MANŞ DENİZİNİN ŞİFRELERİNİ ÇÖZEN ANTRENÖR: KUTAL ÖZÜLKÜ

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR
Ergin Kutal Özülkü, 16 Şubat 1943 yılında Adana’da doğdu. İnkilap İlkokulu, Tepebağ Ortaokulunun ardından Erkek Lisesi’nden mezun oldu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni tamamlayarak eczacı oldu.
Küçük yaşlarda yüzmeyi çok seven Kutal Özülkü, tarihi Kız Lisesi’nde İngilizce öğretmenliği yapan babası Ali Daim Özülkü’nün boğulmaların çok yaşandığı Seyhan Baraj Gölü ile sulama kanallarından Kutal Özülkü ile diğer kardeşleri Üstün ve Asım Özülkü’yü korumak için yüzmenin dışındaki sporlara kanalize etti.
Masa tenisinde Adana’da ekol olan Özülkü kardeşlerden Kutal Özülkü, fırsat buldukça arkadaşlarıyla birlikte babasından gizli bir şekilde çok sevdiği yüzmeyi sulama kanallarında öğrendikten sonra Karataşspor’un kurucusu rahmetli Ökkeş Koşkun’un çabalarıyla Atatürk Yüzme Havuzu’na gelerek yarışmalara katılmaya başlar.
Kurbağalama branşında Adana genelinde önemli dereceler elde eden Kutal Özülkü, ayrıca sutopu da oynayarak dikkati çekti. Okul yıllarında ve üniversite takımında yüzmenin yanı sıra masa tenisi ve basketbolda oynayan Kutal Özülkü, daha sonra ki yıllarda yedek subay olarak bulunduğu Çanakkale Deniz Hastanesi’nde hemşire olan Meryem Özülkü ile tanışarak evlenirler.
Kutal Özülkü’nün Müge ve Mine adında iki kızı da kendisi gibi yüzme sporunda bölge genelinde önemli dereceler elde ettikleri gibi, Sualtı Ragbi Milli takımında uzun yıllar mayo giydiler.
Halil-Mahmut Dalhan kardeşler ve Muharrem Gülergin’i model olan Kutal Özülkü aynı zamanda çok iyi bir yüzme antrenörü oldu. Milli takım antrenörü olarak görev yaptı. Milli ve rekortmen yüzücü Erdal Acet’in Manş Denizi’ni 9 saat 2 dakika dünya rekoruyla geçmesini sağladı. Yine, soğuğu ve yüksek dalgalarıyla ünlü Manş Denizi’ni Türkiye’den ilk kez geçen Nesrin Olgun Arslan ile şampiyon yüzücü Kazım Kazbay’ın da Manş’ı geçmelerine antrenör olarak önemli katkı sağlar.
Özellikle Masa tenisinden kopamayan Kutal Özülkü, veteran Adana finallerinde kendini çok yorarak aort damarı yırtılması nedeniyle 18 Ocak 2005 yılında yaşamını kaybetti.
MERYEM ÖZÜLKÜ EŞİ KUTAL ÖZÜLKÜ’YÜ ANLATTI
Kutal Özülkü’nün çok iyi bir eş ve baba olduğunu, spora aşırı düşkünlüğü nedeniyle işlerini bile aksattığını belirten eşi Meryem Özülkü, eşini şöyle anlattı:
“Ben aslen Balıkesirli’yim. Hemşirelik okulundan mezun olduktan sonra Çanakkale Denizcilik Hastanesi’nde göreve başladım. Kutal’da oraya eczacı yedek subay olarak geldi. Tanıştık. Uzun süre birbirimizi tanıdık. Sonuç olarak her iki ailede de uygun buldu ve 1971 yılında evlendik. Kutal, dürüst, nezaketli, dostlarına önem veren, bilgili, donanımlı spor aşığı birisiydi. 4 yıl hemşirelik yaptıktan sonra biraz da Kutal’ın isteğiyle herkesin eline geçmeyen hemşireliği bırakarak Adana’ya yerleştik ve Kutal Eczacılık yaparken ben de çok sevdiğim mesleğimi Özel Can Sağlık Kabini açarak vatandaşlara katkıda bulundum. Kutal her gün iş çıkışı mutlaka havuza giderek başta Erdal Acet olmak üzere Nesrin Olgun Arslan, daha sonra Kasım Kazbay’ı soğuk suyu, yüksek dalgaları ve rüzgârıyla ünlü Manş Denizini geçmelerini sağladı. Hatta Erdal Acet 9 saat 2 dakika ile Dünya rekoru kırdı. Nesrin Türkiye’den Manş’ı geçen ilk Türk kızı oldu. Burada Kutal’ın çok büyük emekleri var. Ayrıca, Mehmet Yaşar Gedik’in Anamur’dan Girne’ye köpek balıkları nedeniyle kafeste gitmesini sağladı. Hatta Yaşar Gedik’in Girne’de bir sokağa adı verildi. Adana’da da başta milli ve rekortmen sporcu Ahmet Bozdoğan olmak üzere birçok sporcunun rekor kırmasında antrenör olarak büyük emekleri var. Ailesine sporu sevdirdi. Kızlarımız Müge ile Mine’nin de milli sporcu olmalarını sağladı. “
KUTAL ÖZÜLKÜ SPORDA AŞIRI ZORLAMADAN VEFAT ETTİ
Kutal Özülkü’nün sporda aşırı yüklenmeden kaynaklanan ölümü yaşadığının altını çizen Meryem Özülkü, “Spor adeta Kutal’ın ikinci aşkı gibiydi. Bu sayede mutlu oluyordu. Beni de zaman zaman yurtiçi ve yurt dışında müsabakalara götürdü. İngiltere, Frans, İtalya. Almanya, Romanya ve diğer ülkelere de gitti. Öleceği gün bile masa tenisinden kopmadı. Vetaranlarda 2 kişiyi yenmiş ve finale kalmıştı. Kendini çok zorlamış. Sürekli sırtım ve göğsüm ağrıyor diyordu. Eve geldiğindi kötü durumdaydı. Hastaneye yetiştirdik. Maalesef 18 Ocak 2005 tarihinde kaybettik. Erken gitti. Sonra öğrendik aort damarı yırtılmış doktorlar kurtaramadı. Hepimiz kahrolduk” dedi.
KIZI MİNE ÖZÜLKÜ: “BABAM MÜKEMMEL İNSAN VE EN YAKIN ARKADAŞIMDI”
Kutal Özülkü’nün kızı Mine Özülkü, babasının en verimli döneminde erken vefat ettiğini belirterekşöyle konuştu:
“Babam iyi bir eczacıydı, ancak spor tarafı her zaman ağır basardı. Karataşspor, Demirspor ve DSİ sporda yüzme ve masa tenisinde aslında sporun her dalında yetenekliydi. Kendisi kurbağalamada yüzdüğü gibi antrenör olarak da yüzme ve sutopunda yüzlerce sporcu yetiştirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hakem ve antrenör kursları açtı. Çok iyi dans ederdi. Ayrıca, şiir kitabı bile vardı. Günlük tutardı.17 Mayıs 1991 yılında bana ve kardeşime yönelik Öğüt başlığıyla 7 kıtalık şiir yazmıştı Onu halen saklarım. Bir kıtası şöyleydi; Aklını kullanmalı, düşünmelisin. İnsansın sevmeli ve sevilmelisin. Gülmeli, dostları güldürmelisin. Dostlarının değerini bilmelisin. Ayrıca, yoksul çocuklara spor malzemeleri hediye ederdi. Kimsenin de görmesini istemezdi. 2 kız kardeştik. Bizlerin iyi eğitim almasını sağladı. Ben Tarsus Amerikan Koleji, ardından Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 11 yıl bankacılık, 6 yıl Turkcell’de görev yaptım. Şimdi özel bir firmada çalışmamı sürdürüyorum. Bunlar babam sayesinde oldu. Haksızlığa gelemezdi. Sözünü esirgemezdi. Doğrucu Davut’tu. Mükemmel insan ve benim en yakın arkadaşım sırdaşımdı. Güvendiği arkadaşı ve dostu için her şey yapardı. Örneğin sporcu Gürhan Bencan, Romanya’da bir müsabakada tanıştığı milli yüzücü Angela (Canan) ile evlenmeyi planladığında daha sonra Güney Sanayi takımında bizlere de hocalık yapan Canan hocayı diplomatik sorun olan konuda riske de girerek ailesinden istedi. Bizlere yüzmeyi ve diğer sporları sevdirdi. Erkek gibi yetiştik. cimnastik ile başladığım sporda önce yüzme ve daha sonrada bu sayede Sualtı Ragbisi Milli takımıyla Çek Cumhuriyeti’ne gittik. Babamı özlüyorum. Mekânı cennet olsun.”
