TEK ADAM REJİMİNDE BAŞARIYI ENGELLEYEN NEDENLER

Bu soruya cevap ararken Türkiye’nin durumunu ayrı değerlendirmek gerekiyor. Erdoğan’ın otoriter TEK ADAM REJİMİ’nin ülkenin geleceğine ağır bir ipotek koyduğunu gösteren birden fazla neden var!…
BİRİNCİSİ: Bugünün ve özellikle yarının dünyasında, teknolojideki atılıma uyum sağlayamayan, teknoloji üretebilecek nitelikte insanların yetişmesine ve çalışmasına elverişli ortamı yaratamayan ülkelerin başarılı olma şansı yok. Erdoğan’ın kurduğu TEK ADAM REJİMİ fikir ve ifade özgürlüğünü kısıtlayarak, aykırı buldukları görüşleri yasaklıyarak ve cezalandırarak teknoloji üretimi için gerekli ortamın oluşmasını önlüyor…
İKİNCİSİ: Dünyadaki yenilikleri izlemenin ve dünyayla iletişim kurmanın en etkili aracı olan dijital medyanın TEK ADAM REJİMİ’nin uygulamalarıyla iki de bir kapatılması ve çeşitli kısıtlamalara tabi tutulması Türkiye’nin küresel gerçeklerden kopmasına ve bilimsel gelişmelerden kopuk ülkeler haline gelmesine yol açıyor.
ÜÇÜNCÜSÜ: Yargının TEK ADAM REJİMİ’nin etkisi altına girmesi ve hukuk düzeninin sarsılması, Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülkeler olmaktan çıkarıyor ve ülkenin yeni teknolojide getirecek olan yabancı yatırım sermayesinden yararlanma şansını azaltıyor.
DÖRDÜNCÜSÜ: Etikli muhalefeti susturan TEK ADAM REJİMİ’nin siyasi istikrar görüntüsü ardında yarattığı gerilim de ülkenin tüm potansiyelini kullanmasını engelliyor. İyi yetişmiş insan gücünün ülkeyi terk etme riski büyüyor.
Erdoğan’a destek veren kesimler, şu anda Türkiye’nin geleceğine ipotek koyan bu risklerin farkında olmayabilirler ve desteklerini sürdürebilirler. Bu da Türkiye’nin dünyada gerilemesine yol açabilir.
Bu tablo ülkelerinde kurtarıcı olarak görülen ve destek gören Erdoğan’ın “Dünyayı kurtaracak adam” rolüne soyunacak nitelikte olmadığını da ortaya koyuyor. Buna karşın özellikle batıyı TEK ADAM REJİMİ ciddi bir biçimde tedirgin ediyor!..
Bütün bunlar dünyanın ve ülkelerinin gidişatından memnun olmayan kitlelerin bir kurtarıcı arayışına girmiş olmasının tek adam rejimini yaygınlaştırdığını, bu rejimlerin ise dünyanın ve ülkelerin sorunlarına kalıcı çözümler bulmasının çok zor olduğunu gösteriyor!..
Küreselleşme sürecinin ve teknolojideki atılımın öncülüğünü yapan batının bugün çok daha karmaşık hale gelen küresel sorunlar karşısında çaresiz kalması ve demokrasiden vazgeçmeden uygulanabilecek yeni çözümler üretememesi şu an için batı dışında da böyle bir açılımın ufukta görülememesi geleceğe iyimser bakmamızı zorlaştırıyor.
Bu iyimserilğin TEK ADAM REJİMLERİ’nde görülmesi hayal bile edilemez. Tek çıkış yolu DEMOKRATİK PARLAMENTER REJİME bir an önce dönmeye çabalamaktır.
Millet İttifakı’na bu konuda kesin ve kalıcı söz vermek zorundalardır. Bu söz halkımızı biraz olsun rahatlatacaktır!…