Nennioğlu’ndan birlik mesajı
Sağlık-Sen Adana Şubesi’nin yeni Başkanı Bekir Nennioğlu, mevcut 7 bin üyeye eşit davranacakları mesajını vererek, birlik ve beraberliği her şeyin önünde tutacaklarını söyledi. Nennioğlu, gazetemize verdiği röportajda, gerçekleştireceği projeleri açıkladı.
Röportaj: Yener EKİNCİ
BÖLGE -Memur Sen Konfederasyonu’na bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (SAĞLIK-SEN) Adana Şubesi’nin 4. Olağan Genel Kurulu’nda, seçimleri mevcut Başkan Recep Kurum’un aldığı 63 oya karşılık, 95 oyla kazanan Bekir Nennioğlu, tamamen üyeyi merkeze alan bir sendikacılık faaliyeti yürüteceklerini, ayrımcılık yapmadan birlik ve beraberlik içerisinde çalışacaklarını ifade etti. ‘’Seçim sürecinde yaşananlar seçimler ile son bulmuştur’’ diyen çiçeği burnundan başkan, mevcut 7 bin üyeden her birinin sendika yönetiminde eşit ve aktif rol alması anlayışında olduklarını söyledi. Adana Sağlık-Sen’de gelişim döneminin başladığını kaydeden Nennioğlu, yaptığımız röportaj sırasında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.
Sohbetimize kısaca sizi tanımakla başlayabilir miyiz?
Adana’nın Yumurtalık ilçesinde, 1965 yılında dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi Yumurtalık’ta tamamladıktan sonra Ankara Hacettepe Üniversitesi, Sağlık İdaresi’nden mezun oldum. Ardından, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Halk Sağlığı’nda yüksek lisans yaptım. 32 yıllık devlet memuruyum. Sağlığın her kademesinde çalıştım. Erzurum Göğüs Hastanesi ve Ruh Sağlığı Hastanesi, Ceyhan Devlet Hastanesi ve Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’nde müdürlüklerde bulundum. 6 yıl, İl Sağlık Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüm. Son bir yıldır da, Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde Mali ve İdari İşler Müdürü olarak çalışıyorum. Buna ilaveten, Çağ Üniversitesi’nde sağlık yönetimiyle ilgili derslere giriyorum.
Sağlık Sen’in varoluş amacı hakkında bilgi verir misiniz?
Sağlık alanında çalışanların sosyal ve özlük haklarını kazanmak ve bunu koruyup savunmak amacıyla kurulmuş bir sendikayız. Sağlıkçılarımızın dertleriyle dertlenip çalışma koşullarının iyileştirilmesi açısından mücadele veriyoruz. İnsanı merkez alan bir sendikayız. Bu bağlamda sadece sağlık çalışanıyla ilgilenmiyoruz. Vatandaş ve hasta memnuniyetini de önemsiyoruz.
Başkanlık görevine neden talip oldunuz?
Sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümü adına yapıcı, barışçıl ve herkesi kucaklayan bir yönetim için adaylığımı ilan ettim ve kazandım. Profesyonel bir yönetim ile sağlıkta ve sosyal hizmetlerde proje üreten, üyeleriyle beraber güçlü bir sendikayı hedefliyoruz.
Yeni dönemde ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
Vaatlerimi, ‘yapacaklarım’ ve ‘yapmayacaklarım’ şeklinde sıraladım. Yapacaklarım arasında, gündüz bakımevi, kreş ve ana sınıfı hizmeti yer alıyor. Zaten yüksek ücretlerle çalışamayan sağlıkçılarımız, belirttiğim ihtiyaçlar için her ay bin 200 liraya kadar para ödemek zorunda kalıyor. Bu hizmetleri bedelsiz olarak sunacağız. Farklı illerde örnekleri bulunan, ‘Konut Edindirme’ projemiz var. Ortalamanın üzerinde maaş alsalar da, eşi çalışmayanların ev sahibi olması mümkün değil. Kamudaki arsalardan da faydalanarak, bu hedefimizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Uzun yıllardan beri bir isteğim var. O da SAĞLIK-SEN Akademi’nin kurulmasıdır. Kişisel ve hizmet içi eğitimler vermek ve bunları sertifikalandıran programlarla, sağlık çalışanlarımızı gerek sağlık, gerek yönetim alanında yeterli seviyelere taşımak arzusundayız. Özel günlere ehemmiyet vermeyi düşünüyoruz. Çünkü sağlık çalışanları kendilerini sahipsiz hissediyorlar. Mesela doğum günlerinde, düğünlerinde ve cenazelerinde mutlaka yanlarında bulunacağız. Yine üyelerimize yönelik gezi organizasyonları düzenleyerek, birlik, beraberlik ve kaynaşmayı sağlayacağız. Sosyal etkinliklerimiz bununla da sınırlı kalmayacak. Çok uygun fiyatlara, sinema, tiyatro gibi faaliyetler gerçekleştireceğiz. En mühim projelerimizden bir diğeri ise memur servisi… Şu an maliyet hesaplarını yapıyoruz. 100. Yıl Mahallesi’nden başlayıp Yüreğir Sağlık Müdürlüğü’nde son buluncaya kadar güzergah üzerinde ki bütün sağlık kurumlarını kapsayan bir servis olacak. 100. Yıl’dan hareket eden servisin, Yüreğir’den hareket eden karşılığı da bulunacak.Ayrıca 7 bin üyemiz bulunuyor. Çeşitli kurum ve mağazalarla anlaşarak, üyelerimize ciddi indirimlerde bulunmalarını sağlayacağız. En önemlisi ise ayrım yapmadan bütün üyelerimize eşit ve adaletli davranacağız. Şu an sendikaların en büyük sorunu bu. Sendika yönetimleri kendine yakın olanları destekliyor, muhalifleri ise köstekleyip, uzaklaştırıyor. Biz bunu asla yapmayacağız. Yine aylık toplantılarda, üyelerimizle bir araya gelip onların sorunlarını dinleyecek, çözüm noktasında ilgili mercilere taşıyacağız. Bununla beraber, bilindiği üzere işyeri temsilcilerimiz seçimle gelmiyor. Yönetime kim yakınsa temsilci o oluyor. Biz istiyoruz ki, işyeri temsilcileri, yönetmelik tüzüğünde belirtilen şekilde, üyelerimiz tarafından seçilsin. Projelerimiz arasında sosyal tesis de yer alıyor. Daha önce Hekimevi’nden istifade ediyorduk, o da kapandı. Sadece SAĞLIK-SEN değil, diğer sendika ve özel sektörle beraber 22 bin sağlık çalışanı var Adana’da. Bütün çalışanlar arasında ayrım yapmak istemiyoruz.
Peki, yapmayacaklarınız neler?
Yapmayacaklarımız, yapacaklarımızdan daha önemli. Asla ayrım yapmayacağız. Bütün üyelerimiz başımızın tacı olacak. Bize kötü davransın, iyi davransın, oy versin veya vermesin. Hepsine eşit mesafede duracağız. İkincisi; Dedikoduya, fitneye, karalamaya kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. En önemlisi ise kimseye iftira atmayacağız. Asık suratlı değil, güler yüzlü olacağız. Seçildiğimiz taktirde, önce yöneticileri ziyaret etmeyeceğiz. Üyelerimizden başlayıp temsilcilerimizi ziyaret edeceğiz. Kurum yöneticilerine ise gerekirse ziyarette bulunacağız. Tamamen üyeyi merkeze alan bir sendikacılık düşünüyoruz.
Stresli ve ağır iş yükü bulunan sağlık çalışanları, emeklerinin karşılığını alabiliyorlar mı?
Sağlıkta dönüşümüm ve gelişimin mimarı olan sağlık çalışanları, ne yazık ki günümüzde hak ettikleri konumda değiller. Sağlık Bakanlığı’nın, hasta ve vatandaşların memnun kalması için sürdürdüğü çalışmalara, sağlık çalışanlarını da dahil etmesi gerekiyor. Sağlık çalışanları, yaptıkları işe göre, Avrupa standartlarının altında bir maaşla geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Maaşları arttırılmalı, özlük ve sosyal hakları tam anlamıyla verilmeli, ek ödeme ve döner sermaye gelirleri iyileştirilmelidir. İlgili bakanlığımızı ve yetkililerimizi, bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu sorunlarımızla alakalı gereken çalışmaları da en kısa zamanda başlatıp, kararlılıkla sürdüreceğiz.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı alınan önlemleri yeterli buluyor musunuz?
Şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bu sadece Türkiye’nin değil, dünyanın başına bela olan bir konu. Vefa verilen ele, cefa çektirilmemeli. Doktora, hemşireye, sağlık personeline el kaldırmak, orada yatan anne ve babaya el kaldırmak demektir. Duyarlılık gösterilerek alınan tedbirleri takdir ediyor ancak yeterli bulmuyoruz. Yasal düzenlemelerin içeriği genişletilmeli. Şiddete başvuran vatandaş, sağlık hizmetinden faydalanmak için bir daha hastaneye geldiğinde sicilinin fark edilebilmesi lazım. Tedavisi hastane polisi kontrolünde sağlanmalı. Böyle bir uygulama, diğer şiddet yanlıları için caydırıcı olabilir.
Adana, sağlık turizmiyle ön plana çıkmayı hedefleyen bir şehir. Sizce mevcut potansiyel buna elverişli mi?
Sağlık çalışanlarımız, her türlü göreve 7/24 hazır vaziyetteler. Yeterli istihdam sağlandığı takdirde, belirlenen hedef doğrultusunda ilerlemekte bir sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum. Arap yarımadasını, Ortadoğu’yu ve Türki Cumhuriyetleri kapsayan bir projeye göre, şu an personel sayısı yetersiz diyebilirim. Yeni açılan Şehir Hastanesi, 7 yıldızlı otel konforunda. Zamanla aşılacak bazı küçük sorunları var elbette. Adana’da ki bütün hastanelerde var olan personel eksikliği, 2019 yılında kapanacak gibi görünüyor. Bu sayede sağlıkta yüzde 76 olan hasta ve vatandaş memnuniyeti, daha da yükselecektir.
Bu güzel sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim