BİR KADIN BİR TELEFON

Önceki akşam bir kadın aradı.. İzmir Dikili’den aradığını söyledi.. Ailesi Bulgar göçmeniymiş.. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu anlattı, her geçen gün daha kötüye gittiğini ifade etti..
Adeta isyan halindeydi.. Muharrem İnce’ye ateş püskürüyordu, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiriyordu.. Birini ihanetle, diğerini etkili muhalefet yapmamakla suçluyordu..
CHP’li bir milletvekili ya da yöneticiyle görüşmek istiyor, bizden yardım istiyordu, isyanını onlara da anlatabilmek için..
Bir kadın.. İzmir Dikili’den arıyor, ülkesi için çırpınıyor, içinde bulunduğu fırtınayı dindirmek istiyor, bir parti yöneticisiyle dertleşmek, hatta haykırarak anlatmak istiyordu..
Kendisi ile bir milletvekilini görüştürebileceğimizi söyledik..
Düşünebiliyor musunuz, içindeki volkanı patlatmaya çalışan bir kadın, tanımadığı, bilmediği insanlarla dertleşmek, haykırmak istiyor, partili mi, değil mi bilmeden..
Bu biriken volkan, toplumda giderek büyüyor.. Ve bu volkan daha çok kadınlarda görünüyor..
Kadınlar!.. Eğer patlamaya hazır bir volkan haline gelmişse, muhalefet bu kadınları gözardı etmemeli.. Onlarla görüşmeli, sorunlarını dinlemeli, çözüm üretmeli, yararlanmalı, seçimlerde kapı kapı dolaşmalarını sağlamalı..
İzmir’den arayan bir kadın değil, on binlerce kadının aynı duyguyu taşıdığı da unutulmamalı..
…………
TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA
DOSTU YOKTUR
Aşağıdaki konuşmayı dikkatle ve ibretle izleyin;
“*Terörle mücadelenin şirret faillerini deşifre etmek, bunların yüzüne ayna tutmak şarttır. Bir yandan elimizi sıkmak için öne çıkan, diğer yandan kolumuzu kesmek için ön alan ülkelerin iki yüzlü tavırları iyice canımızı sıkmıştır. Müttefik sandıklarımızın asıl gayesi boyun eğmemizdir.
*Kim kiminle yürüyor açıklıkla görüyoruz. Bizim asıl inancımız şudur, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.
*Bir yanda kripto para vurgunuyla gri pasaport rezaleti diğer yanda kaybolan atlar; bir tarafta Karadeniz’deki sert kutuplaşma diğer tarafta Akdeniz’deki sıcak kamplaşma ülke gündeminin başlıca tartışma konuları arasındadır.
*Elbette her şey bunlarla sınırlı değildir, nitekim zincirleme gelişmelerin reaksiyonu neredeyse anbean değişmektedir. Aynı şekilde 27-29 Nisan’da Birleşmiş Milletler gözetiminde, taraf ve garantör devletlerin katılımıyla Cenevre’de yapılacak gayri resmi Kıbrıs Konferansı da gündemi meşgul eden, takibi mecburi olan milli bir konudur.”
Bu konuşma, MHP lideri sayın Devlet Bahçeli tarafından yapılmıştır.. Siz bu ve buna benzer konuşmaları daha önceleri de aynı kişinin ağzından çıktığını anımsıyorsunuzdur.
Atatürk, İnönü, Demirel, Ecevit, Özal,Yılmaz, Türkeş, Erbakan mekanınız cennet olsun..
ABD bize bu günkü gibi kafa tutacaktı, onlar sessiz kalacak tepki göstermeyeceklerdi.. Mümkün müydü.. Yeni bir dünya kurulur, Türkiye’de o dünyadaki yerini alırdı..
Sessiz kalmazlar, dünyayı sarsarlardı.