“Gazetecilerin, gazetecilik yaparak, farklı mecralarda yer alarak para kazanmaları ayıp değildir. Ama gazeteci adı altında gazetecilik dışı faaliyetlerden para kazanmaları, para kazanmaya çalışmaları ayıptır. Ayıptan öte ahlaksızlıktır.”
Fatih Altay’ın bu sözlerinin altına bir imza da biz atarız..
“Bu gazeteci kılıklı sahtekarların ortaya çıkmasını, çıkarılmasını istiyorum.
İster Sezgin Baran Korkmaz olsun, ister Sedat Peker, ister siyasetçi ister iş adamı, ister sanatçı, ister ünlü, ister ünsüz, herkes ama herkes bu şerefsizleri afişe etmeli.
Danışmanlık adı altında parayı götürenleri, sözde konferanslarla malı indirenleri, avanta karşılığı yazılarında sürekli markaları kullananları dahil.”
Fatih Altaylı’nın bu sözüne de yürekten katılıyoruz..
Ayrıca alkışlıyoruz da..
Ancak;
“Hadi.
Biliyorum anlatmayacaksınız. Pislik gazetecilerle yaptığınız işbirliklerini saklayacaksınız.
Ama çocuklarınızı düşünüyorsanız anlatırsınız.
Sedat Peker kadar bile mi olamıyorsunuz!
Anlatın.
Düşsün maskeler.”
Fatih Altaylı’nın yazısının son bölümdeki HADİ bir isim mi, yani HADİ ÖZIŞIK mı, yoksa ACELE anlamına gelen bir söz mü onu anlayamadık.
Eğer Hadi Özışık’a yönelik bir yazı ise çok beklersiniz..
Acele anlamında diyorsanız o konuda da çok beklersiniz..
Ne yazık ki çoğunluk gündemdeki HADİ gibi olanlarda..
Hürriyet, Milliyet, Tercüman gibi gazeteler ve gazeteciler, yazarlar, muhabirler yok artık.. Bir tek kendini koruyabilen Cumhuriyet kaldı, bir de SÖZCÜ, bir iki tane de ayakta durmaya çalışan yaygın gazeteler var..
Bereket versin Halk TV. Tele 1 bir de KRT var..
Yerel gazeteler mi? Ehh işte.. Geneldeki durum, yerelde de geçerlidir..
HADİİİİ!.. Sana göre Son söz HADİ diyelim GEL KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM,
Ne umutla geldik koca şehire
Allah sonumuzu hayır getire
Alacaklı haciz koymuş Bekir’e
HADİ..gel köyümüze geri dönelim
Fadime’nin düğününde halay çekelim
Buralarda ağaçları kesmişler
Yerlerine taş duvarlar dikmişler
Sevdiğimi başkasına vermişler
HADİ.. gel köyümüze geri dönelim
Fadime’nin düğününde halay çekelim
Bir başkadır Toroslar’ın yağmuru
Anam evde hazırlamış hamuru
Çok özledim havasını suyunu
HADİ.. gel köyümüze geri dönelim
Fadime’nin düğününde halay çekelim
Yazık ettin kendine be Hadi Özışık.. Ne güzel Haber Türk’te, zaman zaman da başka kanallarda tartışmıyor, yandaş propagandası yapıyordun.. Sahibinin sesi rolünü de iyi oynuyordun. Bundan sonra savunacağın kimse de kalmadı.. Vebalı gibi herkes senden teker teker uzaklaşıyor, ya da uzak tutuluyor.. Tıpkı yandaşların gibi..
Değer miydi Hadi Özışık..
Farkındayım.. Yazı, ŞAKA İLE KARIŞIK SADRİ ALIŞIK filmine döndü..
Ne yapalım.. Ziraat Bankası’nın verdiği krediden mi konuşalım?
Ne yapalım.. Bir bakanın kendi firmasından aldığı dezenfektanı mı soralım?
Ne yapalım.. Çiftçiler için kurulan Ziraat Bankası’ndan alınan milyarlarca lira krediden mi bahsedelim?
Ne yapalım..Çanta çanta para gönderildiği iddia edilen ve bizzat İçişleri Bakanı tarafından belirtilen siyasetçileri mi söyleyelim?
Ne yapalım..Bir adamın ayakkabı boyacılığından nasıl trilyonlar kazandığından, aldığı oteli zırhlı araçla bastığını mı dile getirelim?
Ne yapalım..Bir yeraltı dünyası adamının ifşaatlarını mı sayalım?
Ne yapalım..Ya da bu pisliklerin içinde adalet dağıtanların olduğu fotoğraflarını mı anlatalım?
Ne yapalım.. Sözde Gazetecilerin bataklığın içine nasıl girdiklerini mi yazalım?
Ne yapalım.. “Şimdi konuşma sırası bende her şeyi açıklayacağım” diyerek aba altından sopa gösteren Hadi’nin kardeşi Süleyman’dan mı bahsedelim..
Ne yapalım.. İçişleri eski Bakanı”nın düştüğü durumu mu anlatalım
Binmişiz bir alamete gidiyoruz Kıyamete..
