ADANA (BÖLGE)-Yazarlık denemesine şiir kitabı ile başlayan ve tavsiye üzerine roman yazmaya devam eden Adanalı yazar İlker Günaçgün, 6. Kitabını yayımlamaya hazırlanıyor.
Yazarlık denemesine şiir kitabı ile başlayarak ‘Benim Kitabım da’ adlı şiir ve denemelerinin yer aldığı kitabı çıkaran Adanalı yazar İlker Günaçgün, tavsiye üzerine roman yazmaya başladı. İlker Günaçgün’ün ‘Sakin Sabahlar Ülkesi’ , Zirvedeki Yalnızlık’ , ‘Selluka’ , Muşkara’nın Sessiz Çığlığı’ ndan sonra 6. Kitabı olan ‘Kaçış Noktası(Gelidonya)’ yayım için gün sayıyor.
Özel bir bankada çalışan yazar İlker Günaçgün, 1976 tarihinde
Adana’da dünyaya geldikten sonra küçük yaşlarda okumaya merak sardı. Günaçgün, Gazete,
kitap, dergi eline ne geçerse okur ve bundan da büyük zevk alırdı. Yıllar yılı
okudukları birikmeye, aldıkları notlar çoğalmaya başlayınca içindekileri
aktarmak için yazmaya başladı.
2000 Yılında şiir ve denemelerinin yer aldığı
“Benim Kitabım da” Adlı eserini yazdı. Maddi yetersizlikler ve matbaa bulmakta
zorlanmasına rağmen ilk kitabını bastıran Günaçgün, biraz kırgın, biraz üzgün, kitabını
piyasaya yaymak istemedi. Şu anda bu kitaptan elinde Sadece birkaç örnek
bulunuyor. Daha sonra Sokak kitapları
yayın evi aracılığı ile 2011 yılı Mart ayında “Sakin Sabahlar Ülkesi”
kitabını çıkardı. Kitap, Günaçgün için
çok önemliydi. Dedesinin yaşanmış hayat hikayesini kaleme almıştı. Kore Savaşı’na
giden dedesinin geride bıraktığı aşkını anlatan bir kitaptı “Sakin Sabahlar
Ülkesi” . Kore Dil-Edebiyat’çıları tarafından Çok beğenilen kitap, Kore diline
çevrilmek üzere gün sayıyor.
Yine Sokak kitapları yayınları aracılığıyla 2012
yılında “Zirvedeki Yalnızlık” adlı eserini yayınladı. Bu kitabında mafya ile
olan ilişkiler, satış teknikleri, pazarlama konusunda hırs yapmış var olma
mücadelesi veren gençlerin hikayelerini harmanlayarak yazdı. Büyük uğraş ve
araştırmalarla, grafikler satış teknikleriyle eğitim alarak yazılan kitapta, edebiyatın
yanında büyük bir emek de bulunuyor. Sonrasında
yine Sokak yayınları tarafından yayınlanan ‘Selluka’ adlı kitabı 2016 yılı
Nisan ayında basıma girdi. Yazar bu kitabı ‘Selluka’ adlı sadece belli bir
bölgede yetişebilen nadir bir bitkiden yola çıkıp aylarca evinden uzak kalarak
çıktığı seyahatlerde yazdı. Yine yaşanmışlıklar, imkânsızlıklar ve aşkla dolu
romanı, isminden de olsa gerek çok talep gördü. Kitabın ikinci baskısı Servet Yayınevi
tarafından basılmak üzere bekliyor.
Yazarın son kitabı,’Muşkara’nın Sessiz Çığlığı’
son çalıştığı ve aynı zamanda arkadaşı olan Servet Yayınevi tarafından Yazar
ile ortak çalışma sonucu, iki tarafında emekleriyle çıkan özel bir kitap. 2018 Ağustos
ayında piyasaya girdi.
Hem ismi hem konusunun polisiye olması, yayınevinin yeni
kurulmuş olması gerekenden fazla ilgi uyandırdı. Yazar’ın yeni kitabına Roman
Nevşehir ilinde Kapadokya ilçesinde geçiyor ve enteresan cinayetlerin olduğu harika
bir kurgudan oluşuyor.
Hem aşk hem cinayet hem kurgu olan Roman
okuyanları tarafından çok etkilenerek satışları hâlen devam ediyor ve çok
satan kitaplar listesine aday olarak gösteriliyor.
İLK KİTABINI BİLGİSAYARI KARŞILIĞINDA BASTIRDI
Çocukken eline geçen tüm paraları dergilere yatırdığını, çocuk dergileri aldığını ve oradaki küçük öyküleri okuduğunu belirten Adanalı yazar İlker Günaçgün, ‘’Bu okuma aşkı büyüyünce de devam etti. Belirli bir süre okuduktan sonra hatta bazı yazarları okuduktan sonra artık şu kanıya varıyorsun. ‘Bu böyle bir şey yazdıysa ben de yazabilirim.’
Bu birikim belli bir süre sonra bardağı doldurup taşırıyor. Bunları biriyle paylaşmadıktan sonra aslında okumanın da çok bir anlamı kalmıyor. Bu düşünceyle şiir ve kısa deneme yazmaya başladım’’dedi.
1998 yılında Adana Edebiyatçılar Derneğine büyük bir hevesle üye olduğunu ifade eden İlker Günaçgün, Dernek te genellikle emekli olan, kitap yazan edebiyatçıların bir araya gelip fikir alışverişi yaptıklarını, kendisinin de en genç üye olarak bulunduğunu kaydetti. Günaçgün,’’ Ben de o zamanlar kitap yazma aşamasındaydım. Eserlerimden birkaç tanesini Durmuş Ali Özkale adında edebiyat hocamız vardı, ona gösterdim. O da bana ‘Ya İlker sen şiir yazma’ dedi. Benim de moralim bozuldu tabii. ‘Neden hocam’ dedim. O da bana ‘Senin dilin öykü ya da hikâyeye yatkın’ diye cevap verdi. Bugüne kadar birikimlerimi değerlendireyim diyerek şiir ve deneme yazılarımdan oluşan kitabımı çıkarayım dedim. Hazırlıklara başladım. Arkadaş çevrem bile bilmez. Basım aşamasına geldiğinde bu işlerin nasıl olduğunu bilmiyordum tabii. Para veremediğim için masraflar karşılığında bilgisayarımı vermiştim. ‘Bilgisayarın kâğıtların masrafını karşılamıyor’ dediler. Kebapçıların kullandığı pembe kâğıtları kullandık üç ay boyunca matbaada onlarla birlikte çalıştım ve bir şekilde çıkardık. Kitapların hepsini de teslim almadım bir kısmını teslim aldım. Tabii bu zor şartlar bizi küstürmedi. Yazmaya devam ettim’’şeklinde konuştu.
Şiir ve denemelerinin yer aldığı ilk kitabı olan ‘Benim Kitabım da’ yı 2000 yılında çıkardıktan sonra hocasının tavsiyesi üzerine düz yazıya yöneldiğini ve işe direkt roman yazarak başladığını anlatan Yazar İlker Günaçgün, şunları söyledi:
‘’ Sakin Sabahlar Ülkesi. Ardından Zirvedeki Yalnızlık, Selluka,
Muşkara’nın Sessiz Çığlığı kitaplarını yazdım. Tarih, aşk, yalnızlık konularını
işlemiştim ama polisiyeyi denememiştim. Muşkara’nın Sessiz Çığlığı’ında onu
denedim. Okuyuculardan olumlu tepkiler aldıkça da yazı hayatına devam ediyorum.’’
İlker Günaçgün, yeni kitabı ‘Kaçış Noktası’
(Gelidonya) nı Nisan ayında hayata
geçirmeyi planlıyor. Yeni yayımlanacak olan kitabı hakkında da şunları
anlatıyor:
‘’Başkarakterin borçlardan kaçışı ile başlıyor hikâye. Gelidonya’da bir deniz fenerine kadar gidiyor. Burada hayatları kesişen diğer karakterler de aslında bir şeylerden kaçmış ve buraya sığınmış oluyor. Ve bu başkarakterin aklında roman yazma düşüncesi de var. Ve oradaki hapishanede, sevdiği kişileri öldüren mahkûmlarla görüşerek kitap yazmaya başlıyor. Böylece birçok hayata daha yer veriliyor kitapta. Başlarına başka işler gelerek de konu bu şekilde ilerliyor.’’
