Ülke olarak koronavirüs ile tanışmamız da 1 yılı geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Her gün yine 100’ün üzerinde can kaybına sebep olan virüs döneminde toplumun herkesi etkilendi ancak çocuklar bu süreçten daha fazla etkilendiler.
Okullarından ayrı kalmaları, eskiden olduğu gibi diledikleri anda sokaklarda gönüllerince oyun oynayamamaları, parklarda keyif yapamamaları elbette onları fazlasıyla etkiledi.
Okul süreci ise pandemi döneminin en önemli sorunlarının başında yer aldı almaya da devam ediyor. Yeni eğitim öğretim döneminin ilk başlarında okullar sınırlı olarak açılsa da kısa süre sonra yeniden uzaktan eğitime geçilmek zorunda kalındı. Çünkü mevcut durum daha da kötüye gittiği için çocuklar okullarından yine ayrı kalmak zorunda kaldılar.
Ülkemizde ve bütün dünyada yayılmakta olan koronavirüs sebebi ile günlük yaşamımızda çok büyük değişiklikler yaşanıyor ve çoğumuz bu değişikliklere adapte olmakta zorlanıyoruz. Günlük rutinlerimiz ve alışık olduğumuz durumlar değişiyor, bazı aktivitelerimiz, kısıtlanmak durumunda kalıyoruz ister istemez. Özellikle de sağlıkla ilgili tehlikeyle de birlikte doğal olarak kaygı seviyemiz de artıyor. Her ne kadar bütün bireyler ve aile üyeleri bu durumdan aynı şekilde etkilenmese de kaygı, korku, can sıkıntısı, tahammül seviyesinin azalmasına bağlı olarak çabuk öfkelenme gibi bazı ortak duygular da ortaya çıkıyor.
Çocuklar açısından bakıldığında bu durumu anlamlandırmak ve bu duruma uyum sağlamak çok daha zor. Çocuğunuzun da bir anda bütün düzeni bu süreçte değişti, kendisini evde kapalı kalmak zorunda buldu; dışarı çıkmak, arkadaşlarıyla oyun oynamak, sevdiği aile büyükleriyle vakit geçirmek gibi birçok zevk aldığı aktiviteden vazgeçmek zorunda kaldı. Bu durum ister istemez çocuğunuzda da korku, kaygı, öfke gibi duygular uyandırabilir. Özellikle virüs ve hastalıkla ilgili kendisine açıklanmayan ama birçok farklı platformdan duyduğu şeyler dünyanın güvenli bir yer olduğu algısını da çocuklarda tamamen değişecektir.
Bazen ebeveynler çocukları daha çok etkilenmesin diye özellikle virüs ve hastalıklarla ilgili konularda konuşmaktan kaçınıyorlar ancak ne kadar kaçınırlarsa kaçınsınlar çocuklardan bu durumu gizlemek, saklamak imkansız gibi bir şey oldu. Haliyle bu durumda çocuklarda korku ve panik durumlarının da oluşmasına neden olabiliyor. Çocukların yetiştirilmesindeki her anda olduğu gibi bu pandemi sürecinin da atlatılmasında anne ve babalara çok büyük görevler düşüyor. Virüsün takıntı, korku ve panik halini almaması adına bu durumu onlara resimlerle ve hikayeleştirme yöntemleri anlatmak durumu daha kolay atlatmalarında etkili olabilir.Sonrasında da bu durumun çocukları çok fazla etkilemediğini, onların tehlikede olmadığını, bununla mücadele etmenin yollarının olduğunu ve yine yaşına uygun şekilde hijyenin önemini anlatmak da faydalı olacaktır.
Tabi ki birde işin eğitim kısma var. Her ne kadar eğitim uzaktan haliyle devam etse de çocuklar derslerinden uzak kaldılar ve çoğu da yeni düzene adapte olamadı. Gerektiği haliyle derse çocuklar önem vermiyorlar. Bugün yarın okullar açıldığında yeni düzene de uyum sağlamada zorlanacaklar. Onların dersleri ile bağlarının korumada anne babalara büyük görevler düşüyor. Elbette günümüzde anne ve babalar çalışma hayatının içindeler. Gün boyunca çalışıp akşam evde dinlenmek istiyorlar fakat çocukların dersleriyle de sıkı bir şekilde ilgilenmeleri gerektiğini de unutmamaları gerekiyor. Çocukların pandemi sürecinin rahat atlatmalarında bu hususlara dikkat edilmesi büyük önem taşıyor.