KARDEŞİ ÜSTÜN ÖZÜLKÜ: “KUTAL AĞABEYİM BİZLERİ SOSYALLEŞTİRDİ”
Babamız rahmetli Ali Daim Özülkü, çok sert kurallı birisiydi. Bizleri sevdiğini pek göstermezdi. Bu açığı Kutal ağabeyim bizlere hem babalık hem de hocalık, ağabeylik yaparak giderdi. Adeta öğretmenimiz gibiydi. Benim ve şu anda Almanya’da bulunan kardeşim Asım’ın masa tenisi ve diğer sporlarda ki başarılarımızı Kutal ağabeye borçluyuz. Zaman zaman masa tenisinde rakip de olurduk. Çok hırslı, inatçı ve centilmendi. Yenilgiyi pek hazmedemezdi. Dürüst olduğu için bazen önemli maçlarda hakemlik yapmasını isterlerdi. Dans etmeyi, batı müziği dinlemeyi çok severdi. Bizim gözümüzde sadece ağabey değil bizi yöneten, yönlendiren, geleceğimizi şekillendiren, sosyal olmamızı sağlayan birisiydi. Kutal ağabey hem bize hem de yaşıtlarına rol model olmuştu. Vefatıyla bizleri öksüz bıraktı. Kolumuz, kanadımız kırıldı.”
ERDAL ACET: “KUTAL HEM TAKIM ARKADAŞIM HEM DE ANTRENÖRÜMDÜ”
Manş Denizi’ni rekorla geçen Erdal Acet, Kutal Özülkü’nün hem Demirspor’dan takım arkadaşı hem de Manş ve diğer maratonlara hazırlanırken antrenörlüğünü yaptığını söyledi.
Kutal Özülkü’nün Manş Denizi’ni çok araştırdığını ve doğru bir strateji izlediğini belirten Erdal Acet, şunları kaydetti:
“Kutal öncelikle insan olarak mükemmel birisi. Hemen hemen aynı yaşlarda sayılırız. Manş Denizi’ni geçeceğimi söylediğimde çok heyecanlandı. Birlikte çok ciddi planlama yaptık. Günde sabah-akşam olmak üzere 6 saat kadar antrenman yaptık. Bana sürekli kronometre tuttu ve derecemi geliştirmem için büyük çaba gösterdi. Sağlıkçı olduğu için beslenme ve sağlığıma da önem verdi. Çok iyi hazırlandık. Soğuk, dalga boyu ve rüzgarı çok iyi hesapladı. Bir dakikada atacağım kulaç sayısını bile hesapladı. Manş tarihinde ilk kez 9 saat 2 dakika ile rekor kırdım. Sanıyorum halen rekorum kırılamadı. Kutal’ın emeğini asla inkâr edemem. Hürriyet Gazetesi den Faruk Zabçı’da sürekli yanımızda olarak bizlere destek oldu. Türkiye’de Fenerbahçe-Pendik, Çanakkale, Bulgaristan, Romanya’da ve İtalya’da çok maratonlara katıldım. Mekanı cennet olsun.