Dün bir sebeple bağlı bulunduğumuz sağlık ocağına gittim.
Doğma büyüme bir ADANA’lı olarak gittiğime gideceğime pişman oldum desem yeridir.
Karşılaştığım manzara karşısında şaşırdım kaldım. Aklımda ne doktora gitmek, ne ilaç almak ve ne de oraya niye gittiğim kaldı.
Bir hayli zamandır görmediğim için bir hayli sarsıldım. Adana’nın simgelerinden olan 5 Ocak Stadyumu yerinde yoktu, yıkılmıştı, yerini taş beton demir yığınından oluşan moloz birikimi almıştı.
O anda stadyum değil, ben de yıkıldım.
Niçin yıkılmıştı?
Neden yıkılmıştı?
Neydi bu acele?
Bu uygulamadan Adanalının haberi var mıydı?
Buna kim karar verdi.
Bir adanalı olarak uygulamaya itiraz ediyorum. 5 Ocak Stadı, Cumhuriyetle birlikte Adana ve Adanalıyla özdeşleşmiş bize göre muhteşem bir yapıydı.
Bu noktadan sonra bu konuda bir şey yapılmayacağını biliyorum. Ama hiç olmazsa buna benzer konularda bundan sonra yapılacak uygulamalarda bizim de haberimiz olsun, bize de sorulsun istiyorum.
İtirazım bizden habersiz ve bizimle ilgili konularda karar verilmesi ve uygulanmasınadır.
Doğma büyüme bir Adanalı olarak açıkça söylüyorum bize ait bizimle ilgili buna benzer konularda bizden habersiz bu tip kararlar alıp uygulamaya koymaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Meşhur sözdür mahkemelerde; suçluya dahi bir diyeceğin var mı diye sorulmadan karar verilmez. Bu durumda; anlaşılan bizim suçumuz daha büyük ve cezamız daha ağır oluyor.
Bu konuyu konuşup tartıştığım arkadaşlarımdan aldığım yeni duyumlar benzeri uygulamaların sırada olduğu ve ara vermeden devam edeceği yönündedir.
Duyduğuma göre sıra Adana Havaalanına gelmiş.
Mersin ili hudutları dahilinde yapılmakta olan yeni havaalanıyla birlikte Adana Şakirpaşa Havaalanı kapatılacakmış.
Şunu herkes iyi bilsin ki hiçbir Adanalı bunu kabul etmez.
Toplumlar ırkı, cinsi, cibiliyeti, inancı, düşüncesi, siyasi görüşü ne olursa olsun o ülkede yaşayan insanların isteği, yararı ve iyilği doğrultusunda yönetilir.
Esasen yukarıda da belirttiğim gibi böyle bir uygulama kimsenin hakkı ve haddi de değildir. Böyle bir karar ancak Adanalıya sorularak alınır.
Böyle bir karar ve uygulamayı en önde önleyecek olanlar da hangi partiden olursa olsun (İktidar-muhalefet fark etmez) bize vekaleten Ankara’da bulunanlarındır.
Asil olarak biz böyle düşünüyoruz ve onların da bizden farklı bir duygu ve düşünce içerisinde olduklarının değil düşünmek hayal etmek dahi istemiyoruz.
Tarihte ün yapmış bir filozofun ‘Dünyayı itiraz edenler düzeltir’ sözünü hiç ama kimse aklından çıkarmasın.
Biz buna itiraz ediyor ve bizi temsil edenlerin de bizimle birlikte bu işe sahip çıkmalarını bekliyoruz. Çünkü asıl görev onlara düşmektedir.
Aksi takdirde doktrinler tarihinde demokrasisi tenkidi bölümünde ‘Demokrasilerde Temsilcileri Güçlü Olanlar Öne Çıkar, Temsilcileri Zayıf Olanlar Geride Kalır’ sözündeki gerçeği yansıtmış oluruz.
O nedenle ne kendinizi zayıf temsilciler ve ne de Adana’yı temsilcileri z ayıf il durumuna düşürmeyiniz.
Sakın Unutmayınız;
ADANA HAVAALANI: 1937’de
ADANA 5 OCAK STADI 1938’de inşa edilmiştir.
