Şarkılar
Ali AKILLI
‘Çoktan
unuturdum, ben seni çoktan; Ah bu şarkıların gözü kör olsun’… Geçenlerde
radyoda denk geldi bu şarkı. Hani çok eski yıllardan bir fotoğrafınıza denk
gelirsiniz de, bakınca iç çekerek mutlu olursunuz ya; İşte öyle dinledim bu şarkıyı…
Ve farkına vardım ki, bizde hala yanıyor
mazinin sokak lambaları. Ve o lambaların ışığında kalbi mavi şarkıların içinde
duruyoruz. Bizlere hayal kurmayı, yoksul insanlara sofra kurmayı o şarkılar
öğretti. Bugün kaybettiklerimizi o şarkılarda ararken içimizin burkulması
sebepsiz değil.
***
Cem Karaca, “Resimdeki Gözyaşları”nı söylediği zaman çocuktuk. Mahallenin
ortasındaki yaşlı bir çınar gururla sunardı. “Dik dur ve paraya
eğilme!” Hala hayattan bir teselli aradığımızda sığındığımız resimler
siyah beyaz. Ve hala yosun yeşilini severiz dolar yeşilini değil. İlhan İrem
“Yazık Oldu Yarınlara” şarkısını söylediğinde lisedeydik. Ne zaman
dinlesem yine lisedeyim. Aydınlık umutlar tertemiz duyguların masum aşkları. Kışın
ortasında kömür bitse de komşular tetikte, olan olmayana veriyor. Mahallenin
her yeri ağaç, her yerinde toprak sahalar. Teneke kutulara ekilmiş çiçekleri
suluyor kadınlar. ***
Alpay, “Eylül’de Gel” dediğinde aşkın emrine amade olan bir
gençliğimiz vardı. Sinema önlerinde sevgiliyi beklediğimiz. Bir tiyatro
biletine kaç günlük harçlıklarımızı sebil ettiğimiz. Sevgilerin en kralını
yaşadığımız.
***
Nostalji yaptığımızda Şenay “Hayat Bayram Olsa” derken, kişisel
sevginin dışında kitlesel sevginin anonslarını veriyordu. Hepimiz onaylardık bu
çağrıları. Ozon tabakasında yaralar açılmamıştı daha. Mermer çeşmelerin
musluklarından sular akıyor gürül gürül. Adana gökyüzüne beton döşemeye
başlamamıştı, kolayca görünüyordu minareler. Börtü böceklerin peşindeydik
paranın değil. Sokaklardaki çöp yığınlarını bile temizleyen insanların içindeki
aşktı. Kirli bir yürekten daha feci ne olabilir ki!
***
O dönemin şarkıcılarının yüzüne bakın tertemiz duygular göreceksiniz. Şimdiki
zamana bakın bir de!
Şarkıları da kendilerine benziyor! O kalbi mavi şarkılar ve şarkıcılar bir
rüzgar bıraktılar arkalarında.
Silinen ya da silinmeyen izler. Bizler hala o şarkıların içinde geziniyoruz. Gönül
kapılarımız ardına kadar açık.