Bilim insanlarından ezber bozan araştırma

HABER: AYŞE TOPAK

ADANA  (BÖLGE)-Geniş kapsamlı yeni bir çalışmaya göre, orta yaşlı insanların kilo alımı için metabolizma hızının yavaşlamasını suçlamasının hiçbir anlamı yok.

29 ülkede sekiz günlükten 95 yaşına kadar 6 bin 400 kişi üzerinde yapılan çalışma, metabolizmanın 20 yaşından 60 yaşına kadar değişmediğini ve ‘kaya gibi sağlam’ kaldığını ortaya koydu. Uzmanlar, çalışmanın bulgularının, bu dönemde kilo alımının nedeninin fazla gıda alımı ve hareketsiz yaşam olduğunu kanıtladığını söyledi.

Bilim insanlarının bildirdiğine göre metabolizma hızı bir yaşında zirve yapıyor. Ardından 20’den 60 yaşına kadar sabit kalıyor.

60 yaşından sonra ise metabolizma hızı düşmeye başlıyor. Science adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmanın yazarları, bulguların insan vücudu hakkında ezber bozan bilgiler verdiğini söyledi. 

METABOLİZMA NEDİR?

Metabolizma, bir canlının  yaşamını sürdürdüğü esnada vücudunda gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelere deniliyor. Canlı organizmada ya da canlı hücrede meydana gelen yapıcı ve yıkıcı nitelikteki kimyasal olayların tümünü içeriyor.

Eğer vücut ne kadar büyükse, (ister uzun boylu, ister kilolu olsun) hareket için o kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. Araştırmacılar bu durumdan yola çıkarak, ortalama bir metabolik ölçüm yerine, bireylerin metabolizmasını kilo ve vücut boyutuna göre değerlendirdi. 

METABOLİK YAŞAMIN 4 AŞAMASI ORTAYA ÇIKTI

Sonuçlarda metabolik yaşamın 4 aşaması ortaya çıktı. 

– Doğumdan bir yaşına kadar olan dönem. Bu dönemde  metabolizma yetişkinlerinkinden yüzde 50 daha hızlı.

– Metabolizma 1 yaşından 20 yaşına kadar hafif yavaşlıyor. Ergenliğin tüm değişimleri sırasında hiçbir ani yükselme ya da düşüş görülmüyor.

– 20 ile 60 yaş arasında metabolizma hızı sabit kalıyor ve  hiçbir değişiklik meydana gelmiyor.
– 60 yaşından sonra metabolizmada kalıcı bir düşüş başlıyor. 90 yaşına kadar ortalama yüzde 26’lık bir düşüş görülüyor.

ORTA YAŞTA KİLO ALIMI İÇİN METABOLİZMANIZI SUÇLAYAMAZSINIZ

Çalışmanın yazarlarından biri olan İngiltere’deki Aberdeen Üniversitesi’nden Prof. Dr. John Speakman, “Bu, daha önce hiç keşfedilmemiş bir durum ve birçok sürprizi barındırıyor. Benim için en şaşırtıcı şey, yetişkinlik boyunca hiçbir değişiklik olmaması. Eğer orta yaşta kilo aldıysanız, artık bunun için düşen metabolik hızı suçlayamazsınız” dedi.

ÇOCUKLARDA YETERSİZ BESLENME

Diğer taraftan, çalışmada  ne ergenlik ne hamilelik ne de menopoz döneminde metabolik veya yavaşlama gözlemlenmedi. Ancak, Yaşamın ilk yıllarındaki yüksek metabolizma, bu dönemin gelişimde ne kadar önemli olduğunu ve çocuklukta yetersiz beslenmenin yaşam boyu sonuçları olabileceğini vurguladı.


Duke Üniversitesi’nden Prof. Dr.  Herman Pontzer, “İnsanlar metabolizma hakkında konuştuğunda, diyet ve egzersizi düşünüyorlar Ama durum bundan çok daha derin ve karmaşık.Hücreler çalışmaya anne karnından itibaren çalışmaya başlıyor. Çocuk, bir  yaşına geldiğinde yaş inanılmaz derecede meşguller ve yaşla birlikte düşüşleri gördüğümüzde, hücrelerin artık çalışmadığı anlıyoruz” dedi.

Bununla birlikte bilim insanları, değişen metabolizmanın tam olarak anlaşılmasının tıpta önemli etkileri olacağını söyledi. Prof. Dr. Pontzer,çalışmanın bulgularının  metabolizma değiştikçe kanserlerin farklı yayılıp yayılmadığını ve ilaç dozlarının farklı aşamalarda ayarlanabileceğini ortaya çıkarmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Wisconsin Üniversitesi’nden Dr. Rozalyn Anderson ve Dr. Timothy Rhoads, “Metabolizmanın yavaşlaması ile yaşlılık hastalıklarının başlaması tesadüf olamaz. Bu çalışmanın insan metabolizmasına ilişkin önemli yeni anlayışlara yol açacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

King’s College London’dan Prof. Tom Sanders, “İlginç bir şekilde, erken yetişkinlik ve orta yaş arasında toplam enerji harcamasında çok az fark bulundu. Bu dönemde  gelişmiş ülkelerdeki çoğu yetişkin kilo alıyor. Bulgular, obezite salgınının enerji harcamasındaki bir düşüş değil, aşırı gıda  alımı tarafından körüklendiği görüşünü destekliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Cambridge Üniversitesi’nden Dr Soren Brage ise “Sadece fosil yakıtların yakılmasıyla tanımlanan küresel enerji krizine değil, aynı zamanda vücudumuzda yeterince kalori yakılmamasından kaynaklanan enerji krizine de acilen dikkatimizi vermemiz gerekiyor” dedi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor