ŞAMPİYON OLANLAR VE ŞAMPİYON YAPANLAR!..

Bırakın Adana’yı Türkiye’nin bir çok kentinde Beşiktaş taraftarları şampiyonluğu kutladı.. Havai fişekler, araç konvoyları, gösteriler, coronavirüs unutuldu.. Millet sokaklarda, millet balkonlarda, millet yollarda..
Şöyle bir baktık Şampiyon takımın kadrosuna.. Beşiktaş 9 yabancı futbolcu ile başlamış maça.. Yani iki yerli futbolcu.. Lig ikincisi Galatasaray 7 yabancı ile başlamış maça.. Yani 22 kişiden altısı Türk vatandaşı..
Yani kadrolarda ezici çoğunluk, yabancı futbolcularda.. Eeee.. Biz Beşiktaş’ın lig şampiyonu, Galatasaray’ın lig ikincisi olmasını yabancı futbolarlı mı kutluyoruz?
Lig üçüncüsü Fenerbahçe’nin de değişik bir anlayışı yok.. Bu sadece süper ligde mi? Birinci lige bakın, ikinci lige bakın yabancılarla dolu..
Biz şimdi buna Türkiye futbol ligi mi diyoruz? Yapmayın ya.. Bir söz vardır burada söylemeyelim ama, tam da o değil midir?
Yani Elin diye başlayan gerdekle biten..
Kusura bakılmasın ama Beşiktaş şampiyon, Galatasaray ikinci olduysa onları şampiyon yapan da, ikinci yapan da yabancı futbolculardır.. Kendi ülkelerinde takım bulamayanlara bavullar dolusu paralar ödeyerek Türk takımlarında oynatılan bu futbolcularla gelen şampiyonluk beni hiç sevindirmiyor..
Biz bir zamanlar en iyi antrenörlerle en iyi futbolcu yetiştiriyorduk.. O nedenle, bir Turgay Şeren, bir Can Bartu, bir Metin Oktay, bir Özcan, bir Lefter, bir Şeref, bir Oğün, bir Bürol, daha nicelerini yetiştirmiştik..
Neden bu gün yok?
Hani o mahalle takımları, hani o amatör futbol kulüplerinin yetiştirildiği sporcular dönemi, hani okullar arası futbol müsabakaları, hani o mahalle takımları..
Hep hazıra konuyor, bavullar dolusu paraları yabancılara ödüyoruz.. Kendimiz yetiştirmeyi bilmiyoruz.
Nereye kadar?
Atletizmde öyle değil miyiz? Yüzmede öyle değil miyiz? Basketbolda öyle değil miyiz? Halterde öyle değil miyiz? Boksta öyle değil miyiz?
Sayalım mı daha!..
İşte o nedenle Türkiye’nin neresinde olursa olsun izlediğim maçlara yıllardır gitmiyorum.. Çünkü yabancı futbolcularla gelecek galibiyet beni hiç sevindirmiyor. Hiç heyecan duymuyorum..
Bakın, Atatürk’ün 70 yıl önceki düşüncelerini uygulasaydık bugün hayatın her alanında olduğu gibi sporda da başarılı olur, dünya çapında sporcular yetiştirirdik.. Tıpkı geçmişte sporun her alanında olduğu gibi..
Bakın büyük önder Atatürk o koşullarda sporla ilgili görüşlerini maddeler halinde nasıl sıralamış;
-. Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.
-. Her çeşit spor faaliyetini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. Bu işte hükümetin şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddi ve dikkatli davranması , Türk gençliğinin spor bakımından da milli heyecan içinde, itina ile yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır.
–Türk milleti anadan doğma sporcudur. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerinde güreşirken görürsünüz. Ata en çok , ve iyi binen yalnız Türk erkekleri değildir. Türk kadını da bu işi iyi bilir.
– Türk çocuklarına sporun bu günkü tekniğini öğretmek ve bunların bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda dekor ortaya koymak gerekir. Buna lüzum var mı, yok mu ? gibi soruya söyle cevap verilebilir. Esasen yoktur ; fakat hakikati ufak bir örnekle ispat edebilmek için gereklidir.
–Müspet bilimlerin temellerine dayanan , güzel sanatları seven , fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kuvvetli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık delilidir.
–Bütün millet ve memleket evlatlarını sportmen yapabilmek için sarfedilen çalışmanın ehemmiyet ve kudsiyeti aynı derecede kıymetli ve mühimdir.
– Açık ve kat’i söyleyeyim ki , sporda muvaffak olmak için her türlü muavenetten ziyade, bütün milletçe sporun mahiyeti ve kıymeti anlaşılmış olmak ve ona kalpten muhabbet ve onu vatani vazife telâkki eylemek lâzımdır.
– Dünya spor hayatı ve spor dünyası çok mühimdir. Bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha mühimdir. Çünkü ırk meselesidir, hatta biraz da medeniyet meselesidir.
– Her boy ölçüşmede arkalarında Türk Milletinin bulunduğu ve Millet şerefini düşünmelerini Türk sporcularına meslek düsturu olarak kaydediyorum.
– Türk sosyal bünyesinde spor düzenlemekle vazifeli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor yaptırmazlar. Esas olan bütün yaştaki Türkler için beden eğitimi ve terbiyesini sağlamaktır.
– Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zekâ kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.
–Cumhuriyet, fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seviyeli muhafızlar ister.
– Türk sosyal bünyesinde spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını yüceltmeyi düşünürken sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak azmiyle spor çizmezler. Esas olan bütün yaştaki Türkler için Beden Eğitimi sağlamaktır.
– Tatbik eden , icra eden, karar verenden daima kuvvetlidir.Hakikati konuşmaktan korkmayınız.
16. Her ulus çocuklarının sıhhatli ve gürbüz olmaları için yaşadıkları bölgenin sıhhi şartlarını temin etmek, devlet halinde bulunan siyasi teşekküllerin en birinci ödevidir.
–Yurt savunması bakımından bu derece ehemmiyetli olan izcilik, ferdi ve milli eğitim bakımından da o nisbette önemlidir.
– Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar; Türk gençliği, gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
–Yorgunluk her insan, her mahluk için tabii bir haldir Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.
– Dünya spor hayatı ve spor dünyası çok mühimdir Bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha mühimdir
Şimdi söyler misiniz, şampiyon olanları şampiyon yapanlar kimler?
Yabancılar ile kazanılmış zafer, benim, senin, onun hiç birimizin zaferi değildir.. Sadece oyuncuları yabancı bir tiyatro oyunudur ve o oyun bana temaşa zevkini vermiyor..