ANKARA’NIN YERSİZ İNADI TRİLYONLARCA ZARARDIR

Yine, Adana ve Hava Ulaşımına değineceğim. Ne kadar uğraşsam da, içim kabul etmiyor, ruhumda yanardağlar lav döküyor.  Adana, daha önce sadece 27 Mayıs Darbesinden sonra bu kadar aşağılanmış ve itilmişti. Darbeciler, Planlı Dönem’e girilirken, kalkınma için teşvik (özendirme) Programını hazırlarken, “Adana mı? Boş ver!.. Zaten zengin o keratalar” diyerek kesip atmışlardı. Şimdi, o günleri anımsatan Hava Limanı konusu var başımızda.

Bana boş verin; pilotlara göre dünyanın en güvenli hava limanlarından biridir Adana Şakirpaşa. Hizmete girdiği 1937’den bu yana tek gün bile kötü hava koşullarından dolayı kapatılmamış. Geçtiğimiz aylarda Adana’dan seçilmiş her partiden vekillerimize başvurmuş, hiç olmazsa mevcut limanın hizmete devam etmesi için gayretlerini istirham etmiştik. AKP’lilerden ses çıkmadı ama uğraştıklarına inanıyorum; sonuç alamayınca da ses edemediler. Sağ olsunlar, CHP’liler ciddi tepkileriyle öne çıktı.

En son haber Müzeyyen Şevkin’den geldi. Sorularına yazılı cevap veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu kendince bir takım nedenler sıralamış Adana aleyhine. Örneğin, kent içinde olmasına değinmiş. Kent içinde başka hava limanı mı yok! Alınız Milano Linate’yi, pisti neredeyse mahalle içindedir. Hele Malta, hele Malta; terminalden çıkar çıkmaz kenttesiniz. Eşşek kadar Frankfurt bile yapılardan çekinmemiş. Kaldı ki, yıllar önce, Mersin hava Limanı gündeme geldiğinde, Askeriye, alan güneyindeki arsasını verebileceğini söylemişti. Alınsaydı, pistimiz 700 metre daha masrafsız uzatılabilecekti. Güney ucu zaten mezarlıktır, tarladır… Denize kadar yolu var.

BÖYLE ZARAR GÖRÜLMEMİŞ

Sayın Bakan, Adana’da kamulaştırma çok pahalı olurdu buyurmuş. Olmazdı efendim, olmazdı.  İfade edildiği kadar kamulaştırma yapılmayacaktı ki!.. Diyelim ki yapıldı; yeni havalimanı için sarf edilen meblağın yüzde onunu geçmezdi ki. Düşününüz; 9  yıl önce 370 milyon Euro’ya ihale edilip de yüzde 85’i tamamlanmış ve gerisi getirilememişti. 9 yıl sonra bu kez 300 Milyon Euro ile fazladan, bir ihale daha yapıldı. Lira değil, Dolar değil, Euro diyoruz. Devletin ne kadar zarara sokulduğunu görüyor musunuz?

Daha bu bir şey değil, turpun büyüğü heybede… Çukurova Havaalanı için kamulaştırılan 8.700.000 (YAZI İLE: SEKİZ MİLYON 700 BİN) metrekare alanın tamamı birinci sınıf tarım toprağı. Yıllar önce, o zaman Tarsus Belediye Başkanı iken Sayın Burhanettin Korkmaz, “Dünyanın en değerli toprakklarının hava limanına feda edilmesi  yazıktır” şeklinde konuşmuştu. Düşününüz, bu alana 9 yıldır buğday ekilseydi, ekonomiye kaç milyarlık katkı sağlayacaktı. Bundan sonra da ekilemeyeceğine göre, zaman içinde ülke olarak zararımız trilyona ulaşacaktır elbet!..

Bakanımız, Yeni hava limanının Mersin’e 45 kilometre mesafede olduğunu açıklamış. Demek ki, eskisi ile yenisi arasında sadece 10 dakikalık fark var. Değer miydi bu kadar zarara ziyana, ha, değer miydi?

Hepsi bir yana, yeri zaten yanlış. Ağyatan, Akyatan, Tuzla ve Yelkoma kuş cennetlerinin hemen yanıbaşında ve son yıllarda tekniğin baş edemediği en ciddi uçak kazaları kuşlar nedeniyle olmuş.

Sayın Şevkin’e şükranlarımı belirtirken Sayın Bakanımıza soruyorum. “Lütfen vicdanınızda değerlendirip cevaplayınız; Hızlı trenin Adana’ya gelmesi için uğraş veriyorsunuz. Bu zarar üstüne zarar kaynağı havaalanı için yapılan masrafın pek azıyla tren projesi çoktaaan Hızlı tren geldikten sonra da bu havaalanı yolcu sayısı hızla düşecektir. Bakanlığınız, işletmeciye yılda 12 Milyon Yolcu garantisi vermiş. Yani mevcut 5 milyon yolcu sayısının ikibuçuk katı kadar bir rakam. Farkı da cebimizden çıkacak. Alınız size bir yüklü zarar daha…

Ömer Çelik Bakanımız sağ olsun; Adana Stadını yaptırdı. Müzeye katkısı büyük oldu. Nihayet eski stadın yerine Millet Bahçesi yapılmasını sağladı. Bunlar da olmasaydı, “Ankara Adana’dan nefret ediyor” diye düşünecektim. Hala da düşünmeye meylim var.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor