DEMİRSPORLU ESKİ MİLLİ FUTBOLCU VE YETENEK AVCISI: SAVAŞ EROL

Adana Demirspor ve Milli takımın unutulmaz efsane futbolcusu Savaş Erol, Federasyonun Güney Anadolu Bölgesi Sorumlusu olduğu dönemlerde 200 kadar genç futbolcuyu profesyonel kulüplere ve milli takımlara kazandırdı.

RÖPORTAJ: RAMAZAN ŞANIVAR

Savaş Erol’u futbol ailesi içinde Adana’da tanımayan yok gibi. Uzun yıllar Adana Demirspor profesyonel takımında forma giydi. Kalecilik hariç her mevkide Mavi-Lacivertli ekibin birçok başarısına ortak oldu. Defalarca Ümit ve (A) milli takıma seçildi. Yurt dışında milli takımla önemli karşılaşmalarda görev aldı. Yılın sporcusu seçildi.

Faal futbolculuk yaşamı sonrasında Sahir Gürkan, Tamer Güney ve Gündüz Tekin Onay’ın destekleriyle Futbol Federasyonu Güney Anadolu Bölgesi Antrenörü olarak 200 kadar genç ve yetenekli sporcuyu hem profesyonel takımlara hem de milli takıma kazandırdı. Spor otoriteleri Savaş Erol’a “YETENEK AVCISI” unvanını verdiler.

Demirspor sevgisi nedeniyle Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un transfer tekliflerini geri çeviren Savaş Erol, BÖLGE GAZETESİ’nin sorularını şöyle yanıtladı:

Kendinizi tanıtır mısınız? Nerede doğdunuz? Eğitiminiz nedir ? Hangi sporlara ilgi duydunuz? Neden Futbolu seçtiniz?

1 Ocak 1952 yılında Adana’nın Ceyhan İlçesi’nde doğduk. Babamın memuriyeti nedeniyle başta Ceyhan olmak üzere Kadirli, Osmaniye daha sonra da Adana’da yaşamaya başladık. Kadirli Rasim Ünal ilkokulu, Adana Tepebağ ortaokulu ve Ceyhan Sanat okulundan mezun oldum. Daha sonra Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği son sınıfta biraz da siyasi nedenlerle bıraktım. Futbola her çocuk gibi mahalle aralarında, çamurda büyük ağabeylerimizi izleyerek başladım. Özellikle Tepebağ Ortaokulunda Müdür Yardımcısı ve Beden Eğitimi Öğretmeni Mustafa Barım (Çorçil) benim sporcu tarafımı keşfetti. Basketbolda da hayli başarılıydım. Ancak, rüyalarımı süsleyen ve gönlümdeki spor futboldu. Onda da zirveye kadar yükseldim.  

Futbola lisanslı olarak hangi kulüpte başladınız? Demirspor’a ne zaman transfer oldunuz. Başka kulüplerden transfer teklifleri aldınız mı?

15 yaşındayken Ceyhanspor genç takımımda lisansım çıktı. Çok mutlu olmuştum. Daha sonra aynı kulüpte profesyonel imza attım. 1973 yılında Galatasaray ve milli takımın eski futbolcusu, antrenör ve gazeteci Gündüz Kılıç (Baba Gündüz) sanıyorum o dönemin en fazla okunan Milliyet Gazetesi’nde tam sayfa “GLECEĞİN MİLLİ TAKIM FUTBOLCULARINA DİKKAT EDİN” manşetiyle haber çıktı. Futbolcular arasında ben de vardım. Çok mutlu oldum. Başta Galatasaray olmak üzere, Orduspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, Malatyaspor, Hatta Trabzonsporlu yöneticiler peşime düştüler. Benim gönlümden geçen Demirspor’du. Beklediğim gün geldi. 1974 yılında Demirspor teknik direktörü ve kulüp koordinatörü Yüksel Doğanay Ceyhan’a gelerek 3 maçımı da izledi. Daha sonra Demirspor’da yöneticilik yapan, Türkiye’nin sayılı zenginlerinden Sabancı ailesinden İhsan Sabancı Ceyhan’a kadar gelerek Demirspor’a transfer olmam halinde 160 bin lira ve Ceyhanspor’a 4 futbolcu vereceğini söyledi. Ceyhansporlu yöneticilerden Yusuf Korkmaz ve Enver Eken, İhsan Sabancı’nın “Savaş’ın kadroya girip girmeyeceği bile belli değil. Çok da naz yapmayın” deyince bizim yöneticiler “Savaş 6 ay içinde milli takıma seçilmezse aldığımız parayı iade ederiz” demişler.

Demirspor’a imza attınız mı? Ayrıca ümit ve (A) milli takımlarda forma giydiniz. Yurt dışında milli takım kadrosunda yer aldınız. Bunları anlatır mısınız ?

Nihayet uzun tartışmalardan sonra Demirspor’a imza attım ve lig maçlarında oynadığım maçlarda büyük beğeni topladım. 3 ay içinde de ümit milli takıma ardından (A) milli takıma çağrılarak Sakıp Sabancı’yı mahcup ettim. Böylece koyu bir Demirsporlu oldum. Fikret Gökçe, Duran Ulaştırıcı, Sıtkı Kulak, Hacı Döner, Özcan-Özbek Özler gibi çok değerli yöneticilerimiz vardı. Beşiktaş’tan her dönem etkili olan Çarşı grubu hocaların hocası ve Adana’ya her zaman yakın olan Metin Türel ile haber göndererek transfer olmamı istemişlerdi. Diğer kulüplerin transfer tekliflerini sürekli geri çevirdim. Paraya çok önem vermedim. 11 yıl aralıksız Demirspor’a önemli hizmetlerim oldu. Deplasmanda Zonguldakspor maçında Muzaffer denilen bir futbolcuları omuzumun kırılmasına neden oldu. Gerçeği söylemek gerekirse ne jübile, ne de antrenörlük konusunda aynı sıcaklığı ve ilgiyi daha sonra ki yöneticilerden görmedim. Bu durum beni çok üzdü. Ancak, hiç kimse benim Demirsporluluğumu tartışamaz.

Tüm futbolcuların rüyası olan ümit ve (A) milli takım kadrosunda defalarca yer aldınız.  Bunlardan söz eder misiniz?

İlginç bir olay yaşadım. Ceyhanspor’da çok başarılı futbol oynadım. Profesyonel takımların başkan, yönetici ve antrenörleri beni izlemeye gelirlerdi. O dönemde genç milli takım Teknik Direktör Doğan Andaç, beni milli takıma davet etti. Çok milli olmuştum. Ancak bir hata yaptım aynı zamanda profesyonel olarak Ceyhanspor’a imza attım. Beni uyaran olmadı. Profesyonel imza attığım için. Genç takım kampından geri çevrildim. Daha sonra ki yıllarda Ümit ve (A) milli takıma çağrıldım. Rusya, Romanya, İtalya, Almanya, Mısır, Malta ve Galler maçlarında forma giydim. Şenol Güneş, Cemil Turan, Fatih Terim, Erdoğan Arıca, Ali Kemal Denizci, Engin Verel daha birçok ünlü futbolcularla aynı kadroda yer aldım. Fenerbahçe’nin eski başkanı Ali Şen, milli takım maçlarına aynı uçakla gelirdi. Her defasında bana “Sana Fenerbahçe forması yakışır” diye takılırdı. Başarılarımdan dolayı yılın sporcusu seçildim.  Milli takım kamplarına 1-2 gün erken giderdim. Fatih Terim bekarlık yıllarında beni misafir ederdi. Fatihin evinde de kaldığım oldu. Hatta Fatih Terim beni Galatasaray ile antrenmana çıkarırdı.

Nerelerde antrenörlük yaptınız ? Ayrıca Futbol Federasyonu Güney Anadolu Bölge Sorumlusu olarak ne gibi çalışmalar gerçekleştirdiniz ?

Öncelikle vatani görevimi önce İskenderun Deniz Komutanlığı, daha sonrada Mersin Çıkarma Gemisi’nde yaptım. Demirsporlu yöneticiler resmi izin alırlardı. Ben futboluma devam ettim. Futbolculuk yıllarımda ailemi ihmal ettim. Yaşamları başarı dolu 4 çocuğum var. Bu nedenle uzak bölgelerden gelen antrenörlük tekliflerine çok sıcak bakmadım. Önce Adana Demirspor amatör takımı, profesyonel kadroda yardımcı antenörlük yaptım. 3. Lige yükselen Ceyhanspor’da da antrenörlük yaptım. Daha sonra 250 antrenörün başvurduğu Futbol Federasyonu Güney Anadolu Bölge antrenörlüğüne atandım.  Adana’nın yanı sıra Osmaniye, Hatay, Mersin, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis illerinden tüm genç, amatör maçları izleyerek yeni yetenekleri keşfederdim. Bu nedenle Rahmetli Gündüz Tekin Onay bana “YETENEK AVCISI” unvanını taktı. 200 kadar genç futbolcuları hem profesyonel kulüplere hem de milli takıma kazandırdım. 21 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldum.

Bunlardan bazıları şunlar: Hasan Şaş, Bülent Bölükbaşı, Volkan ve Serkan Bekiroğlu, Cem Hallaçeli, Hasan Gültang, Serkan Kırıntılı( Adana) Gökhan Zan, İsmail Köybaşı, Selçuk İnan, Bekir İltegün (Hatay) Kemal Aslan, Erdal Güneş, Mehmet Polat, İbrahim Toraman, Selçuk Şahin ve Muğdat Çelik (Mersin)

Elbette futbolculuk yaşamınızda unutamadığınız birçok anı vardır. Sizi etkileyen yaşadığınız bir olaydan söz eder misiniz ?

Samimi söylüyorum anılarımı toplasam bir kitaba sığmaz. 1976-1977 sezonu ligin güçlü ekiplerinden Beşiktaş ile İstanbul’da maçımız var. Maçlarda futbolcu ve yöneticilere 25 kişilik kontenjan veriliyor. Turnike görevlisi aksi ve inatçı bir adam. Tek tek saymaya başladı. Demek ki araya biri girmiş ki en sona 26. Olarak ben kaldım. Seni alamam dedi. Çıldırdım. Ben Demirspor ve milli takım oyuncusu Savaş Erol’um dedim. Adam inatçı. Herkeste içeriye girmişti. 15. Dakika kadar kapıda kaldım. Telefon falan da yoktu. Yüksel Doğanay beni içeride göremeyince hemen giriş kapısına geldi. Adamla o da tartıştı. Seni şikayet edeceğim dedi. Nihayet bana bilet alarak ısınmaya yetişmemi sağladı. Hemen maçın başında 1 gol yedik. Ben birazda kapıda yaşadıklarıma çok kızdığım için 30 metreden Beşiktaş’a çok güzel bir gol attım. Ve maç 1-1 berabere bitti. Soyunma odasında duşta kızdırmayı çok seven Burhan Süer (Kasap Burhan) Savaş, demek ki seni her maçtan önce kızdırmak gerekiyor. Güzel gol attın.

Bu kadar renkli bir futbol geçmişiniz var. Bunun yanı sıra Türk Spor Adamları Derneği’nin Adana Şube başkanlığı görevini yürütüyor sunuz. Bundan da söz eder misiniz?

Genel merkezi Gaziantep’de bulunan derneğimiz 81 ilde örgütlenme içinde. Hedefimiz, sadece sporun bir branşında değil, tüm branşlarında yetişmiş, çalışmış, başarılar elde etmiş, aktif spor yaşamını tamamladıktan sonra bir kenara çekilmiş, önemli spor adamlarının derneğimiz aracılığı ile yeniden spora hizmet etmelerine imkân yaratmak. TÜMSAD’ın Türkiye’nin bütün illerinde şubeleşmesini sağlamak. Tüm spor branşlarını ilgilendiren çözümler üretmek için; seminerler, kongreler, çalıştaylar, sempozyumlar, kamplar, turnuvalar düzenleyerek büyük bir sinerji yaratmaktır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor