ÇİFTÇİNİN BORÇLARI YAPILANDIRILSIN
(HABER MERKEZİ)-CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, ödenemeyen çiftçi kredilerine ve borçlarına yapılandırılma getirilmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Orhan Sümer, “Çiftçiyi borç batağından kurtarmazsak, üreten Türkiye hayal olur” dedi.
ÇİFTÇİNİN KAMU BANKALARINDAKİ BORCUNU SİLİN
Orhan Sümer, “Pandemi dönemiyle birlikte çiftçilerimiz çok zor bir dönemden geçmektedir.
Artan girdi fiyatları, pazarlama sorunları ve yaşanan doğal afetler nedeniyle ekonomik geliri azalan ve krediye daha fazla ihtiyaç duyan tarım sektöründe, sorunlar içinden çıkılmaz duruma gelmiştir.
Çiftçiler kamu Bankalarından gerekli desteği göremedikleri gibi, ödeyemediği borçları yüzünden tarlalarına, traktörlerine hayvanlarına kadar haciz işlemi uygulanmaktadır. Bu borçlar mutlaka yapılandırılmalı, faizsiz bir şekilde uzun vadeli taksitlendirilmelidir.” Dedi.
ÇİFTÇİNİN DERDİ TARLASI DEĞİL BORÇ ÖDEMEK
Orhan Sümer, “Çiftçilerin bankalara olan toplam borcunun yaklaşık 90 milyar lirası kamu bankalarına, 23 milyar lirası yabancı bankalara aittir. Tarım sektöründe takibe düşen kredi tutarlarında son 5 senede iki kat artış görülmüştür.
Çiftçilerin tamamı büyük bir buhran içindedir. Artık tarlayı sürmek, ürün yetiştirmek değil tek dert borç ödemek durumuna gelmiştir. Acilen çiftçi kredilerine ve borçlarına yapılandırma getirilmesi, faizlerin silinmesi, borçların ana para üzerinden taksitlendirilmesi gerekmektedir. Çiftçilerin bu sesini duymak gerekir.Aksi taktirde ülke tarımı için bedeli çok daha ağır olur.”
TARIM BAKANLIĞI ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN DESTEK VERECEK
Orhan Sümer, “ Bu konuda Tarım Bakanlığı’na da büyük görev düşüyor. Çiftçilerimiz bu kadar zor durumdayken, Bakanlık insiyatif alıp bankalarla görüşmeyecekse, gerçekten merhem olacak destekler verilmeyecekse herkesin aklına şu soru geliyor. Şimdi değilse ne zaman? Bankaların internet üzerinden çiftçinin haciz gelen tarlasını satmasına ses çıkarmıyan Tarım Bakanlığı çiftçilerimizin değil sermayenin yanında duruyor demektir” dedi.