GİZLİ DOĞU RAPORU VE DOĞUYA YAPILANLAR

Bu dönemde İktisat Vekili Mahmut Celal Bayar, Güneydoğu Bölgesi ile ilgili hazırladığı ‘Gizli Şark Raporu’nu Mustafa Kemal Atatürk’e sunar.
Harran Üniversitesi Öğretim Üyesi Araştırmacı Yazar Dr.Ramazan Topdemir, kaleme aldığı Atatürk’ün Doğu ve Güneydoğu Politikası ve GAP adlı kitapta, bu Mahmut Celal Bayar’ın Atatürk’e sunduğu Gizli Şark Raporu’nu açıklıyor ve GAP’ın temelinin atılışı için ilk emri Atatürk’ün verdiğini gözler önüne seriyor.
Bu kitapta; 1917 tarihinde 36 yaşında genç bir paşa olarak Diyarbakır’da görev yapan Mustafa Kemal’in Cumhuriyet’in ilanından sonra da yokluk içinde bölgede kalkınma hamlesi başlattığını belirterek, Doğu’da bulunan demiryolları, köprüler ve fabrikaların Atatürk’ün eseri olduğunun altını çiziyor.
O günkü koşullarda Güneydoğu’nun hali bakın nasıldı:
-Bölgenin imkansızlıklarından dolayı bölgeye idareciler ve memurlar gelmemektedir.
-Bölge halkı, hükümet ile eşkiya arasında sıkışıp kalarak bir korku psikolojisi içine girmiştir. Köylü hükümete, eşkiya hakkında bilgi verince eşkiyanın baskını ile karşılaşmaktadır.
-Bölgede propaganda ve tahrik faaliyetlerinde bulunan yerli ve yabancılara karşı şiddetli yaptırımlarda bulunulmalıdır.
-Bölgede dikkate değer esnaf, tüccar ve sanat erbabı yoktur. Bu durum halkı mağdur etmektedir.
-Yol durumu oldukça kötüdür.
-Tabiat şartları çok zordur. Bölgenin bazı illerinde kış 8 ay sürmekte ve yollar ulaşıma kapanmaktadır.
-Türkiye daimi münakalat yollarından uzak olduğu gibi kendi emin arızaları itibarı ile kara yollarında da yokluk içindedir.
-Buralarda muvasala birtakım sarp geçitler vasıtası ile temin olunur. Şark yaylalarında bilhassa kış mevsiminde münakalat tamamen kesilir. Şehirler ve köyler aylarca karlar altında mahsur kalır.
Bu mıntıkada ovalar ve vadiler bile deniz seviyesinden çok yüksektir. Erzurum şehir 1900, Van Gölü’nün sathı 1720 m. İrtifaındadır. Böyle olunca ürünler şehirlere gidemediği için köylünün elinde kalarak çürüyordu.
GÜNEYDOĞU’YA YAPILAN YATIRIMLAR
Doğu ve Güneydoğu’ya yapılan yatırımların listelenmesi ve bu yatırımların bölgenin kaderine etkisini izahını inceleyecek olursak, bölgedeki geri kalmışlığın ortadan kaldırılması için Atatürk liderliğindeki CHP döneminde yapılan yatırımların bazıları şöyledir;
-01.04.1924 Diyarbakır-Ergani Madeni’nin devlet tarafından işletilmesi hakkında kanun TBMM’de kabul edildi.
-17.02.1925 Aşar vergisinin kaldırılmasına ilişkin Kanun TBMM’de kabul edildi.
-01.03.1925 tütün rejisinin Fransızlardan alınmasına ilişkin kanun TBMM’de kabul edildi.
-02.06.1929 yol ve köprüler yapımına ilişkin kanun TBMM’de kabul edildi.
-09.06.1930 tütün tekeli hakkında kanun TBMM’de kabul edildi.
01.02.1932 Ankara’da Birinci Tütün Kongresi toplandı.
-05.04.1934 Diyarbakır-Siirt yolunda Pasur Köprüsü açıldı.
-02.07.1934 Fevzipaşa-Diyarbakır Demiryolu yapıldı.
-30.06.1934 Demiryolu Elazığ’a ulaştı.
-10.08.1934 Yolçatı-Elazığ demiryolu işletmeye açıldı.
-24.04.1935 Adıyaman-Göksün Köprüsü açıldı
-15.10.1935 Munzur Suyu Köprüsü açıldı
-18.05.1936 Erzurum-Sivas demiryolu hattının temeli atıldı.
-02.09.1935 Keban-Maden Köprüsü açıldı
-01.11.1936 Yazıhan-Hekimhan Demiryolu açıldı
-25.05.1937 Malatya Bez Fabrikası’nın temeli atıldı
-07.06.1937 Hekimhan-Çetin Demiryolu açıldı
-01.07.1937 İslahiye Demiryolu işletmeye açıldı
-07.11.1937 Atatürk Tunceli’de Singeç Köprüsü’nü açtı
-16.11.1937 Diyarbakır-Cizre Demiryolu hattının temeli atıldı
-08.10.1938 Ankara-Erzurum Demiryolu hattı Erzincan’a ulaştı.
Bütün bu hizmetlerin yanında bir de fiziksel olarak o günlerde hayata geçirilmese de o günlerden bugünlere ışık tutan ve tarihin en büyük kurmay zekalarından Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü ispatlayan bir emiri var. “Buraya bir insanlık gölü inşa edelim.”
Mustafa Kemal Atatürk İSTİKLAL SAVAŞI’nı sadece cephede düşmanı yenmek olarak değil, işgal edilen ANADOLU’yu düşmandan temizlemek ve çağdaşlaşma yolunda ekonomik ve kültürel zenginliklere ulaşarak TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE şiarı ile İSTİKLAL SAVAŞI’na 19 Mayıs 1919’da
Dağ Başını Duman Almış, Gümüş Dere Durmaz Akar, Güneş Ufuktan Şimdi doğar, Yürüyelim arkadaşlar, Arş ileri… Marş…İleri diye başlatmıştır.
AKP ve onlara destek veren tarikat ve cemaatlerde Atatürk’ün çağdaşlaşma çabasından rahatsız oldukları için ondan korkuyorlar, çekiniyorlar ve yok etmeye çalışıyorlar.
Çağdaşlaşan bir toplumda tarikatlar ve cemaatler yaşayacak ortamı bulamayacaklardı ve kendilerine görede var olma savaşı veriyorlardır.