İstanbul’da gerçekleştirilen Yıldızlar Modern Pentatlon Dünya Şampiyonası’nda organizasyon komitesinde yer aldım. 2015 yılında hocam Şahin Ciğer’in de desteğiyle Sutopu Federasyonu yönetiminde bulundum. Yüzme il temsilciliğin yanı sıra 2005 yılından günümüze kadar sutopu il temsilciliği görevini sürdürüyorum. Kulüplerin sorunlarıyla yakından ilgileniyorum. Özellikle bayan sporcu sayasının artması, hakem ve antrenör kurslarının açılmasını sağladım.

Sporda edindiğiniz deneyimlerin öğretmenliğinizde yararı oldu mu? Takım ve ekip çalışmasına inanır mısınız? Ayrıca şimdiye dek nerelerde öğretmenlik yaptınız ?

Sporda takım ve ekip olmanın önemini öğrendim. Okul müdürlüğümde öğretmen, öğrenci, okul aile birliği, veliler, diğer görevliler ve hizmetlilerle bile iyi ilişkiler kurarak, dayanışma, paylaşma, kaynaşma gibi ekip çalışmalarına büyük önem verdim. Samimi söylüyorum şimdiki başarımı havuzda milli ve rekortmen ağabeylerimden öğrendiğim bilgiler temel dayanağım oldu. Bu bağlamda başarımdan dolayı 2006 yılında dönemin Valisi Cahit Kıraç’ın elinden yılın öğretmeni ödülünü aldım.  

1979 yılında ilk görev yerim Mardin merkezde fen bilgisi öğretmenliği. Daha sonra öğretmenliğe sırasıyla Haruniye Öğretmen Lisesi, 23 Nisan, 5 Ocak, Mithatpaşa Orta Okulu’nda yaptım. Müdür olarak da Necdet Kahraman, Ahmet Karabucak, Nuri ve Zekiye Has ve şu anda da Yavuz Selim Ortaokul’da görev yapıyorum. İyi bir öğretmen kadrosuna sahibiz. Heyecanlı, yetenekli öğrencilerimizle Avrupa Birliği Erasmus projeleriyle Adana’yı başarıyla temsil ediyoruz. Bu bağlamda öğrenci ve öğretmenlerimizle kentimize Letonya ve Bulgaristan’da robotik kodlama konusunda ödüller kazandırdık. Ayrıca görev yaptığım okullarda yüzme, futbol, voleybol, muay thai gibi sporların yapılmasını sağladım. Aileler lütfen çocuklarına spor yaptırsınlar. Spor çocuklardın sağlıklı olmalarının yanı sıra sosyal olmayı, yeni arkadaşlar edinmeyi, yenilmeyi, kazanmayı, paylaşma ve dayanışmayı hepsinden önemlisi takım, ekip olmayı öğretir.

ANTRENÖR ŞAHİN CİĞER: “ERTUNÇ,  SPORCU VE ÖĞRETMEN OLARAK ÇOK BAŞARILI”

Ertunç Tansuğ’un Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde uzun yıllar antrenörlüğünü yapan yıllarca yüzme ve sutopu federasyonlarında görev alan, uzun yıllar Sutopu Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Şahin Ciğer, Ertunç Tansuğ ile geçmiş dönemlerde aynı mahallede oturduklarını spor sevdalısı olan babası Metin Tansuğ’un çocuklarına iyi model olduğunu söyledi.

 Ertunç Tansuğ’un iyi insan, işini iyi yapan başarılı öğretmen ve yetenekli bir sporcu olduğunu vurgulayan Şahin Ciğer, şöyle devam etti:

“Ertunç’u çok sever ve beğenirim. Atatürk’un dediği gibi zeki, çevik ve ahlaklı, Ertunç’ta bu vasıfların hepsi mevcut. Hem Atatürk havuzunda hem de Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde (TDSS) Ertunç’a büyük destek oldum. Yüzme ile sutopunu geliştirmesinde katkı sağladım. Ayrıca, yüzme ve sutopunda federasyon yönetimine girmesi, il temsilcisi olmasında da rol oynadım. Ertunç, bunları hak ediyordu. Elinden geldiğince de başarılı çalışmalar yaptı. Özellikle 1969 yılında kurulan TDSS kulübü bünyesinde eski sporcuları toplayarak tarihinde ilk kez sutopunda birinci lige çıkmasında Ertunç’un büyük faydası oldu. Milli yüzücü Feridun Deveci döneminde yüzme ve sutopuna büyük önem verildi. Enis Sait, Süleyman Esencan, Kubilay Usman, Prof. Dr. Serdar Özbarlas’da su sporlarına kürek ve yelkene büyük önem veriyorlardı. Ne yazık ki günümüzde bu faaliyetler yok. Bu duruma üzülüyorum. “

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor