Sayın Büyükşehir Belediyemizden ne “Evet” geldi, ne “Hayır”, ne de şer!.. Günlerdir “Turgut Özal’a Metro Belası sarılmasın” diyen yüzlerce Adanalının yorum ve isimlerini yayınladık. İlk yazımızdan bu yana yorum ve destek yağmuru dinmiyor. Sayın Belediyemizden “Tıss” yok!.. Olmasın; biz insanları vebale karşı uyarıp tarihe mal etmeyi de görev biliriz.
“Sükut ikrardan gelir” derler. Yani, ortada bir konu varken susuluyorsa, bunun anlamı “Evet” demektir. Buradan hareketle, kesinleşmiş veya değil, Turgut Özal’a tramvay düşüncesinin gerçekliği, yani dumanın ateşten çıktığı düşünülebilir..
DEDİK Kİ:
- Biz kanıksamış, farkına varmamış da olsak, dışarıdan gelenler Turgut Özal Bulvarını muhteşem buluyor, yazık etmeyin dedik…
- Yetişmiş çift sıra ağaçlı kaldırımlara ve çiçek bahçesi görünümlü refüje kıymayın, cinayet olur dedik…
- Tramvay denilen araç metro gibi değil, yaya geçidinde, kavşaklarda durur, hantaldır, asla hız yapamaz, dedik…
- Mesele kitlesel taşımaysa, minibüs ve küçük otobüs sahipleriyle anlaşıp körüklü otobüs çalıştırmak çok daha ekonomik ve fonksiyonel olur dedik…
- Bir de benzetme yaptık; metro küheylan ise, tramvay topal eşek sayılır dedik…
- Sayın Cumhurbaikanımızın Metro İkinci Etabı için müjde belgesini de yayınladık… Biliyoruz ki bu etap gerçekleşirse Adana da, Belediye de rahatlayacak.
Dedik ama, tepki yok!.. Hak verdik. Çünkü sakalımız yok. Sakal uzatıp öyle konuşmaya kalksak zaman yok. O zaman, tramvayın ne olduğunu, bu sistemin çalıştığı birkaç kentten birkaç kaza fotoğrafı vererek anlatalım dedik.
Metro da, tramvay da “Hafif Raylı Sistem” sülalesine mensuptur ama aralarında çok ciddi farklar var. Metro, kent trafiğinden bağımsızdır, ne yayalarla, ne de araçlarla karşılaşmaz. Bu nedenle hem kazası-belası olmaz, hem de çok hızlı gider. Tramvayda ise bu özellikler yoktur ve üstelik kazası çoktur.
Google’a sorunuz; yüzlerce metro kazasını dökecektir önünüze. Zahmetten kaçınanlar için biz birkaç fotoğrafı sunuyoruz. Sunarken de merak ediyoruz; bakalım hala “Tramvay” diyebilecekler mi…
